Rahatlama
“Bebek anasının karnından çıktı, nefes alamıyor, bir nefes alsa rahatlayacak... Hayatında ilk ve son kez yüksek volümle haykırıyor ve kimse ona kızmıyor, aksine bebekle beraber herkes rahat
Biraz hiperaktif, yoksa çok mu durgun? Kız mı, oğlan mı, bebek işte. Terrible two geçsin anası babası da rahatlayacak bebek de, yoksa terrible three mi? Sosyalleşemediğinden böyle oluyor, bir an önce anaokuluna başlarsa herkes rahat edecek. Anaokulu kolay sayılır yine, bunu ilkokulu var. Arkadaşlarından dayak yiyor, bir dayak atmayı öğrense gerisi rahat. Öğretmeni taktı çocuğa, seneye bu öğretmenden kurtulsa rahatlayacak. İyi bir ortaokulda okuması önemli, bir de hobi edinmeli, piyano öğrense veya spor yapsa ileride kendi rahat eder, lise yıllarını bilirsiniz kabus gibidir, üniversiteye başlasa rahatlar.
Takmış devlete sisteme, anasını babasını bile beğenmiyor, rahat mı batıyor evladım, oku işte okulunda. Diplomanı alana kadar dişini sık, sonra artık sınav yok, rahata ereceksin. E tabi iş bulmak da rahat değil. Asgari ücret mi teklif ettiler? O zaman neden beş sene okudun, liseden sonra doğrudan işe başlasan daha rahattı. Ses çıkarma. İşyerine erken git, hiç yorum yapma, birkaç yıl dişini sıkarsan sonra rahat edersin.
∗∗∗
Flört de bi yere kadar. Yattın kalktın, gezdin tozdun, hevesini aldın. Artık düzgün birini bul da evlen. Maaşına da zam aldın, köydeki arsayı satar bir dairenin peşinatı yaparız, karı koca elele verir 10 yılda borcunu öder, sonra rahat edersiniz.
İşyerinde baskı mı yapıyorlar? Bas istifayı, rahatına bak. E çocuğun okul taksitleri ne olacak? E ticarete gir rahat edersin. Sokakta yürüyemiyoruz bu şehirde. Rahat isteyen evinde oturur. Bu işe de büyük umutla girmiştim ama maaşları bile ödemiyorlar. Sana da rahat batıyor, bük biraz boynunu, her şeye diklenme, sazana yat, emekliliğine ne kadar kaldı?
Onu oraya koyuyorum, bunu buraya, olmuyor. İçim rahat değil. Bunca yalan, bunca rezillik, duymazdan geliyorum, ağzıma açmıyorum ama hıyar değilim elbette. Tüm kötülüklerin farkındayım, tüm bu örgütlü faşizmin ve bu dünya, fit dünya, fil ahireti hasaneten, beynim zonkluyor, onlar gibisi de bir daha gelmedi şimdi ne öyle rap map... Ama Sünger Punk da var. O ne? Ok boomer.
∗∗∗
Ya neyse ki çok saldırgan değilmiş. Hiç dert etme, günümüz tıbbında en rahat çözülecek sorun. Sol kolumda bir ağrı var. Kendini bu kadar dinleme, işsiz maymun kıçıyla oynarmış, bir meşgale bul kafanı rahatlat. Kafamı rahatlatmak için a kafamı telefondan kaldırmıyorum, b kafayı buluyorum, c milleti kafaya alıyorum, d kafamı ütülüyorum, e hiçbiri, f tipi.
Yoğun bakımdaymış, İsviçre’de olsa çekerlerdi fişini, bıraksınlar da rahat rahat ölsün. Hiç rahat etmedi rahmetli, mezarında dinlensin, rahat uyu kardeşim. Amin. Mezarlık dönüşü şuradaki lokantaya gidelim mi?”
Pazar sabah 08:42... Yazımı bitirdim. Şimdi bütün gün rahatım. İbo bak bu kez 5000 vuruşun altında oldu, ikinci sayfaya koyarsınız değil mi?... Rahat ol abi, sıkıntı yok. Selçuk Candansayar online. Ne oldu bitirdin mi yazını? “Yarın Gömeç’de konuşmam var, yazıya başlamadım bile, hiç rahat değilim.” diyor Selçuk... Onun rahatsızlığı beni rahatlatıyor.
Tam bilgisayarı kapatacağım, İbrahim Varlı’dan mesaj geliyor: “Abi yine sen bilirsin ama bu yazı biraz rahatsızlık verici olmuş. Okur kendini rahatlatacak, onanma hissi alacağı, ezberini güçlendirecek yazılardan hoşlanıyor. Hiçbiri olmasa, okura bir iki alıntı ver ki ortamlarda tekrarlayıp hava atsınlar.” İbrahim sen böyle bir mesaj yazmazsın. Besbelli bu sözleri kimse söylememiş, hepsini ben uydurmuşum.
Annem dedi ki: “Aferin oğlum hep böyle yaz. Ortam kötü, hiç rahatını bozma.” Babam çağırdı: “Hadi gel kiraz yiyelim”. Nefesim tutuldu. Tibet Sanlıman, işte bu kapak olur dedi. Bir nefes alsam rahatlayacağım.