Google Play Store
App Store

Sendikalar altyapı inşaatlarından canlı yayınlara, sporcu yemeklerinden lojistik hizmetlere kadar olimpiyatın düzenlenmesinde karar süreçlerinde aktif bir rol aldı. "Paris Olimpiyat Oyunları Sosyal Şartı" sorumluluk sahibi spor etkinlikleri için bir model olabilir.

Olimpiyatlar ve sendika
Fotoğraf: AA

Clement GIBON

“Olimpiyat oyunları ve benzeri büyük spor etkinlikleri için eşi benzeri görülmemiş bir adım atıyoruz.” Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Fransa Direktörü Cyril Cosme, "Paris 2024 Sosyal Şartı: Ekonomik ve Sosyal Açıdan Sorumlu Olimpiyatlar İçin Bir Adım" başlıklı konferansın açılış konuşmasına böyle başladı.

Fransa’daki sendika konfederasyonları ve işveren örgütü, olimpiyatlarla ilgili bir sözleşme imzaladı. Bu sözleşme, “insani ve sürdürülebilir kalkınma yaklaşımının bir parçası olarak güçlü bir sosyal miras bırakmayı” hedefliyor. “Paris Şartı”, işçiler için nitelikli istihdam ve insani çalışma koşulları, işçiler ve gönüllüler için güvenli kariyer olanakları gibi konuları ele alıyor. Paris Şartı ve Paris Olimpiyatları’nın hazırlanması, sahnelenmesi ve izlenmesi için bir tür rehber işlevi görecek...

Oyunların açılışından üç ay önce düzenlenen konferans sırasında, Sosyal Şart İzleme Komitesi eş başkanları, Fransız Sendikalar Konfederasyonu (CGT) eski genel sekreteri Bernard Thibault ve işveren örgütü Medef'in yönetim kurulu üyesi, iş insanı Dominique Carlac'h, altı yıllık hazırlıklarını kapsayan ilk aşamanın bir değerlendirmesini yaptı. Organizasyon Komitesi (CNOSF) ve Olimpiyat tesislerini işleten Solidea'dan temsilcilerin de katıldığı toplantı, gelecekte benzer etkinliklerin düzenlenmesi için ilham veren bir deneyim sağladı.

ORGANİZASYONLARA SENDİKA KATILIMI

Paris Şartı aslında Paris'in 2012 Olimpiyat Oyunları için yaptığı ve Londra lehine reddedilen teklife dayanıyor. O dönemde sendikalar ve Paris Belediye Meclisi tarafından yürütülen girişim, toplumsal hedeflerinin sürecin her aşamasına dahil edilmesini amaçlıyordu. Paris'in 2024 Olimpiyat Oyunları’nı düzenleme ihtimali yeniden gündeme geldiğinde, Fransa'nın teklifini hazırlamakla görevli üst düzey spor yöneticileri Tony Estanguet ve Bernard Lapasset, önceki projeye geri dönerek sendikaları davet etti.

2012'den itibaren sözleşmenin hazırlanmasında görev alan sendikacı Thibault’a göre temel amaç işçilerin sömürülmesini önlemek. Bu konu Katar'daki Dünya Kupası’ndan itibaren küresel sendika federasyonlarının ve ILO’nun gündemindeydi. "Burası Fransa, zengin toplumsal, sendikal ve siyasi tarihimiz var. Fransa'daki yarışların, işçilerin sosyal haklarına çok az önem veren diğer ülkelerdeki gibi düzenlenemeyeceği çok açık."

Londra 2012 Olimpiyat Oyunları sosyal açıdan sürdürülebilir olmayı da hedeflemişti. Londra Olimpiyat Oyunları Organizasyon Komitesi (LOCOG) tarafından benimsenen strateji, çalışanların önemli bir kısmının Olimpiyat Parkı'nı çevreleyen mahalle halkından istihdam edilmesini mümkün kılmıştı. Benzer şekilde, Rio 2016 Olimpiyat Oyunları ile ilgili olarak yapılan bir araştırma, Olimpiyat’ın yarattığı iş ve gelir imkânlarından daha çok yoksulların faydalandığını göstermişti.

Ancak şimdiye kadar Olimpiyatlar’a ev sahipliği yapan hiçbir ülke, etkinliği sosyo-ekonomik ve çevresel açıdan daha sürdürülebilir hale getirme taahhüdünü yazılı bir belgeyle resmileştirmemişti. Dolayısıyla Paris Şartı, büyük spor etkinliklerinin organizasyonunda ileriye doğru atılmış önemli bir adımdır.

Büyük uluslararası spor etkinliklerinin ekonomik etkisi üzerine çalışan Spor Hukuku ve Ekonomisi Merkezi’nden (CDE) Christophe Le Petit konuyu şöyle değerlendiriyor: "Önceki Olimpiyatlar ve yakın tarihli diğer spor etkinliklerindeki gözlemlere dayanarak, organizatörlerin ve sendikaların, oyunlar için görevlendirilen işçilere güvence sağlayacak bir kurumsal çerçeve oluşturmak için harekete geçmediklerini söyleyebiliriz. Bu durum yasadışı istihdam ve diğer suiistimallerin önünün açılmasını sağladı. Bu kez, Pekin Oyunları'nı düzenleyen Çin ya da Dünya Kupası'nı düzenleyen Katar gibi ülkelerin aksine, paydaşlar birlikte çalışmak için irade gösterdiler. Olimpiyat tarihinde bu tür bir girişim hiç olmadı.”

Sendikalar, işverenler ve izleme komitesi üyeleri, Paris Sosyal Şartı'nın oyunlar için yapılan hazırlıkların ilk aşamasında hedefe ulaştığını düşünüyor. Bu hedefler arasında sözleşmeli olarak istihdam edilen kişilerin sosyal haklarına saygı gösterilmesi, küçük ve orta ölçekli Fransız şirketlerinin Olimpiyat şantiyelerine dahil edilmesi ve işgücü piyasasından uzak kalmış kişilerin istihdama erişiminin teşvik edilmesi yer alıyor.

Paris çevresinde kurulan 68 şantiye kamu kurumları tarafından denetlendi. Bazı taşeronlarda tespit edilen yasadışı istihdam vakaları tespit edildi. Yüklenici şirket Solidea ayrıca, özellikle dezavantajlı mahallelerde yaşayan ve uzun süredir işsiz durumda olan 4 bin kişiyi çeşitli mesleki eğitim ve uyum programlarına kattı.

İzleme komitesi ayrıca, alınan önlemler sonucunda iş kazalarının önceki olimpiyatlara göre dört kat azaldığını vurguluyor. 2024 yılına kadar 181 kaza kaydedilmiş, ancak inşaat ve altyapı işleri gibi faaliyetlerde bile ölümlü kaza rapor edilmemiştir. (Bu bilgi, Olimpiyatların Solideo tarafından yönetilen websitesinden alınmıştır ve metro inşaatı gibi ek faaliyetlerde meydana gelen ölümlü kazaları kapsamamaktadır.) CFDT sendika konfederasyonu adına Paris 2024 Sosyal Şartı'nın izlenmesinden sorumlu olan Luc Martinet, “Gerekli önlemler alındığında inşaatlarda ve kamu sektöründeki iş kazalarının sayısını gerçekten azaltabileceğimizi gösterdik” diyerek bu durumu doğruluyor.

Bununla birlikte, basın kuruluşları şantiyelerdeki sorunlarla ilgili haber takibi yaptılar. Bunlardan biri, on işçinin CGT'nin desteğiyle Vinci, Eiffage ve GCC gibi dev inşaat şirketlerine açtığı davaydı. Güvencesiz koşullarda çalıştırıldıklarını iddia eden işçilerin duruşmaları devam ediyor.

“Şimdilik en azından altyapı kısmında sözleşmenin taahhütlerine genel olarak uyuluyor. Elbette organizasyon kısmında çok zorlu ve sorunlara gebe bir ortam yaşanacak” diyor, Spor Hukuku ve Ekonomisi Merkezi’nden (CDE) Le Petit. "İstisnai bir etkinlik düzenlemek ‘atipik’ ve hatta bazen ‘standartların altında’ çalışma koşulları anlamına geliyor. Özellikle çok sıkı teslim tarihlerine göre, bazen uzun saatler ve yüksek düzeyde organizasyonel baskı ile çalışıyoruz. Bütün bu faktörler, suiistimallere ve temel hakların ihlal edilmesine elverişli bir zemin oluşturuyor” diye ekliyor.

Hem kamu hem de özel sektörden binlerce işçi olağanüstü çalışma koşulları altında çalıştırılacak. Bunlar arasında, sporcu köyünde bulunan Avrupa'nın en büyük restoranında çalışacak ve günde yaklaşık 40 bin öğün yemek sunmak üzere 24 saat mesai yapacak olan Sodexo çalışanları gibi otel ve ikram hizmetleri personeli de yer alıyor. Benzer şekilde, demiryolu ve şehir içi ulaşım çalışanlarına, kuryelere ve özel güvenlik çalışanlarına da yoğun bir şekilde ihtiyaç duyulacak.

Bu nedenle, Paris Sosyal Şartı, “işçi sağlığı ve iş güvenliği”, “çalışma koşullarının iyileştirilmesi” ve “çalışanların mesleki olarak yeniden görevlendirilmesinin teşvik edilmesi” gibi hükümler içeriyor. İlk tartışma, Kasım 2023'te bazı çalışanların haftalık dinlenme süresinden feragat etmeleri ile ilgili kararnameyle ortaya çıktı.

Fransız yasaları altı günlük çalışmanın ardından bir dinlenme günü gerektirirken, bu feragat bazı işçilerin art arda altı günden fazla çalışmasına yol açabilecek. CGT ve CFDT sendika konfederasyonları bu düzenlemeye şiddetle karşı çıktı ve Ocak 2024’te Danıştay'a temyiz başvurusunda bulundu. Sendikalara göre bu feragat Avrupa hukukuna ve ILO sözleşmelerine tamamen aykırı.

CGT’nin eski genel sekreteri Thibault durumu şöyle yorumluyor: “Mesele Fransız mevzuatının Olimpiyatlar’ın ihtiyaçlarına uyum sağlaması değil... Olimpiyat oyunları uğruna mücadele ettiğimiz sosyal haklara uyum sağlamalı…”

Paris Sosyal Şartı, olimpiyatların operasyonel gereklilikleri ile işçi hakları arasında bir denge kurmayı amaçlamaktadır. "Örneğin, görüntülerin günde 24 saat boyunca beş kıtada yayınlanacağını biliyoruz. Bu nedenle, canla başla çalışan basın yayın emekçilerinin dinlenme şansına sahip olduklarından ve sağlıklarının tehlikeye atılmadığından emin olmak zorundayız” diye onaylıyor, CFDT’den Martinet.

SOSYAL ŞART'IN BİR SPOR GELENEĞİNE DÖNÜŞMESİ

Paris Sosyal Şartı, Olimpiyat Oyunları'nın düzenlenmesinin ötesinde, imzacılarının “miras” olarak adlandırdığı kalıcı bir etki yaratmayı amaçlıyor. Bu nedenle oyunların etkilerini değerlendirmek önemli... Sendikalara göre, olimpiyatlar bittikten sonra oyunlarda çalışanların akıbetinin incelenmesi gerekiyor. Özellikle yaklaşık 6 bin kişinin işe alınacağı yemek sektöründe olduğu gibi belirli süreli sözleşmelerle çalışanların kariyerlerine dikkat edilmeli. Oyunların bu işçilerden bazılarının eğitim almasını veya istikrarlı bir iş bulmasını sağlayarak profesyonel bir geleceğin yolunu açıp açmadığının tespit edilmesi gerekiyor. Sosyal etkilerinin ötesinde, sporun çalışma hayatına etkileri de yakından izlenecek. "Bu, işçilerin sağlığını, refahını ve toplum yaşamını etkileyen açık bir sosyal ihtiyaçtır. Spor aynı zamanda başkalarına saygı duyulmasını ve farklılıkların kabul edilmesini de teşvik eder. Ayrımcılığın kışkırtılmasına çaba sarf edilen bir dönemde bu çok daha önemli” diye ekliyor, Thibault.

Bu süreç, diğer büyük spor etkinliklerini de etkilemeye çalışıyor. Bu kapsamda Fransız sendikacılar, Alpler'de düzenlenecek olan 2030 Kış Oyunları’nın temsilcileriyle ve Los Angeles 2028 Olimpiyatları için ABD’li sendikacılar ile görüşmelere başladı bile.

Le Petit, işçi haklarına saygı gösterileceğine dair bir taahhütte bulunulmasına rağmen gerekli eylemlerin hayata geçirilmemesi anlamına gelecek “sosyal göz boyama” riskine karşı da uyarıyor. “2034 Dünya Futbol Kupası'na ev sahipliği yapacak olan Suudi Arabistan'ın, güçlü bir taahhütte bulunmadan, denetlenmeden, sadece göstermelik olarak böyle bir şart hazırladığını görmek istemiyoruz” diye vurguluyor ve ekliyor: “Paris Sosyal Şartı ile başlatılan bu girişimin büyük spor ve kültür etkinlikleri düzenlemek için temel bir ön koşul haline geleceğini umuyoruz.”

Equaltimes.org'dan çeviren: Kıvanç Eliaçık