Özlenen tablo: Alevilerin kimlik intiharı
“AKP Alevileri kucaklayacak” haberi yayılıyor. Toplumsal algı mühendisleri Erdoğan’ın 20 yıllık iktidarı boyunca iki kez cemevi ve ilk kez Hacıbektaş ziyaretini “özlenen tablo” diye sunuyor.
Dört maddede hükümetin Alevilere yönelik çalışmalarına dair, 2007 yılından beri tekrarlanan 4 maddeyi “kulis” bilgileri diye pazarlıyorlar.
“Özlenen tablo” dedikleri, ziyareti öncesi cemevinden Hz Ali’ye ve Hacı Bektaş Veli’ye ait “tabloları” kaldırtmak! Cumhurbaşkanı’na özel olarak dizayn edilmiş bir cemevi hazırlamak “özlenen tablo” olarak sunuluyor.
Ne acıdır ki, cemevini, iktidarın arzusuna göre dizayn eden bir Alevi danışman!
İktidarın Cem evi dizayn müdahalesine yol veren de kendini Alevi dedesi diye tanıtan Hüseyin Öz!
İktidarla Aleviliğin devletleştirilmesi stratejisine destek veren Hüseyin Gazi Cemevi!
Hatta bunu “özlenen tablo” diye, köşesinde pazarlayan da yandaş gazeteci Abdulkadir Selvi’de Alevi!
Talimatları veren ise Saray!
“Ağacın kurdu içinden olur” misali anlaşılıyor ki, siyasal İslamcılık, Alevileri kendi hanesinde ve hanedekilerle dizayn etmekte!
Bu nedenle “özlenen tabloyu” devletleştirmek istiyorlar; Çoklu sonuçlar elde edecek yeni Alevi stratejisini dört adımda devreye sokacaklar;
1) Alevi dedelerine maaş bağlanacak.
2) Cemevi hizmeti yürüten bir görevliye maaş bağlanması. (Bu kişiyi özellikle başkanlardan seçecekler!)
3) Cemevlerinin elektrik ve su giderlerini karşılamak.
4) Cemevlerine tapuda özel bir İmar lejantı verilmesi. Yani Cemevleri ibadet yeri olarak tanınmayacak, ama imar planlarında lejant kutusuna sıkıştırılacak!
Muhataplar Değişiyor, Fakat Dört Madde Değişmiyor
Bu çalışmaların “normal şartlarda” Anayasa’ya göre “laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek” hizmet vermesi gereken ama laikliğe karşı bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yürütmesi gerekiyordu. Fakat manidar şekilde güvenlik ve asayişten sorumlu İçişleri Bakanı, Kültür ve Turizm Bakanı ve Adalet Bakanı’nın ortak çalışması ve koordinasyonu üzerinden sürdürüldü.
Devletin cemevleri üzerinde tahakküm kurması ve dedeleri iktidarın resmi çoğunluk dini üzerinden denetim altında tutması için "hukuki bir statü" için, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevi-Bektaşi ve Cemevi Daire Başkanlığı kurulması seçeneği üzerinde duruluyormuş. Dedeler ve cemevleri de buraya bağlanacakmış!
Yeni Diye Pazarlanan Eski
AKP ilk Alevi açılımını 2007-2008 yılında Devlet Bakanı Sait Yazıcıoğlu ve Reha Çamuroğlu ile yürüttü. Sonuç? Fiyasko!
Aslında “yeni denilen” bu 4 adım eskidir. 2007 yılı Alevi açılımı bu 5 madde ile kamuoyuna tanıtıldı.
· Alevi dedelerine maaş bağlanacak
· Cemevleri, ‘kültür evi’ sayılacak
· Cemevlerinden su, elektrik parası alınmayacak
· Din dersi seçmeli hale gelecek.
· Alevi açılımı Kültür ve Turizm Bakanlığı aracılığıyla ‘kültürel açılım’ olarak uygulanacaktı!
Yani hiçbir şey yeni değil!
Yıl 2009. Bu kez Devlet Bakanı Faruk Çelik ve Necdet Subaşı koordinatörlüğünde 7 çalıştay yapıldı. 10 kitapta kayıtlar toplandı. Alevi talepleri hiçe sayıldı. Nihai rapor bir asimilasyon belgesi olarak yayınlanıp rafa kaldırıldı.
Yıl 2014-2016.
Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde bu kez Yalçın Özdemir Alevi talepleri topladı. Rafa kaldırıldı.
YIL 2021-2022 İçişleri Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı devreye sokuldu. Rafa kaldırılan dosyanın indirilme zamanı gelmiştir. 6 Parti değiştirmiş ve bu partilerde Alevi danışman rolünü üstlenmiş bu kez AKP için Alevi açılımı koordinatörlüğünü üstlenen Ali Arif Özzeybek devrededir. İcraatları bellidir. Alevi kökenli biri olarak Cemevlerini camileştirmek, dedeleri imamlaştırmak!
AKP’nin yeni Alevi stratejisinin neyi, nasıl ve kimlerle hedeflediğini ve bu stratejinin elde etmek istediği çoklu sonuçları ele alalım.
Şunu belirtelim ki, sarayın yeni Alevi stratejisinin hedefinde öncelikle, Aleviliğin devletin güvenlik ve dini kurumları aracılığı devletin iki kırmızı çizgisi olan “Cami, Kuran ve Sünnet” kalıbı içinde eritilmesidir.
İkinci hedefi ise, cemevlerine ibadethane statüsü verilmeksizin, tıpkı camiler gibi iktidarın siyasi arka bahçesine dönüştürülmesi ve burada maaşla hizmet verecek dedelerin ve görevlilerin iktidarın birer siyasi misyoneri ve Diyanet Aleviliğini cemevlerinde Aleviler taşıyan misyonerler haline getirilmesidir.
Üçüncü hedef ise Alevi toplumsal muhalefet dinamiklerini zayıflatmak ve zamanla sönümlenmesini sağlamak. Alevilerin sivil kurumsal muhataplık rolünü yok etmek.
Özetle AKP, “sizi tanımayacağız ama sizlerin inandığı değerleri ve dedeleri YOL’dan çıkaracağız” diyor.
“Parayı veren düdüğü çalar” misali, “maaşlı dedeleri” iktidarın talep ve beklentilerini öncelemesi sağlanacak. AKP herşeyi paraya bağladılar. Ama kesenin ağzını da sadaka derinliğinde açacaklar.
Sivil Hayatın Bilgelik İnancı Olan Alevilik Devletleştirilecek
AKP’nin yeni stratejik hamleleri gösteriyor ki, Alevi hak ve taleplerini siyasi olarak kabul ederek, laiklik ve hukuk zeminlerinde bir özgürlük ve eşit haklara kavuşmasını değil, Aleviliğin devlet Sünniliğinin gölgesinde köleleştirilmesidir! Amaçları asırlardır sivil hayatın ve devlet kurumları dışında yaşayan Aleviliği devletleştirmek!
Alevilerin İki Kırmızı Çizgisi
Yani Alevilerden kimlik intiharı isteniyor! Alevilerin ve Aleviliğin iki kırmızı çizgisi vardır. Alevilerin kırmızı çizgi laikliktir! Aleviliğin kırmızı çizgisi ise devletin ve ortodoks din kalıplarının değil, sivil hayatın ve canların “El Ele El Hakka” düsturuyla ve Cemevinde ana ve dede pirlerin rızalığına dayalı akıl, yol ve gönül birlemesiyle yarattığı cemlerdeki dünyevi yaşam içinde var olmaktır.
İşte tamda bu nedenle, Alevilerin yüzde 99'u, AKP iktidarının Aleviliği devletleştirme projesini asla kabul etmezler. Çünkü AKP ve Diyanetin Alevilere dayattığı iki kırmızı çizgisi olan “Cami-Kuran ve Sünnet” ile Alevileri devlet dini üzerinden Sünnileştirmek ve ortodoks din kalıpları içinde homojenleştirmeyi hedeflemektedir.
Buna destek veren dedeler Alevi toplumu nazarında “dede”, destekleyen cemevleri ise Alevilerin nazarında cemevi olarak kabul görmez.
Çünkü Aleviler laikliğe karşı tutumlara, Alevilik ise devlet içinde kendi kimlik intiharına biat isteyenlere rızalık vermez!
Not: Yarın kaldığımız yerden devam edeceğiz. AKP’nin neden yeni bir Alevi stratejisine gerek duyduğunu analiz edeceğiz.