Google Play Store
App Store

Öncelikle TFF’nin derbi ve yabancı hakem konusundaki kararı üzerine naçizane birkaç kelâm... İstanbul derbisinde yabancı hakem, üstelik yerli ve milli dedikleri yeni Türkiye’de! Bu karardan sonra, “Anadolu kulüpleri maçlarının yabancı hakem tarafından yönetilmesini istese ne olacak?” sorusu öylece dururken, bu kararla TFF ülkede hakemlik kurumuna ağır bir darbe indirirken, futbolun sadece iki kulüp üzerine döndüğünü de tescil etmiş oldu. Oldu olacak, adının başına eğreti “Süper” sıfatı takılmış ligi İskoçya ligi formatına döndürün, 12 takımlı İstanbul Ligi’nde, Fenerbahçe ve Galatasaray sezonda dört kez karşılaşsınlar, yayıncı kuruluş da mutlu olsun, taraftar da. Zaten diğerleri kimin umrunda, varsa yoksa dekoder satışları, yayıncı kuruluşun saadeti... Malum, ülkede futbol dediğin koca sezonda toz duman iki derbi… Anadolu kulüpleri figüran ve batık, onlar filler tepişirken ezilen çim misali... Oysa mesele ülkenin dört bir yanına stat yapmak değil, maç günleri o statları doldurmaktır. Mesele bir maç için yabancı hakem getirmek değil, her maçta güven ortamı yaratmak, her kulübe eşit yaklaşmaktır, kendi hakemini baskı altına almadan o güzel oyunda güveni sağlamaktır. Hakemine güvenmeyen bir ligden marka değeri çıkmaz. Ama bilirim, günlük hayatında adaleti sağlayamamış bir ülkenin futbolundan adalet beklemek saflığa delalet eder.

Dönelim kendi hakemine güvenen futbol beşiğine, son altı maçından 10 puan çıkarıp, küme düşme potasından uzaklaşan Crystal Palace, Fulham deplasmanında... Kasım soğuğunda Selhurst Park’ta aldıkları 2-0’lık galibiyetin ardından Fulham, Jean Tigana yönetimindeki 2000-2001 2. Lig zamanlarından bu yana ilk kez Crystal Palace karşısında ligde rakibini iki kez yenme hedefinde. Palace, Fulham karşısında son altı maçta galibiyet alamadı (4B, 2M). Ancak Craven Cottage’da son beş maçında yenilmediler (2G, 3B). Güney Londra’nın Kartalları ligin yükselişteki takımı, deplasmanda son üç maçı 2-0’lık skorlarla kazandılar; ülke futbolunun en üst liginde üst üste dört galibiyet elde edemediklerini hatırlatalım. Fulham’ın yükseleni Alex Iwobi, bu sezon açık oyunda takım arkadaşlarına 46 gol pozisyonu yarattı. Duran toplar haricinde en yüksek rakam. Palace’ın göze batanı Jean-Philippe Mateta, Premier Lig’de deplasmanda son üç maçta beş golü bulunuyor.

Baharı çağıran ılık ve aydınlık bir Londra gününde ev sahibi Fulham 4-2-3-1 dizilişinde, kalede Leno, savunmada Castagne, Andersen, Bassey, Robinson, orta sahada Lukic, Berge, ileri uçta Traore, Smith-Rowe, Iwobi, önlerinde golcüleri Jimenez. Misafir Palace 3-4-2-1 dizilişinde, kalede Henderson, savunmada Richards, Lacroix, Guehi, orta sahada Munoz, Hughes, Lerma, Mitchell, ileri uçta Sarr, Eze, önlerinde golcüleri Mateta... Maça düşük tempoda başlıyor Fulham, savunmasını ileri çıkarttığı 3. dakikada kalesinde tehlike yaşıyor, Mateta sol çaprazdan isabetsiz vuruyor. 5’te sağdan kullandığı ilk kornerinde rakibin uzun savunmasını geçemiyorlar, solda Iwobi ve Robinson ataklarda etkili. İlk 15 dakikada rakibi 2. bölgede karşılarken, savunmada kalabalık Palace, misafir takım topa yüzde 37 oranında sahip olurken rakip kaleyi bir kez yokluyor. Oyun kalitesi ve tempo olarak düşük ilk 20 dakikada rakip savunmayı açmakta zorlanıyor Fulham, 22’de orta sahada sarı kartı gören Berge. 23’te kullandığı ilk kornerden sonuç alamıyor Palace, orta sahada Lerma ataklara yön veren oyuncuları. 25’te Hughes’ın pasında Eze’nin vuruşunu köşeden çıkartıyor Leno, 26 yaşındaki 10 numara takımın gole yakın oyuncusu. 33’te kullandığı duran topta Leno gole izin vermiyor, o dakikaya kadar iki takım da 3. bölgede pozisyon üretmede yetersiz. Ev sahibi tribünlerin hakem kararlarına tepkili olduğu dakikalarda öne geçiyor Palace, sağdan kullandıkları kornerde topu yakın mesafeden kafayla kendi kalesinde gönderen Fulham savunmasında Andersen, pozisyonda ev sahibi savunmada dağınık. 40’da Eze’nin uzaklardan vuruşuyla ikinci gole yaklaşıyor Palace, topu 3. bölgeye çabuk taşıdığı anlarda etkili misafir takım. 44’te orta sahada sarı kartı gören Munoz. Palace’ın topa yüzde 44 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi altı kez yokladığı bir dakika uzatılan devre tek gollü üstünlüğüyle kapanıyor.

2. devrenin başında takımlar aynı kadrolarla sahada. 48’de Fulham’ın kullandığı devrenin ilk kornerinde Jimenez’in kafa vuruşu rakip savunmadan dönüyor, devreye baskılı başlıyor siyah beyazlılar. 52’de Fulham forvet hattında Smith-Rowe’un sakatlığı nedeniyle duruyor oyun, 32 numara sahaya dönerken 55’te Palace atağında Mateta’nın vuruşuyla ikinci golü buluyor Palace, uzun VAR incelemesi sonucu pozisyon ofsayt, gol geçersiz... 58’de Fulham’da Smith-Rowe ve Pereira yerlerini Pereira ve Cairney’e bırakıyor. 60’ta ikinci gole yaklaşıyor Palace, Hughes’ün sağdan kullandığı kornerde savunmadan gelen Lacroix’in kafa vuruşu Leno’dan dönüyor, misafir takım o dakikaya kadar duran toplarda etkili... 66’da ikinci golü buluyorlar, rakip savunmanın eksik yakalandığı pozisyonda Mateta’nın merkezde çabukluğuyla 3. bölgeye taşıdığı topu sağ çaprazdan sert vuruşla ağlara gönderen Munoz, pozisyonda Fulham pozisyonu başlatan oyuncuya müdahalede yetersiz... 69’da Palace savunmasında sarı kartı gören Guehi... 72’de üçüncü gole yaklaşıyor Palace, Mateta sol çaprazda Leno ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda kaleciyi geçemiyor. Üç dakika sonra forvet hattında Sarr yerini Kamada’ya bırakıyor. 80’de Fulham’da üç değişiklik: Iwobi, Castagne, Cairney yerlerini Muniz, Diop ve Willian’a bırakıyor. 83’te Palace orta sahasında sarı kartı gören Hughes... Kalan dakikalarda başka gol olmayınca sekiz dakika uzatılan maçta 26.777 taraftarın şahitliğinde 2-0 kazanan Palace 13. sıraya yükseliyor. Kulüp tarihinde ilk kez Premier Lig’de arka arkaya dört deplasman maçını kazandılar, Güney Londra’nın Kartalları’nın yükselişi sürüyor.