Kasım ayının son pazar günü, Londra… Kış fena bastırdı buralarda, konu kış olunca şairin dizelerini hatırlamadan olmaz: “En çok kışın tanırım ben yoksulluğu, kasket altına giyilen yazlık ceketlerden ve zengin görünsün diye boyna dolanan atkılardan anlarım, derme çatma bacalardan ve is kokularının bulaştığı semtlerden, ateş yakılan pazarlarda donmuş mandalina kabuklarından, hâlâ soba borusu satan kasabalardan, çıra kokularından bilirim, kış yalnızca yoksullara gelir.”

Dönelim futbola, sezona Arsenal galibiyeti ile iyi başlangıç yapan ama son maçlarda düşüşe geçen Brentford evinde kendisi gibi sonbahar hüsranını yasayan Everton karşısında. Ligde en son hayatın siyah beyaz olduğu, iki takımın da 2. Lig’de mücadele ettiği zamanlarda, 1954 senesinde karşılamışlar, Everton rakibini yarım düzineyle uğurlamış. En son 2010’da Lig Kupası’nda karşılaştılar, Brentford penaltı atışları sonunda kazandı. Ev sahibi son beş maçından sadece bir puan çıkarabildi, ligde 14. sırada. Everton son altı maçından sadece iki puan çıkarırken Tottenham ve Manchester United’a karşı sahadan beraberlikle ayrıldı. Son zamanlardaki kötü gidişte, sakatlıkları nedeniyle sahadan uzak kalan 7 as oyuncusunun, golcüleri Calvert-Lewin’in sakatlığının payı büyük. Geçen sezonun başından beri onun olmadığı maçların ancak yüzde 21’ini kazanabildiler, onun olmadığı maçlarda gol yollarında kısırlıkları aşikâr. Ancak Londra deplasmanları yarıyor mavili takıma, son altı Londra deplasmanından beş galibiyetle ayrıldılar. Takımın etkili oyuncusu Richarlison beşinci sarı kartını aldıktan sonra cezası nedeniyle kadroda yer almıyor. Brentford evinde cömert takımlardan, evlerinde oynadıkları son altı maçın sadece birinde sahadan üç puanla ayrıdırlar, evlerinde tek galibiyetleri Arsenal’e karşı. Sezonun ilk yarısında ligin ağır topları Chelsea, Liverpool, Arsenal ve Leicester ile kendi sahasında karşılaştılar, haliyle sezonda daha zorlu bir ikinci devre bekliyor.

Brentford 3-5- 2 dizilişinde, ileri uçta Mbeumo, Toney ikilisinin arkasında Canos, Janelt, Onyeka, Norgaard, Henry. Misafir Everton 4-4-1-1 dizilişinde, ileri uçta Rondon’un arkasında Townsend, Cenk Tosun bir maçta daha yedek kulübesinde. Maçın başlamasından önce stat hoparlörlerinden Beatles’in ‘Hey Jude’ şarkısı yankılanıyor, Brentford tribünleri eşlik ediyor, futbolun güzel manzaraları. 20’de Brentford’un arka arkaya kullandığı iki korner sonrasında Townsend’in ceza sahasında Onyeka’ya sert müdahalesi penaltıyla sonuçlanıyor, kaçırmıyor takımın golcüsü Toney. Brentford topa yüzde 45 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi üç kez yokladığı devreyi tek golle önde kapatıyor.

2. devrenin başında takımlar aynı kadrolarla sahada. 46’da Canos’un vuruşuyla gole yaklaşıyor ev sahibi, Everton ilk bölümde aradığı ritmi bulamıyor. Richarlison ve Calvert-Lewin’in yokluğunda üretkenlikte kısıtlı mavili takım, orta sahada oyuna yön verecek oyuncuların olmayışı göze batan eksikleri. Son 20 dakikada skoru koruma telaşındaki Brentford geriye yaslanıyor, orta saha kontrolünü ele geçiren Everton iki kanattan zorluyor rakip savunmayı. 76’da Gray müsait pozisyonda gol vuruşunu yapamıyor, mücadele olarak iyi ama final paslarında etkisizler. 80’den sonra tempoyu yavaşlatıp, takım halinde kapanıyor Brentford, 84’te Colman’ın sağdan ortasında Rondon’un kafa vuruşu isabetsiz. Tüm baskısına rağmen beş dakika uzatılan maçta aradığı golü bulamayan Everton Londra deplasmanında üç puanı bırakıp 7 maçlık galibiyet hasretiyle puan cetvelinde 14. sıraya geriliyor. Brentford’a gelince, hocaları Thomas Frank mütevazı kadroya rağmen mücadeleci, çok koşan, rakibi hataya zorlayan takım yaratmış, ligde her takım için zor deplasman. Maçın adamı Ivan Toney…