Google Play Store
App Store

Yeni eğitim-öğretim yılı biriken ancak çözüm üretilmeyen sorunlarla başlayacak. Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Çalık, ikili eğitim, okullardaki hijyen sorunu ve norm kadro fazlası öğretmenlerin belirsizliğine dikkat çekti.

Okullar bu yıl da sorun yumağı
5 yıl önce meydana gelen depremin ardından bir binada 5 farklı okulun eğitim görmesi dikkat çekti. (Fotoğraf: BirGün)

Berkay SAĞOL

Yeni eğitim öğretim yılı pazartesi günü başlayacak. Tüm Türkiye’de olduğu gibi İzmir’de de yeni dönem sorunlar yumağıyla başlıyor. İkili eğitimden, okullardaki hijyen sorununa, binaların fiziki yetersizliğinden norm kadro fazlası öğretmenlerin belirsizliği hala çözülebilmiş değil.

Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Hamdi Çalık, özellikle İzmir genelinde 2020 yılındaki depremden sonra yıkılan yaklaşık 50 okulun hâlâ yapılmadığına dikkat çekti. Çalık, “Bu okulların öğrencileri farklı okullarda eğitimlerine devam ediyor. Bunun yanı sıra bu yıl içinde de yıkılacağı belirtilen okullar var. Bu da birçok olumsuzluk yaratıyor. İkili eğitim uygulamasıyla çocuklar sabah çok erken saatlerde okula gidiyor, öğlen gidenler de karanlıkta eve dönüyor. Çocuklar eve döndükleri saatte neredeyse uyku saatleri gelmiş oluyor” dedi.

Çalık, “Okul birleştirmelerinde de ciddi sorunlar yaşanıyor. Bazen okullar yer olmamasından kaynaklı ikiye bölünebiliyor. Örneğin 5’inci ve 7’nci sınıflar bir okulda, 6’ncı ve 8’inci sınıflar başka bir okulda eğitime devam ediyor. Bu örneklerde okullarda idari problemler yaşanıyor. Öğrenciler nitelikli ve bütünlüklü eğitim alamıyor. Öğretmenler iletişim kurmakta zorlanıyor. Bir de bazı bölgelerde liselerle ilkokul veya ortaokullar birleştiriliyor. Yaş grupları farklı olduğu için burada da çeşitli sorunlar meydana geliyor. Fiziki olarak okul sıraları uygun olmuyor, tuvaletlerde farklı sorunlar yaşanıyor. Depremden bu yana 5 yıl geçti ve hali hazırda okulların yapılamamış olması eğitime bakışın göstergesidir. Kamusal eğitimi devlet yük olarak görüyor” diye konuştu.

KORİDOR DERSLİK OLDU

Okul binalarındaki hijyen probleminin de olduğu gibi devam ettiğini vurgulayan Çalık, “İŞKUR üzerinden kısa dönemli çalışacak elemanlar alınarak bu sorunu gidermeye çalıştılar. Düşük ücretlerle çalışacak personel istediler. Personelin çoğu o işlere başvurmadı, başvuranlar devam etmedi. Geçen yıldan ders alınmamış gibi bu yıl da aynı şeyler tekrar deneniyor. Temizlik ve hijyen problemi kadrolu eleman alınmadığı sürece çözülemez. Merkez okullarda ve çoğu okullarda derslik sorunu devam ediyor. Örneğin Atatürk Lisesi’nde de sınıf mevcutları yer yer 36’ya kadar çıkıyor. Öğrenci sayıları çok fazla. Yeni okul binaları yapılmadığı sürece bu fiziki koşullardaki sorun devam edecek. Okullarda sayısal anlamda öğrenci baskısı çok fazla arttı. Bazı yerlerde koridorlar bile derslik oldu” ifadelerini kullandı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın sorun çözmek yerine, sorun üretme makamına dönüşmüş durumda olduğunun altını çizen Çalık, şunları dile getirdi: “İzmir’de norm fazlası yüzlerce öğretmenle ilgili belirsizlik var. Öğretmenler nereye atanacağını bilmeden bekliyor. Proje okulu uygulaması sebebiyle yüzlerce öğretmeni belirsizlik içerisine bıraktı. Pansiyonlu okullarda çok ciddi barınma problemleri var. Çocukların pansiyonlara yerleştirilmesi konusunda ciddi sorun yaşanıyor. Yer bulunamıyor. Bu sorun yıllardır yaşanıyor olmasına rağmen herhangi bir adım atılmadı.”