Google Play Store
App Store

Eğer ülke ekonomisine ilişkin yazı yazıyorsanız, yazılarınıza iki hafta ara vermek çok uzun. Siz yazmıyorken o kadar çok şey yaşanıyor ki nereden başlayacağınızı bilemiyorsunuz.

Ama ne kadar çok şey gündem oluyorsa da sonuçta önemli olan sizin cebinize giren ile cebinizden çıkacak olan para arasındaki farktır.

Cebinize girecek olan paranın kaynağı bellidir: alacağınız ücret ya da emekli aylığı. Peki ya cebinizden daha faza para çıkmasına yol açacak olan nedir? Birincisi artan fiyatlar, ikincisi ise artan vergiler. Hadi diyelim fiyatlar piyasada “arz ve talebe göre belirleniyor,” peki iktidarın bile isteye size ek vergi yüklemesine ne demeli?

Fiyatların artmakta olduğunu zaten uzun zamandan beri biliyoruz. Üstelik şimdiye kadar “baz etkisi” nedeniyle azaldığı söylenen yıllık enflasyon verisinin yeniden yukarı yönlü hareket edeceği dönemin başında bulunuyoruz. Daha yüksek fiyatlara maruz kalacağız.

***

Artan fiyatlar yeterince belinizi bükmüyormuş gibi bir de iktidarın üzerinize boca ettiği vergiler nedeniyle cebinizden daha fazla para çıkacak. KDV oranı yüzde 20’ye çıkarıldı, harçlar yüzde 50 artırıldı, motorlu taşıtlar vergisi bu yıl için yüzde 100 artırıldı. Üstelik bütün bunlar sizin aylıklarınıza yapılacağı söylenen artışları henüz görmeden yapıldı. Önce siz daha fazla ödeyeceksiniz, sonra ödediğinizin bir kısmı “artış yaptık” adı altında aylıklarınıza yansıyacak.

En fazla mağdur olanların emekliler olduğunu biliyoruz. Her ne kadar onların aylıklarına yüzde 25 artış yapıldığı söylense de emekliliklerin büyük çoğunluğu ya bu oranın altında bir artış alacaklar ya da hiç artış alamayacaklar çünkü yüzde 25’lik artış oranı “kök aylıklara” uygulanıyor. Elinize geçen 7 bin 500 liraya bakmayın. Çoğu emeklinin kök aylığı bunun çok altında olduğu için bu oranda bir artış bile göremeyecekler.

Ancak aylıklarında düşük oranda artış gören emekliler de yüzde 20’ye çıkarılan KDV’yi, yüzde 50 artırılan harçları ve eğer bir arabaları var ise bu yıl için yüzde 100 artırılan MTV’yi ödeyecekler.

***

Artan fiyatlar ve vergiler nedeniyle çaresiz kalan sabit gelirliler, birikimleri olanların sahip oldukları kur korumalı mevduat, doğrudan döviz alımı, araba alarak stoklamak, gayrimenkul yatırımı vb araçlara ulaşmadıkları için onlar da ulaşabildikleri araçlar üzerinden bir miktar korunma sağlamaya çalıştılar: yeni KDV oranı devreye girmeden önce market raflarındaki tuvalet kâğıdı stoklarını boşalttılar. Ellerinden gelen buydu, başka ne yapabilirler ki?  Şimdi artık o “imkân” da yok. Yeni KDV oranları hafta başından beri uygulanıyor.

Salı günü Bahçeli’nin grup toplantısında söylediği “seyyanen artış emeklilere de uygulansın” sözü üzerine bir an heyecanlanan emekliler, Perşembe günü sabahın ilk saatlerinde, MHP milletvekillilerinin de oylarıyla Mecliste kabul edilen torba yasanın ilgili maddesinde bir değişiklik yapılmadığını görünce, Bahçeli’nin açıklamasının bir hükmü olmadığını da görmüş oldular. Her ne kadar dün Erdoğan ile Bahçeli arasında bir görüşme yapılmış olsa da bu yazının yazıldığı saatlerde emekli aylıklarına ilişkin ek bir artışın yapılacağına ilişkin bir açıklama henüz yapılmadı. Eğer böyle bir artış söz konusu olsaydı “müjde” başlığı ile paylaşılırdı.

Belki çok da dert etmemek lazım. Malum önümüzdeki baharda yerel seçimler var. Seçimden hemen önce “en düşük aylık” belli bir seviyeye çıkararak gönlünüzü alırlar. Ya da “bedava” doğalgaz miktarını artırırlar. Ne bileyim, bir şekilde bir yolunu bulurlar.