Sansüre inanmadığım için rap yapıyorum

2018 yılında birbiri ardında yayımladığı teklilerle adından sıkça söz ettiren rap müzisyeni Khontkar, yeni albümü ‘100’ü dinleyicileriyle Basemode Records etiketiyle buluşturdu. Söz, beste ve aranjelerde Khontkar ve Barry Allen imzası gördüğümüz albümde, Furkan Karakılıç, FireOnBlack ve Byte Beatz prodüktörlüğündeki şarkılara kulak veriyoruz. Trap müziğin Türkiye’deki önemli temsilcilerinden olan ve daha önce şarkı sözleri sebebiyle tutuklanan rapçi Khontkar ile yeni albümünü konuştuk.

►Rapçilerin artık bu müzikten para kazanıyor olmaları beni çok mutlu ediyor. Hak ettiğiniz değeri bulabiliyorsunuz diyebilir miyiz artık?

Başkaları için konuşamam ama evet ben bu sayede ailemi geçindiriyorum. Biraz kazanmaya başladık diyebiliriz. Fakat “hak ettiği değer” dersek, henüz hala hak ettiği değeri görmediğini düşünüyorum. Şu an da bir TV programına herhangi bir rapçi çıktığı zaman hala ona başka müzik türlerini icra eden insanlardan farklı sorular yöneltiliyor. Bir pop şarkıcısının kimse müziğinin tınısal yapısını sorgulamıyor. Durum aynı şekilde bir rapçi olunca, her türlü yerden soru veya düşünce geliyor. Bu hala aşağı görmekten kaynaklanan bir dürtüdür.

► Rap şarkılarında dramatik hikâyeler ile karşı karşıya kalabiliyoruz. ‘Hiçbr Şeyim Yok’ da bunlardan birisi. İsyanınız sokakta yaşananlardan daha fazlasını kapsıyor, buna katılıyor musunuz?

Evet katılıyorum. Dramatik hikâyelere gelecek olursak, ben çok dramatik bir insan değilimdir. Fakat yine de bunlar benim yaşadıklarım, gördüğüm şeyler. Bunların içinden sıyrılıp olduğum yere gelebildiğim için mutluyum. Hala bireysel olarak çok bir şey başardığımı düşünmüyorum ama objektif de bakacak olursak aslında birçok şeyi başardım. Bunu da göz ardı edemem.

►Rap’teki şiddet hakkında ne düşünüyorsunuz? Çözümsüz bir üslup mudur?

Şiddet bu kültürün yapısında var. Zaten şiddet olmasın diye battle rap çıkmıştır. Şiddet olmasın diye break dance battlelar çıkmıştır. Ama yine de bir şekilde Kuzey Amerika üzerinden konuşuyorum, bu adamların hepsi bir yerlerle bir şekilde bağlantılı insanlar. Gördüklerini yazıyorlar. Her zaman şiddet içermekte, şiddeti ön plana çıkarmakta gerekmez. Farklı konular işleyen, farklı şekilde yaşayan sanatçılar da yok değil.

► Görülmeyen sokaklarda çok acayip suçlar dolanıyor. Bunlarla büyüyen bir çocuk için Rap müzik ne ifade ediyor?

Türkiye’yi soruyorsanız şu an için o kadar bir şey ifade etmiyor. Bazı denk geldiğim insanlar da var ki “Mutfak” şarkısını dinlerken gerçekten ağladığını söylüyor. Trap müzik zaten içerik olarak sokaklara sound olarak kulüplere hitap eder. Bence bu müziğin o ücra köşeleri anlattığını bir süre daha keşfedecekler. Arabesk hâlâ sokaklarda bir numaralı müzik. Yavaş yavaş milenyum dönemi devreye girecektir diye düşünüyorum.

►Legal şarkısında “Ülkene getirdiğim bu soundu bana satma dedim” diyorsunuz.

Ben uzun süredir Trap müzik yapıyorum. Burada şöyle bir şey de var uzun süredir yapıyor olmam aslında bir şey değiştirmez. Ama ben uzun süredir “iyi” trap müzik yapıyorum ve kültüre %90 ından daha hakimim. Soundum hepsinden daha iyi tınlıyor. Flowum hepsinden daha iyi. O yüzden ““bana satma” dedim.”

►Deminki sözlerin hemen devamında ise “Bizi duyan tüm Rapçiler geçirdi evrim” diyorsunuz. Etkilediniz mi gerçekten diğerlerini de?

Piyasada şu an da kim varsa benimle en az 2 kere denk gelmeden bu türe kaymadı. O denk gelmediyse kankası denk gelmiştir. Bunu açıkça söylüyorum çünkü bu böyle. Aksini iddia edebilecek olan varsa buyursun. Suratımdaki dövmeyi boşuna taşımıyorum. İşin aslı ben onları garipsiyorum. Birden bire tarz değiştirip bunu kalkıp aynı şeyi yapıyormuşuz gibi davranıyorlar. Bu sektör saygısız dolu. Saygı göstermeyi öğrenmeleri gerek.

►Yoksulluk ve garibanlık Rap’in ana damarlarından mı?

Geleneksel olarak bakacak olursak evet öyle. Ama 2018 yılında bu bir koşul değil. Kuzey Amerika’da Lil Dicky adında bir rapçi var ve buraya oranlarsak memur çocuğu. Farkında da her şeyin. Buradaki memur çocuğu rapçiler kendilerini gecekonduda yaşayan insanlarla karıştırıyorlar. Adamın babası öğretmen “biz çok fakirdik” diyebiliyor. Emin olun bir gecekondu insanı için yeterli sayılabilecek oranda bir kazanç.

►Şarkı sözleriniz için tutuklandınız. Bu sansüre karşı nasıl bakıyorsunuz?

Ben sansüre ya da insan hayatındaki kısıtlamalara inanmadığım için müziğim böyle. Bunu ilk bakışta görebilirsiniz. Ben gençlere bu gibi durumlarda kalırsan, bir gün ters bir mahalleye yolun düşerse nelerle karşılaşabileceğini anlatıyorum. Çünkü sokaklar artık eskisi gibi değil. Bundan 10 sene önce yaralama olayları vs daha az kulağımıza geliyordu. Şimdi insanlar internet kafede otururken bile birbirini bıçaklıyor. Tahammül az. Uyuşturucu meselesi ise bambaşka bir safhaya gelmiş durumda. Benim uyuşturucuya özendirdiğimi söylüyorlar. Ben sadece olanları sanatsal olarak gözler önüne seriyorum, uyuşturucunun güzel olduğunu düşünmüyor, savunmuyorum. Aynı şekilde kavganın da adam öldürmenin de silah taşımanın da iyi bir şey olduğunu savunmuyorum. Mücadeleyi anlatıyorum. Bugün evinde silah olan kaç insan var? Ruhsatlı ya da ruhsatsız. Hayat bu. Hayatın penceresinin sansürü olmaz sırf müzik için değil, tüm sanat dalları adına konuşuyorum.

***

Peş peşe müzik videoları gelecek

► Yeni planlar neler?

Albümüm çıktı. Şu an için bir süre konserlere devam edeceğim. İngilizce birkaç proje yayımlamayı düşünüyorum. Peş peşe müzik videoları çekiliyor sırasıyla onlar yayımlanacak. Bunun yanı sıra kendi label ım RedKeys Music sanatçılarının albümleri ve single’ları geliyor. Olabildiğince iyi işler çıkarmaya çalışıyoruz. Başka sürpriz projelerde var yakında gün yüzüne çıkar.