Peki ya sizce?
Dünya kaynaklarını adaletsizce yöneten, insanları geçici imajlarla uyutan, eğitimden mahrum bırakan, farkındalıktan alıkoyan bir sistem ve bunu kontrol eden kesimin güdümüyle şekillenen politikalar… Sonuçlar ortada. Küresel ısınmanın ve çevre tahribatının etkilerinden üç maymunu oynayarak kurtulamıyoruz. Uzun yaz günlerine merhaba dedik. Mevsime özel bir güzelleme yapamayacağım. Mevsimlerde seçicilik yaptıkça tabiatın hürmetinden mahrum kalıyoruz sanki.
Mevsim normallerinin dışında seyreden sıcaklıklar küresel krizleri -su, gıda, sağlık- beraberinde getiriyor. Dileyelim ki sorunlara ciddiyetle çözüm arayan bilim, sanatın düşündüren ve kışkırtan gücünü de yanına alarak barışçıl ve yaratıcı çözümlere imza atabilsin.
Konuya sanatın ve edebiyatın penceresinden bakan biri neşeli ve azimli, biri etkileyici ve hüzünlü, biri uyarı niteliğinde ama yine de umut dolu üç hikâyeden bahsetmek istiyorum bugün. Toplumsal bilinçteki boşlukları çocuk kitaplarının yardımıyla doldurmaya çalışmak da az şey değildir, değil mi?
ÇİÇEK KURTARMA OPERASYONU bilim, teknoloji, mühendislik, sanat ve matematiği disiplinler arası çalışma yöntemiyle ele alan hikâyelerden biri. Ülkemizde de çok sevilen dünyaca ünlü sanatçı Peter. H. Reynolds bu kez ikiz kardeşi ile eğlenceli bir kitap dizisine imza atmış. Kendilerini yaratıcı çözümler düşünürü olarak adlandırdıkları kitapta, Sidney ve Simon adlı ikiz fareler sıkıştığı için açılmayan pencerelerinin ardındaki çiçeklerini kurtarma planı yapıyorlar. Yeni icatların peşinde koşuyorlar. Önce çiçeklerini sulamanın ardından da kasabadaki çiçek festivaline vaktinde katılabilmenin yollarını arıyorlar. Sorunun tespiti, tahmin ve gözlemlerin ‘Merak Günlüğü’ne işlenmesi, alınan şaşırtıcı sonuçlar ve bunların yorumlanması derken ikiz kardeşler mühendis İşsever Amca’nın desteğini alarak keşif dünyasına dalıyorlar. Keşif Sanatı nedir? sorusunun cevabını da bulacağınız hikâyede azim, yardımlaşma, akıl yürütme ve öğrenirken eğlenmeye dair pek çok nokta karşınıza çıkıyor. Hikâyenin sonundaki terimler sözlüğü okuma zevkini destekliyor. Dizinin Çöp Dedektifleri adlı kitabı da ciddi bir küresel soruna çocuk kitaplarının umutlu tavrıyla yaklaşıyor, bilmenin sağlayacağı fayda kadar eyleme geçmenin eğlenceli yönlerini de hatırlatıyor.
BAŞKA BİR YERDE adlı anlatı iklim felaketi nedeniyle kendini bambaşka bir dünyada bulan bir adamın anılarıyla baş başa kalışının hikâyesi. Tezgahtarlık, şoförlük ve grafik tasarımcılığı yaptıktan sonra illüstratör olarak çalışmaya başlayan sanatçı 43. Golden Tripod Awards en iyi illüstrasyon ödülünün de sahibi. Çinceden dilimize kazandırılan, önümüzde açılan bir mavi-gri, bir turuncu-sıcak sayfalarında sükunet ve özlemle ilerleyeceğiniz bu kitapta ‘geçmiş’ ve ‘şimdi’ metnin iç sesini karşılıklı yapılandırıyor. Çizimler sadelikten güç alıyor. Akışta hassasiyet esas. Nesnelerin ve canlıların ayrıntıları yok bu kitapta, ayrıntılara yer vermeye ihtiyaç da yok aslında. Dünyayı uzaktan izleyerek gelecekteki sarsıcı ihtimallerin kıyısında geziyoruz. Sanatçıya neyin esin verdiğini öğrendiğimiz son söz aynı zamanda bir kitabın yaratım sürecinde ne kadar çok kişinin ve olayın izi olduğunu gösteriyor. Kitabın son sayfasında gözleriniz dolabilir, beyaz evin önünde durup kırmızı kapıdan içeri girmek isteyebilirsiniz. Belki de o şirin evi alıp başka bir yere siz taşıyabilirsiniz.
SULAR ALTINDA toplumsal krizlere üzerine düşünmenin ve geç olmadan çözüm arayışına gitmenin önemini vurgulayan bir resimli kitap. Fareden keçiye, maymundan file hayvanların yaşadığı bir şehirde meydana gelen su baskını, sembolik bir anlatımla iklim krizini ve doğal afetleri temsil ediyor. Hikâyede toplumun her kesiminin görüş ve yaklaşımlarının izlerini bulabilirisiniz. Küçük canlılardan başlayarak tüm şehri etkisi altına alan sorunun ciddiyetini en başından beri kavrayan ve yılmadan dile getiren biri var! 2023 The Klaus Flugge İllustrasyon Ödülü’ne layık görünen kitapta sorunlarla yüzleşmeden, birlikte hareket etmeden, yardımlaşma olmadan çözüme ulaşılamayacağını gördüğümüz gibi, önüne geçilmeyen sorunların bir biçimde giderilseler bile farklı yeni sorunları beraberinde getireceği gerçeği de yer alıyor. Çizimler muzip, akıllı, dikkat çekici. Uyaranlar, söylenenler, protesto edenler, yardım dileyenler, kendini düşünenler, görmezden gelenler, endişelenenler, umursamazlar, krizden kendine pay çıkaranlar, altı dolu olmayan popülist görüşler üretenler…Kimi arasanız sayfalar arasındalar. Hepsi gerçek hepsi manidar.
Toprağın, suyun ve insanın dört mevsime muhtaç olduğu dünyada yanlış politikalardan geri dönmekten başka şansımız yok. Ama nasıl? Kanunların iyisi - kötüsünden önce kimler için yürürlüğe girdiğini sorgulamaktan başlayabiliriz belki de? Peki ya sizce?
Mevsimin ruhuna yakışır günler geçirmeniz dileğiyle…