Evet birinci round bitti, şimdi eli yüzü toplayıp ikinci rounda bakıyoruz. Enseyi karartmıyoruz, umudu kaybetmiyoruz. Sonuçta böyle devasa bir organizasyon, neredeyse sonsuz bir suç ağından bir hamlede sıyrılmak kolay değil. Sonuçta bildiğiniz bir boss fight içindeyiz, oyun sonu canavarı karşımızda ve oyun en zorda oynanmakta.

Pazar günü Türkiye tarihinin en yüksek katılımlı seçimlerinden birine tanık oldu. Daha önceki seçimlerden farklı olarak bu sefer sandık başında dedeler, nineler, tekerlekli sandalyesiyle gelmiş amcalar, teyzeler, daha önce sokağa çıkmaya bile üşenen insanlar, bayramlıklarını giymiş, sandıkların başına gitmişti. Herkesin gözünde ve kalbindeki heyecanı açıkça görebiliyordunuz.

***

Yalan videolarla yapılan saçma sapan propagandalara rağmen muhalefet tüm zamanların en büyük oy oranını aldı ama istediğini elde edemedi. Neye karşı oy kullanılıyordu peki? Kadını eşya olarak gören, halkının her kesimine bağıran, çağıran; kadınına, gencine ayırt etmeden hakaret eden, kendisinden farklı ses çıkartan kim varsa sindirmek ve ezmek isteyen koskoca bir karanlık vardı karşıda. Kimler kimlerle beraberdi? Mesela cumhuriyete karşı olan gericiler, daha radikal başka gericiler ve liderleri ne yaparsa yapsın, körü körüne ona fanatikçe bağlı olan topluluklar. Oysa hepimiz daha iyi hayatları hak ediyoruz, oysa hepimiz daha refah içinde, daha uygarca, daha özgürce yaşamayı hak ediyoruz. Bu hayalden de çok uzak değiliz.

***

Pazar gecesi seçim sonuçları açıklanmaya başladıktan sonra muhalefet seçmenlerinde giderek bir karamsarlık gözlemlenmeye başladı. Herkes artık bıktığı bu saçma sapan bilimi, matematiği ve aklı yok sayan saçmalıktan bir an önce kurtulmak istiyordu, oysa ilk turda bu iş bitmedi. İş böyle olunca da pazartesi sabahı herkes dayak yemiş gibi kalktı yeni güne. Oysa her şey şimdi başlıyordu. Direnmenin ve mücadele etmenin bir anlık bir refleksten çok daha kapsamlı ve örgütlü bir dayanışma olduğunun farkına varmak çok da uzun sürmeyecek. Salı gününe gelindiğinde, bir önceki günden moralsiz olan topluluk biraz daha kendisine geldi. Bir yandan da bugüne kadar yapılmış tüm tartışmalar tekrar tekrar yapıldı, bir miktar havanda su dövüldü. Oysa bu ülkenin aydınlığa çıkışında geçtiği karanlık bir tünel, her tünelin sonu vardır. Şimdi farları açıp, önümüzdeki tura bakmak, karanlıkla biraz daha savaşmak gerekiyor.

Seçim sürecinde çok değişik şeyler de gördük. Şahsi hırslarından arınamamış, ülkesini çözüme götürmek yerine koltuğuna yapışıp kendini ispat etmeye çalışan, sonrasında da gittikçe oy oranlarını düşüren ve siyasetin tozlu sayfalarında yitip gidecek hırslara da tanık olduk.

***

Diğer taraftan seçimin şaşırtıcı bir şekilde hiçbir araştırmada çıkmamış olan ama aniden %10 gibi yüksek bir oy alabilmiş ilginç partisi MHP’yi de gördük. Coni, Toni ve Herkel gafını yapmasına, kekliklerden bahsetmesine ve ne dediğini kendisi bile anlamamasına rağmen onca oy olan yaşlı kurt Bahçeli bir şekilde ilk turun en başarılı ismi oldu. Dünyadaki yükselen aşırı sağ görüşlerin rüzgârı bizim ülkemizde de esiyordu hiç şüphesiz.

Şu saatten sonra zaten seçim sonrasında ülke tamamen bir enkaz haline geldi. Borçlar kapıda, fakirlik her yerde… Depremin enkazı daha kalkmadan Hatay’da TOGG dolaştıran zihniyete sandıkta ilginç bir şekilde cevap veren deprem bölgesinin vatandaşları da herkesi şaşırttı.

***

Şimdi artık geriye bakmanın, “Ah şu şöyle olsaydı” demenin pek bir anlamı yok. Birbirimize olan küslüklerimizi, öfkelerimizi bir kenara bırakıp doğruyla yanlış arasında, doğru bir seçim yapmamız gerekiyor. Şimdi öncelikle kendimize güvenimizi yenileyip, bir sonraki maça bakmanın sırası. İdmanımızı yapıp, umutlarımızı yeniden yeşertip, daha sağlıklı bir geleceğe ülkemizi yöneltmek için bir arada olmamız gerekiyor. Önce başımızdaki dertten bir kurtulalım, sonra kendi dertlerimize, kendi sorunlarımıza bakarız.

Önceliğimiz hepimizin bir arada durabileceği ve var olabileceği bir sisteme geçmek. Sonrasına sonra bakarız. Umudu kaybetmek geleceği kaybetmektir. Yenilgiyi kabul etmek yerine, kazanan olduğumuzu anlamamız ve ona göre özgüvenimizi toplamamız gerekmekte. Çünkü bu halk kazananın yanındadır.