Oyuncu Canberk Gültekin: Yan yana geldikçe korkularımızı yenebiliriz
"Bu hayatta bir sanatçının tek önemsediği şey sanatı olsa bile, o sanatı daha iyi ve özgürce icra edebilmesi için yanlışlara karşı ses çıkarması gerekiyor. Bugün sanatçı bireyin korktuğu şeyler ancak bugün birlikte ses çıkarılarak aşılabilir. Bugün yanlış olana itiraz edilmedikçe yarın itiraz edecek fırsatımız da olmayabilir."

Etki Can Bolatcan
İktidarın 19 Mart’taki yargı darbesine karşı gelişen halk hareketinde, sanatçıların tutumları da önemli bir tartışma konusu oldu. Kimi sanatçılar sessiz kaldığı için tepki görürken, ses çıkaran, sokağa çıkan, hatta gözaltına alınan da birçok isim oldu.
Oyuncu Canberk Gültekin ile sanatçıların toplumsal olaylardaki duruşunu, yaşanan siyasi gelişmelere dair fikirlerini ve sektörde yaşadıkları sorunları konuştuk.
Sanatçılardan toplumsal olaylarda ses çıkarmaları yönünde bir beklenti var. Ancak sanatçıların üzerinde de yoğun bir mobbing ve iktidar baskısı olduğu ortada. Bu kadar baskının ortasında sanatçıların bir duruş göstermesi, ses çıkarması neden önemli?
Canberk Gültekin: Sanatçılardan böyle bir beklenti olması çok makul çünkü etki alanları sebebiyle çıkaracakları bir sesin, mücadelenin kendisini geniş kitleler gözünde daha meşru ve güçlü kılacağı düşünülüyor, ki bu doğru. Sonuçta ortada bir suç yok, demokratik hakların kullanılması var. Bu haklar kullanılırken, seslenme alanı geniş insanlardan/sanatçılardan da bu sese ortak olmalarını bekliyorlar. “Siz ses çıkarırsanız bu ses çoğalır,” diyorlar ve yoldaşlık etmelerini istiyorlar doğal olarak. Sonuçta bir ürün reklamını yaparken bile geniş kitlelere seslenebilecek kadar etki alanına sahip kişilerin, toplumun geleceğini ilgilendiren konularda söz söylemesi daha farklı bir etki yaratıyor. Dünyanın farklı yerlerindeki meslektaşlarımızın da toplumsal meselelere, adaletsizliklere karşı susmadığını, ses çıkardığını görüyoruz. Hollywood’daki çok tanınmış meslektaşlarımızı mesleki ya da toplumsal haklar için en önde görebiliyoruz.
Bunun yanında, pek çoğu halkın geneli gibi zorlu ekonomik koşullarda yaşayan sanatçıların ses çıkarmasına engel olan yapısal sorunlardan da bahsetmek gerekiyor. 10 yıl öncesine kadar beyaz yakalı olmayan kesimler, beyaz yakalılara onların işçi olduğunu kabul ettirmeye çalışıyordu. Oyunculukta ise 10 yılı aşkın süredir oyuncular toplumun geri kalanına kendilerinin işçi olduklarını kabul ettirmeye çalışıyor. Çünkü oyuncular işçilikten doğan ekonomik ve sosyal haklara sahip değiller. Halbuki emeklerini geçinebilmek adına belli bir ücret karşılığında satıyorlar. Bunun böyle görülmemesi sektörde de oyuncunun yalnızlaşmasına ve yan yana duramamasına sebep oluyor. Böylece bir birey olarak oyuncu, bu yalnızlık içinde ses çıkarmaktan ya da söz söylemekten çekinebiliyor. Oyuncuların korkularını ve çekincelerini yenebilmesinde esas koşul, yan yana durabilmek ve birlikte mücadele edebilmek.
Diğer ülkelerdeki meslektaşlarımız da benzer şeylerden bahsediyor. Ekranda görünen her kişinin otomatik olarak “hayatını kurtardığı” ve rahata eriştiğine dair genel bir yanılgı var. Sektörde ancak yüzde 6-7’lik kesimin kazandığı ücretleri, sanki bütün oyuncu arkadaşlarımız kazanıyor zannediyoruz. Halbuki oyuncuların büyük bir çoğunluğu güvencesizlik ve geleceksizlik koşulları altında yaşamlarına devam etmeye çalışıyor. Dolayısıyla bu kadar kaygan koşullar altında, henüz kendi mesleki alanında dahi işçilikten doğan haklarını kazanamamış insanların öncelikle yan yana duramama halini aşması ve sektördeki bireyleri bu korku yalnızlığından kurtarması gerekiyor. Bu aşılamadığı durumlarda her kişiden aynı anda aynı cesareti göstermesini maalesef bekleyemeyiz.
Ama tabii bunlar ses çıkarmamanın bir sebebi haline gelmemeli, tersine oyuncunun da korktuğu şartlar ve sebepler neyse, zaten en başta onlara ses çıkarması ve mücadele etmesi gerekiyor. Çünkü kendi çektiğimiz sıkıntıları bile bulunduğumuz toplumdan ayrı düşünemeyiz. Bu hayatta bir sanatçının tek önemsediği şey sanatı olsa bile, o sanatı daha iyi ve özgürce icra edebilmesi için yanlışlara karşı ses çıkarmak gerekiyor. Bugün sanatçı bireyin korktuğu şeyler ancak bugün birlikte ses çıkarılarak aşılabilir. Bugün yanlış olana itiraz edilmedikçe yarın itiraz edecek fırsatımız da olmayabilir.