Öğretmen kaybederse memleket kaybeder
TÖS’ün 16 Şubat 1969 günü Ankara’da düzenlediği Büyük Eğitim Yürüyüşü sonrası TÖS, İLKSEN ile 15-18 Aralık 1969 tarihlerinde dört günlük Büyük Öğretmen Boykotu’nu gerçekleştirdi. Türkiye işçi sınıfının ilk genel greviydi. Greve 170 bin dolayında öğretmenin 109 bini katıldı. Boykot sonrası kamu emekçilerinin maaşlarında önemli bir artış sağlandı.
∗∗∗
O günden bugüne gelindiğinde öğretmenler boykotun yapıldığı dönemden çok daha zor günler yaşıyor. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun Meclis’e getirilen son düzenlemesiyle de öğretmenlerin ellerinde kalan son haklarının da gaspı amaçlanıyor.
• İş güvencesi kaldırılıyor.
• ÖMK öğretmenlerin haklarının korunması ve güçlendirilmesinin yer aldığı maddelerden değil sorumluluk ve disiplin hükümlerinden oluşuyor.
• “Hayasızca hareketler, öğrencilere olumsuz örnek teşkil edecek söz, davranış ve hareketlerde bulunmak, öğrencilerin ders başarılarının değerlendirilmesinde taraflı davranmak….” gibi muğlak ifadeler iş güvencesinin kaldırılmasının, hizmet sınıfının değiştirilmesinin gerekçesi haline getiriliyor.
• Bireysel mesleki gelişim planı adı altında performans hayata geçiriliyor. Mesleki yeterliliğinin olmadığına karar verilen öğretmenlerin önce akademide eğitime, sonra “geri hizmete” alınmasından meslekten çıkarılmasına uzanan maddeler silsilesinin hepsi birbiriyle bağlantılı ve her madde ile sonuç aynı kapıya çıkıyor. Güvencesizlik ve cezalandırma.
• Kariyer basamakları, sözleşmeli, güvencesiz çalışma kalıcı hale getiriliyor.
• ÖMK düzenlemesi müfredatta yer alan “yeni bir insan, devlet, toplum tahayyülüne uygun öğrenci profili” ile birlikte müfredata uygun, siyasi iktidarın, bir siyasi partinin istediği öğretmeni yaratmayı hedefliyor. Öğretim programının belirlediği amaç ve hedeflere aykırı faaliyet ve uygulamalar yapanlara aylıktan kesme cezası verilir, ifadesi ile ÖMK, aylıktan kesme cezasıyla başlatılarak meslekten çıkarılmaya uzanan öğretmene tehdit yasası haline getiriliyor.
• ÖMK ile eğitim fakültelerinin işlevi tamamen ortadan kaldırılıyor. Akademi mülakattan daha sert bir eleme aracı haline getiriliyor. KPSS, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, akademi eğitimini alacağı ilde 1-1,5 yıl boyunca ayda on dört bin lirayla yaşamak zorunda bırakılma, sınavı geçme, atanabilirse sözleşmeli, güvencesiz olarak göreve başlatılma ile kimin atanacağına siyasi iktidarın karar verdiği hukuksuz, adaletsiz, güvencesiz bir istihdam biçimi yaratılıyor.
• Uzman, başöğretmenlik için, eğitim yöneticiliği için akademide eğitim şartı getiriliyor. Akademi kimin atanacağına, kimin uzman/başöğretmen, okul idarecisi olacağına, mesleki yeterliliği olmadığına karar verilen öğretmenlerin mesleklerinin elinden alınmasına karar verileceği bir mekanizma, siyasi iktidarın baskı aygıtı haline getiriliyor.
• Haftalardır hakları ve hepimizin meslek onuru için mücadele eden özel okul öğretmenleri için ise yasada öğretmenlerin hakları, taban maaş hakkı için tek bir madde dahi yok. Yine ne isterseniz vereceğiz dedikleri özel okul patronlarının dediği oldu. Öyle bir fütursuzlukla davranıyorlar ki özel okul öğretmenleri için akademide eğitimi parayla satın alabilirsiniz maddesini ÖMK metnine ekliyorlar.
• ÖMK muğlak ifadelerin bilinçli bir şekilde tercih edildiği öğretmenleri cezalandırma yasasıdır. Bir siyasi partinin istediği, o siyasi partinin eğitim politikalarına uygun davranmayan, eleştiren, öğrencilerin parasız, kamusal, bilimsel eğitim hakkını savunan hiçbir öğretmene çalışma ve insanca yaşam hakkı tanımayacaklarını deklare eden bir düzenlemedir.
• ÖMK düzenlemesi aynı müfredatta da olduğu gibi öğretmenlere sorulmadı, kapalı kapılar ardında hazırlandı. Öğrencilerin, öğretmenlerin, halkın yararını değil bir siyasi partinin çıkarını amaçlayan bir yasadır.
∗∗∗
Yeni Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ve ÖMK ile yeni bir öğrenci, öğretmen kimliği ve yeni bir kolektif kimlik yaratmak istiyorlar. Öğretmen kimliği de aydınlanmanın, bilimin, eşit, özgür, demokratik Cumhuriyet’in, parasız, laik, kamusal eğitimin temsilcisi olduğu için iktidarın “Yeni Türkiye Yüzyılı” için en büyük tehdit olarak görülüyor.
Ve tarih her zaman gösterdi ki öğretmen kaybedince memleket kaybediyor.