Google Play Store
App Store
Öfkemiz patriarkayı yakacak

Sarya TOPRAK

Günlerden 25 Kasım ise Mirabal kardeşleri anmadan geçemeyiz. Patria, Minerva ve Maria Teresa Mirabal, 1930’dan 1961’e kadar Dominik Cumhuriyeti’ni yöneten Rafael Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden üç kız kardeşti. Cesur, inançlı ve umutlulardı… Aynı bizim gibi. Kardeşler, 25 Kasım 1960’ta Trujillo’nun polisleri tarafından katledildi. Ama ölmediler. Kadınların zihninde, feminist mücadelenin kalbinde yaşamaya devam ettiler. Mirabal kardeşler faşizme karşı mücadele etmeye karar verdiler ve o günden bugüne uzanan mücadele miraslarıyla tüm kadınlara cesaret oldular. Clandestina isimli bir örgüt kuran kadınlar diktatörlüğe karşı halkı örgütledi, bu mücadele Dominik Cumhuriyeti’nde büyük yankı uyandırdı. Mirabal kardeşleri katleden Trujillo ise 1961 yılında öldürüldü. Kimdi bu Trujillo? Şu an hâlâ baskıcı iktidarlarla yaşamak zorunda olan kadınlara çok tanıdık gelecek biriydi. 1940’lı yıllarda muhalifleri hapsediyor, işkenceye maruz bırakıyor ve katlediyordu. Trujillo faşizmin aparatlarından biriydi. Diğerleri gibi o da tarihin çöplüğüne gömüldü. 

Mirabal kardeşler ise kadına karşı şiddetle mücadelenin sembolü haline geldi ve yaşamaya devam etti. 1981’de Birleşmiş Milletler tarafından 25 Kasım, "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" olarak ilan edildi.

Bugün Türkiye’den Latin Amerika’ya, Avrupa’dan İran’a ve Afganistan’a kadar tüm dünyada sesimiz ortak. Patriarka hayatlarımızı kuşattı. Baskıcı, gerici iktidarlara ve ataerkiye karşı mücadele eden kadınlar dünyanın dört bir yanında sokaklarda olacak. İstanbul’da Taksim’i kadınlara kapatanlar biliyor ki devran dönecek. Afganistan’da kadınların sesini dahi yasaklayanlar biliyor ki yıkılacaklar. Biz asla kaybetmeyeceğiz. Bugün değilse yarın mutlaka kazanacağız. Bugün memleketin dört bir yanında kadınların isyanını ve neşesini göreceğiz. Umuttan da mücadeleden de vazgeçmeyenler yarınları kuracak.

∗∗

AKP’NİN KARNESİ

• 2011: Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı’nın yerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kuruldu.

• 2011: Erdoğan Başbakanlık döneminde, Hopa’daki olayları protesto ederken polis müdahalesi sonucu kalçası kırılan Dilşat Aktaş için “O kadın, kız mıdır kadın mıdır?” dedi.

• 2011: HSYK’nin roporunda “Tecavüze uğrayan kadının tecavüzcüsüyle evlenmesi halinde dava düşürülmeli”, “15 yaşından küçüklere karşı rızaen cinsel ilişki suçlarının ceza miktarları düşürülmeli” gibi öneriler olduğu ortaya çıktı.

• 2011: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, TBMM’de yaptığı konuşmada ‘en az 3 çocuk’ politikasını savundu.

• 2012: Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, “Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün? Anası ölsün” dedi.

• 2012: Kürtaj süresinde değişiklik yapılmayacağı, kürtaj oranını düşürmek için sıkı kurallar uygulanacağı belirtildi.

• 2013: Kız çocuklarının zorla evlendirilebilmesinin önü MEB tarafından açıldı.

• 2014: Eski Başbakan Bülent Arınç, “Kadın iffetli olacak. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak” ifadelerini kullandı.

• 2014: Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada ‘kadınla erkeği eşit konuma getirmenin fıtrata aykırı’ olduğunu söyledi.

• 2016: Başbakan Binali Yıldırım, şort giydiği gerekçesiyle hemşire Ayşegül’ü tekmeleyen Abdullah Çakıroğlu için “Hoşuna gitmeyebilir, mırıldanırsın” dedi.

• 2018: Cumhurbaşkanı Erdoğan cinsel istismar konusunu değerlendirirken ‘zina’ ifadesini kullanarak yetişkinler arasındaki rızaya dayalı cinsel birlikteliğin yeniden suç olarak ele alınmasını talep etti.

• 2019: İstanbul Sözleşmesi’ne, 6284 Sayılı Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Yasası’na, nafaka hakkına dönük saldırılar arttı.

• 2019: Her ülkede kadınların erkek şiddetine karşı yaptığı “Las Tesis” dansına polis müdahalesi olan tek ülke Türkiye oldu.

• 2020: Çocuk istismarına af teklifi tekrar gündeme geldi, Türkiye’nin farklı kentlerinde basın açıklaması düzenleyen kadınlar, teklifin rafa kaldırılmasını sağladı.

• 2021: İstanbul Sözleşmesi Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile feshedildi.

• 2022: Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, nafaka konusunda yeni düzenlemeye gidileceğini açıkladı. Düzenleme hayata geçirilmedi.

• 2023: Medeni Kanun ve 6284 Sayılı Kanun iktidar ve Yeniden Refah gibi gerici partiler tarafından hedef alındı.

• 2023: Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin karma eğitimi hedef aldı.

• 2024: AYM kararına rağmen kadınların kendi soyadını kullanmasını engelleyen yasa tasarısı 9. yargı paketi ile meclise sunuldu. Kadınların mücadelesi sonucu geri çekildi.

∗∗

BAZI DÖNÜM NOKTALARI

• 1987: 12 Eylül sonrası ilk kitlesel kadın  yürüyüşü olan “Kadınlar Dayağa Karşı Dayanışmaya” yürüyüşü yapıldı.

• 1989: “Bedenimiz Bizimdir; Cinsel Tacize Hayır” konulu bir panelden çıkan feministler meyhane ve birahane bastı.

• 1992: Kadınlar bekâret kontrolünü, “Zarlı namus anlayışına hayır” pankartlarıyla protesto etti.

• 1995: Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, kadın sığınağını açtı. 350 kadın ve 250 çocuğa şiddetsiz bir yaşam olanağı sağladı.

• 2003: 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü ilk kez Taksim Meydanı'ndan başlayarak Mis Sokak'a doğru gerçekleştirildi.

• 2012: Feministler, Dolmabahçe’deki başbakanlık ofisi önünde, “Kürtaj hakkımdan başbakana ne?” pankartı açıp yol kesti.

• 2015: Kadıköy’de artan tacizlere karşı kadınlar ve LGBTİ+’lar gece yürüyüşü gerçekleştirerek tepki gösterdi.

• 2021: Türkiye’nin 2021’de İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesiyle geniş çaplı protestolar yapıldı ve kadın hareketi için yeniden uzun soluklu bir mücadelenin önü açıldı.