Başımız sağolsun. Sözün anlamsız kaldığı büyük bir felaketin içindeyiz. Bugün yazacaklarım belki şimdi anlamsız, yersiz görünebilir ama hem sorumluları sorumlu tutmak hem de tarihe not düşmek adına yine de yazacağım.

Çünkü yine, önceden olacağını bildiğimiz bir katliamı izliyoruz, “Önceden Bildirilen Bir Ölüm Tarihi*”ndeyiz.

Çünkü uzmanların “Ben demiştim” dediği o durumdayız.


Hem de sadece “muhalif” denen yayın organlarında değil, havuz medyasından bile okuduk bu değerlendirme ve uyarıları:

“Elazığ’da meydana gelen 4.9 büyüklüğündeki depremden sonra açıklamalarda bulunan Elazığ Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Jeoloji Yüksek Mühendisi Burhan Daş, ‘İçiniz rahat olsun. Ana hat üzerinde olan bir deprem değildir. Daha önce ana hat üzerinde Çelikhan, Kahramanmaraş hattı üzerinde büyük bir deprem beklediğimizi vurgulamıştık, bu beklentimiz halen devam etmekte’ ifadelerini kullandı.” (15 Ocak 2023 tarihli Sabah Gazetesi’nin ‘Elazığ’da deprem olmuştu: Uzman isimden fay uyarısı!’ başlıklı haberinden)

2023’TE ÇOK YIKICI BİR DEPREM OLACAK

“Türkiye’de yaşanan son depremler, vatandaşları tedirgin ederken Malatya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Erkan Özgür’den de korkutan bir açıklama geldi. 2023 yılında çok yıkıcı bir depremin geleceğini belirten Özgür, ‘O fay hattı kırılacak, bugünü yarını yok. Malatya, tarihi boyunca iki kere yerle bir olmuş. O nedenle yetkililerin bu konuya bir an önce el atması gerekiyor. Malatya’da 6.5 ile 7.2 arasında deprem bekleniyor’ dedi.” (Bu da Sabah gazetesinin 7 Kasım 2022 tarihli, ‘Uzmanlardan korkutan uyarı: O fay hattı kırılacak’ başlıklı haberinden)

Bu türden çok haber var, hepsinde aynı uyarı yer alıyor.

Prof. Dr. Naci Görür’ün ise depremden önce pek çok kez Maraş’la ilgili uyarı yaptığını biliyoruz. Örneğin, 2020 yılında katıldığı bir televizyon programından: “Kahramanmaraş’ın Türkoğlu yöresinde en son deprem 1513. Sene 2020. Anormal bir zaman geçmiş. Burada 1513’te 7.4 büyüklüğünde bir deprem var. O halde burası da depreme gebe bir yer.”

Görür, benzer uyarıları geçen yıl Nisan ayında da Temmuz ayında da yineledi, dinleyen olmadı.

CAN KAYBI OLMADAN ATLATILABİLİR

Sadece uzmanlar değil kurumlar da hemfikirdi:

Jeoloji Mühendisleri Odası 26 Şubat 2020 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da içlerinde olduğu yetkililere yazdığı yazıda, aralarında Maraş’ın da olduğu 18 ilin “Aktif Fay Zonları veya Hatlarının Tehlike Kuşağı Bandı" sınırları içinde kaldığını yazmış, deprem zararlarının azaltılması ve binaların oturduğu zeminlerden kaynaklanan sorunların çözümü yasal düzenleme talep etmişti. Aynnı talepli yazıyı 17 Kasım 2020’de bu kez Çevre Bakanlığına yazdılar.

2021 yılında da “Fay Üzerinde Yaşayan Kentlerimiz” başlıklı bir rapor serisi hazırladılar: “Depremleri önceden bilecek bir teknoloji henüz mevcut değildir. Bu nedenle tüm Dünya’da kabul edilen yaklaşım deprem olacağı tahmin edilen yerlerde depremin vereceği hasarı en aza indirmek için gerekli çalışmaların yapılmasıdır. Sorun depremler değil depremlerin verdiği zararların nasıl azaltılabileceğidir. Kurallara uyularak inşa edilen binaların, depremi can kaybına neden olmadan atlatması mümkündür.”

Maraş’tan geçen fay ve bölgedeki depremle ilgili çok fazla uyarı vardı, ben en yeni tarihlileri seçtim. Bu açıklama ve raporlarda, başka fay hatları ve kentlerle ilgili uyarılar da yer alıyor, onlar da kale alınmıyor. Önceden bildiğimiz ölümleri beklemeye devam ediyoruz.

*Gabriel García Márquez’in Türkçeye Kırmızı Pazartesi olarak çevrilen romanının orijinal ismi.