Sahne kadınların
Tiyatro ve sinema kadın sorunlarına ışık tutan iki alan… Kadın sorunları ülkemizde de sanat yapıtlarına konu oluyor. Sanat dünyamızda kadınlar yetenekleri ile öne çıkarken, özgürlük mücadelesinde de öncü bir rol üstleniyor.

Bu satırları 8 Mart’ta yazıyorum. Dünya Emekçi Kadınlar Gününde. Ülkemizin dört bir yanında kadınların erkek şiddetine karşı seslerine kulak vererek… Kadına yönelik şiddet olaylarındaki artışın ülkedeki toplumsal-siyasal atmosferin bir sonucu olduğunu biliyoruz. İran, Afganistan gibi dinci ideolojilerin egemen olduğu ülkelerde kadınların verdiği mücadele sanat yapıtları aracılığı ile dünyaya duyuruluyor. Genellikle ülkeleri dışında yaşayan sanatçılar tarafından… Kadın sorunları ülkemizde de sanat yapıtlarına konu oluyor. Beyazperdeye ve sahnelerimize yansıyan kadın sorunları, erkek egemen ideolojinin sorgulanmasına yol açabilir hiç kuşkusuz. Yeter ki klişelerden uzak durulsun…
Halkımızın önemli bir bölümünün tek eğlencesi olan televizyon dizilerinde kadınlara verilen roller genellikle erkek bakışının tanıdığı sınırlar içinde kalıyor.Bütün bir Yeşilçam serüveni boyunca tekrar tekrar işlenen kadın rolleri, cinselliği bastırılmış ‘iyi aile kadınları’ ve cinsel bir nesne olarak sunulan ‘fettan’ kadınlardan ibaret değil mi?. Sinemamızda kadın imgesinin yakın zamanlara kadar ‘prototip’lerin ötesine geçemediğini, emekçi kadınların yardımcı rollerle sınırlı kaldığını biliyoruz. Elbette istisnalar da var. ‘Kadın filmleri ’yönetmeni Atıf Yılmaz’ın yapıtlarına ve önde gelen kadın yönetmenlerimize 30.5.2021 tarihli “Sinemada Kadının Adı Var” başlıklı yazımda değinmiştim. Bu yazıda andığım isimlere, “Mukadderat” (Nadim Güç), “Suna” (Çiğdem Sezgin), “Aniden” (Melisa Önel), “Bir Gün 365 Saat” (Eylem Kaftan) ve “Hilal-i Ahmer Hanımlar Merkezi” (Biket İlhan) filmlerini eklemekte yarar var. Pelin Esmer, Emine Emel Balcı ve Yeşim Ustaoğlu’nun yeni filmlerini merakla beklerken, sayıları her yıl biraz daha artan kadın yönetmenlerimizin sinemamızdaki eril bakışın evrilmesine katkılarının süreceğine inanıyorum.
Tiyatromuz açısından da benzer bir gelişmeden söz edebiliriz. Nezihe Meriç, Adalet Ağaoğlu, Ülker Köksal gibi ustaların ardından çok sayıda kadın yazar geldi tiyatromuza. Bugün sahnelerimizde Bilgesu Erenus, Ebru Nihan Celkan, Firuze Engin, Deniz Madanoğlu, Bihter Dinçel, Sibel Yıldırım gibi üretken yazarların yapıtlarını izlemek olası. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarında sergilenen Bilgesu Erenus’un “Yaftalı Tabut”u ‘Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne çok yakışan bir oyun. Ülkemizin ilk kadın oyun yazarı ve aktivist Fatma Nudiye Yalçı’nın yaşam öyküsünü konu alan oyunu genç kuşağın başarılı kadın yönetmenlerinden Yelda Baskın yönetti. Yönetmenin şu sıralar İBŞT sahnelerinde sergilenen iki oyununa daha değinmek isterim: Haldun Taner’in “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım”ı ve Suat Derviş’in “Fosforlu Cevriye”si. Hangisine bilet bulabilirsiniz bilmiyorum, ama başarıyla yorumlanmış bu üç oyunu da izlemenizi öneririm.
IBSEN’DEN VİRGİNİA WOOLF’A
Tiyatro dünyamızda feminist bir çizgiyi istikrarlı biçimde sürdüren Tiyatro Boyalı Kuş’un çabaları göz ardı edilemez. Şu sıralar sergiledikleri Virginia Woolf’un yapıtından uyarlanan “Kendine Ait Bir Oda” kadın özgürlüğü temasındaki en güçlü oyunlardan biri. Bir diğeri ise, Norveçli yazar Henrik Ibsen’in 19. yüzyıl sonunda yazdığı “Bir Bebek Evi -Nora” adlı başyapıtı. Tiyatro Boyalı Kuş’un bu oyundan hareketle sahnelediği “Bir Nora Evi” 21. yüzyılın bebek evini ve Nora’sını sahneye taşıyor (Reji: Yeşim Koçak ve Tiyatro Boyalı Kuş’un kurucusu Jale Karabekir). “Nora” bu yıl sahnelerimizin kadın kahramanı oldu desek yeridir. Tiyatro Circa’nın Selin Şenköken rejisiyle sahnelediği oyunun başrolünde beyazperdeden tanıdığımız başarılı oyuncu Tuğçe Altuğ çok başarılıydı. Bir başka Nora yorumu gene genç bir tiyatrodan, Bahçe Galata’dan geldi. Lucas Hnath’ın yazdığı ve Ibsen’in oyununun devamını konu alan “Nora 2” adlı oyunda Tülin Özen bir oyunculuk dersi veriyordu. Bu yıl sinemada “Tereddüt Çizgisi” filmiyle yılın en başarılı performansını gerçekleştiren Özen’in yanı sıra, Tansu Biçer, Nihal Geyran Koldaş ve yönetmen Saim Güveloğlu’nu da kutlamak isterim.
MEDEA’DAN FRİDA’YA
Şu sıralar pek çok tiyatroda kadın kahramanların yaşam öykülerini konu alan oyunlar sergileniyor. Euripides’in Medea’sı farklı yorumlarla sahnelerimizde. Hira Tekindor’un yönettiği Dor Production yapımı “Medea”, İBŞT sahnelerinde “Ben Medea Değilim”, Devlet Tiyatroları’nda Ayşe Emel Mesci’nin yönettiği Heinrich Müller’in “Medea Material”ı… Kadın direncinin simgelerinden Frida Kahlo’yu üç topluluk-üç oyuncu yorumluyor. Yasemin Şimşek Tüzün’ün yazıp, yönettiği Öteki Beriki Tiyatro’nun “Küçük Gözyaşı Güvercini Frida Kahlo”sunda Mine Çayıroğlu’nun yorumu abartısız ve etkileyici. Umut Toprak’ın yazıp, Murat Çidamlı’nın yönettiği “Aşka Aşık Olan Kadın Frida”da Özge Kırıkoğlu Çidamlı’yı, İzmir Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde sergilenen “Frida”da Yağmur Aygün’ü izleme şansım olmadı ne yazık ki. Şunu söylemem gerekir: kadın oyuncularımız dünyanın en büyük tiyatrolarında oynayabilecek yetenekte. “Kel Diva”da Zuhal Olcay’ı, “Afife”de Demet Evgar’ı, “İnsanlar, Mekanlar Nesneler”de Merve Dizdar’ı, “Bir Ruhun Hikayesi”nde Zeynep Erkekli’yi , “Sinekler”de Senan Kara’yı, “Medea”da Defne Kayalar’ı, “Martı mıyım?”da Sezin Akbaşoğulları’nı, “Toz”da Zerrin Tekindor’u, “Yaralarım Aşktandır”da Nazan Kesal’ı, “Ben Türkan Saylan”da Şenay Gürler’i, “Sevgili Arsız Ölüm-Dirmit”de Nezaket Erden’i izleyip de etkilenmemek mümkün mü?
Yerel yönetimlerimiz arasında sanatın önemine inananlar Emekçi Kadınlar Günü’nü sanat etkinlikleri ile kutluyor. İzmir’de Konak Belediyesi’nin Kadın Oyunları Festivali’nin ardından şimdi de Manisa Büyükşehir Belediyesi Kadın Oyunları Festivali düzenliyor. Festivalde yarın akşam Boğaziçi Oyuncuları (BGST)’nın “Sevgi Soysal Yaşamakta Israr Ediyor” oyunu var. Manisalı dostlar kaçırmasın… İzmir’de Karabağlar Kent Tiyatrosu “Sığınamayanlar”ı, Gaziemir Kent Tiyatrosu “Kadınlık Bizde Kalsın”ı sergiliyor. İstanbul’da Büyükşehir Belediyesi Beyoğlu Sineması’nda kadın yönetmenlerimizin yapıtları gösterilecek hafta boyunca. İzlemedikleriniz vardır mutlaka… Kadınlarımıza mücadelelerinde başarı dilekleriyle bitirelim…