Google Play Store
App Store

Sezonun üçte ikisini geride bıraktığımız zamanlarda, Şubat soğuğunda bir hafta içinde iki kupadan elenen, puan cetvelinde 14. sıradaki Tottenham Hotspur’un 17 senelik kupa hasreti sürerken, hocaları Ange Postecoglou Federasyon Kupası’na havlu attıkları Aston Villa maçından sonra BBC’ye konuşuyor: “Takımın teknik sorumlusu olarak beni yargılayabilirsiniz ama olağanüstü performans sergileyen oyuncularım eleştiriyi hak etmiyor. Sakatlıktan dönecek oyuncularımla birlikte olağanüstü bir takım olacağımızı düşünüyorum. Bu konuda hiç şüphem yok. Başkalarının bunu görüp görmemesi beni ilgilendirmiyor.” Bardağın boş tarafı kulüp sevdalıları adına endişe verici, bu sezon tüm kupalarda 39 maçta kalelerinde 57 gol gördüler, maç başına 1,5 golün üzerinde, ligde sadece Southampton ve Leicester savunması daha bonkör. Yeni senede kalesinde 17 gol görürken bu sayı iki düşme adayı Southampton ve Leicester’dan daha fazla. Son 11 maçta Tottenham kalesine 167 şut atıldı, rakiplerin Tottenham karşısında maç başına şut ortalaması 15’ten fazla, şutların 52’si hedefi tuttururken, 17’si gol oldu. Kalesinde gördüğü maç başına 15,2 şut ortalaması West Ham (15,8) ve Brentford’un (16,3) ardından ligdeki en yüksek üçüncü sayı. Bardağın dolu tarafına bakarsak, 18 ve 18 yaş altı oyunculara ligde sahada toplamda 4039 dakikayla en fazla forma şansı veren kulüp bu sezon Tottenham. İkinci sırada 2034 dakikayla sevilmeyen komşu Arsenal.

Şubat ayının ortasında, Pazar’ın geç maçında Tottenham evinde kendisi gibi hüsranı yaşayan Manchester United karşısında. Maç öncesinde Tottenham sevdalıları nicedir çok alıştığımız görüntülerde sevilmeyen Başkan Daniel Levy’i protesto ediyor, bu hikâye ne zaman son bulur kim bilir! Maça dönersek, Tottenham, Manchester United’a karşı oynadığı son dört lig maçında yenilmedi (2G, 2B), 1989-90’dan bu yana ilk kez rakibi aynı sezonda iki kez yenme hedefinde. Bu sezon Manchester United’ı ligde 3-0 ve Lig Kupası çeyrek finalinde 4-3’lık skorlarla iki kez mağlup ettiler. Son lig maçında Brentford’u 2-0 ile geçen Tottenham, bu maçı kazanırsa Eylül’den sonra ikinci kez arka arkaya iki lig maçını kazanmış olacak. Londra takımı iç sahada sıkıntılı, ligde evinde son yedi maçta galibiyet alamadı (2B, 5M), Mart-Ekim 2008 arasındaki sekiz galibiyetsizlik serisinden bu yana ligdeki en uzun serileri. Manchester United’da düşüş sürüyor, Ruben Amorim’in Kasım ayında göreve başlamasından bu yana ligde yalnızca beş takım Manchester United’dan daha az puan topladı (14). Amorim, Kırmızı Şeytanlar’ın başında çıktığı ilk 13 lig maçının 7’sinden fazlasını kaybeden dördüncü teknik direktör oldu.

Ev sahibi Tottenham 4-2-3-1 dizilişinde, kalede Vicario, savunmada Porro, Danso, Davies, Spence, orta sahada Bergvall, Bentancur, ileri uçta Kulusevski, Maddison, Son Heung-Min, önlerinde ara transferde takıma katılan gol umutları Tel. Misafir United 3-4-2-1 dizilişinde, kalede Onana, savunmada De Ligt, Maguire, Mazraoui, orta sahada Dorgu, Casemiro, Fernandes, Dalot, ileri uçta Zirkzee, Garnacho, önlerinde golcüleri Hojlund.

Görkemli mabedinde tribünleri dolduran taraftarlarının desteğiyle maça iştahlı başlıyor Tottenham, orta sahada 10 numaralı Maddison ataklara yön veren oyuncuları. 7. dakikada Spence’in soldan getirip ceza sahasına kestiği topla ilk tehlikeyi yaratıyorlar, United savunmada kalabalık ama tedirgin. 10’da gole yaklaşıyor misafir takım, önce Hojlund’un sağ çaprazdan yerden vuruşunu uzanarak çıkartıyor Vicario, dönen topta Dalot’un vuruşunda gole izin vermiyor Tottenham savunmasında Davies. 13’te öne geçiyor Tottenham, Son’un ortasında Bergvall’ın vuruşunu uzanarak çeliyor United kalesinde Onana, yakın mesafeden topu ağlara gönderen Maddison. Pozisyonda ceza sahasında yedi United futbolcusunun topa hareketlenmemesi savunma zaaflarının özeti. İlk 15 dakikada topa yüzde 72 oranında sahip Tottenham rakip kaleyi üç kez yokluyor. 26’da ikinci gole yaklaşıyorlar, Son’un soldan kestiği topta Tel’in vuruşunu kornere çeliyor Onana. 33’te sağdan kullandığı üçüncü kornerinde rakip kaleyi bulamıyor Tottenham, United topa sahip olduğu anlarda geçişlerde etkisiz. 40’ta United orta sahasında sarı kartı gören Casemiro. Tottenham’ın topa yüzde 70 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi beş kez yokladığı, United’da özgüven eksikliğinin öne çıktığı devre tek gollü üstünlüğüyle kapanıyor.

2. devrenin başında takımlar aynı kadrolarla sahada. United yedek kulübesindeki dokuz oyuncudan sekizinin 19 yaş altı olduğunu hatırlatalım. 47’de sağdan kullandığı kornerden sonuç alamıyor Tottenham, akabinde Spence’in soldan getirdiği topta Tel müsait pozisyonda isabetsiz vuruyor. 54’te beraberliğe yaklaşıyor United, Zirkzee’nin rakip savunma arkasına pasında Garnacho kaleci Vicario’yu geçemiyor, maçın kırılma anlarından. O pozisyon cesaretlendiriyor takımı, 59’da takımın gole yakın oyuncusu Garnacho’nun yerden vuruşunu sol köşeden uzanarak çıkartıyor Vicario, United yükleniyor. 64’te Tottenham’da Maddison ve Bergvall yerlerini Johnson ve Sarr’a bırakıyor. 66’da arka arkaya kullandığı üç kornerde pozisyon bulamıyor Tottenham, akabinde United atağında Fernandes’in sağdan ceza sahasına kestiği topta Zirkzee müsait pozisyonda kafayla kaleyi bulamıyor. O dakikaya kadar bulduğu fırsatları gole çeviremiyor Ruben Amorim'in takımı, gol vuruşlarında etkisizler. 78’de Tottenham’da Danso ve Bentancur’un yerlerine Bissouma ve Gray sahada. Son bölümde beraberlik için yükleniyor United, 89’da kullandıkları kornerde Casemiro’nun kafa vuruşu kaleci Vicario’da kalıyor. Beş dakika uzatılan maçta başka gol olmayınca 61.383 taraftarın şahitliğinde tek golle kazanan Tottenham sahadan üç puanla ayrılıyor. United’a gelince, 25 maçın 12'sini kaybettiler, 1973-74’ten bu yana ligde oynadıkları ilk 25 maçta aldıkları en fazla yenilgi sayısı. Onlar adına çok önemli bir yaz olacak sanırım. Takımın her bölgesine transfer şart, ancak “Finansal Fair Play” nedeniyle öncesinde kadroyu tasfiye etmeleri gerek, dudak uçuklatan sözleşmeleri düşününce işleri zor.