Nurcan Bilge Gökdemir
nurcangokdemir@birgun.netSaray rejiminden KÖİ karartması
“KÖİ Raporu” 6 yıldır yayımlanmıyor. Projelerde koşulların ve garanti sürelerinin değiştirildiği kuşkuları artarken “İktidar, sermayedara kaynak aktarmak için mi yurttaşın ücret talebine duyarsız kalıyor?” sorusu yanıt bekliyor.

AKP’nin 23’üncü bütçesi, iktidarın tercihlerinin sorgulandığı ve kamuya ait olması gereken milyarlarca liranın, iktidara yakın çevreleri fonlamak için kullanıldığı ve halkın sorunlarını çözmek yerine servet transferinin öncelendiği eleştirileri arasında, iktidar blokunun çoğunluğuyla yasalaştı. Bütçe görüşmelerinin son gününde "Halk İçin Bütçe, Demokratik Türkiye" çağrısıyla Meclis önüne yürümek isteyen DİSK, KESK, TMMOB ve TTB üyeleri, işçiler, memurlar, emekliler biber gazıyla müdahale edilerek durduruldu. Sesleri Meclis duvarlarını aşarak Genel Kurul salonundaki sağır kulaklara ulaşamadı.
İnsanca yaşama, son bağlamda da sadece karın doyurabilmeye indirgenen ücret talebi “Ekonomik kriz, kaynak yetersizliği, savaş” gerekçeleriyle kabul görmeyen, milyonlara çok görülen devasa tutarlar, kalkıp inen ellerle sermayeye cömertçe aktarıldı. AKP iktidarlarının bütçe tercihlerini eleştirenlerin çoklukla gösterdikleri adres, Kamu Özel İşbirliği projeleri…
2025 yılı bütçesinden Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle yaptırılan projeler ve şehir hastaneleri için milyarlar ayrıldı. Asgari ücret artışı, memur ve emeklilere yapılacak zamlar konusunda cimri davranan iktidar, yıllardır süren ve daha uzun yıllar ödemelerinin süreceği bilinen bu projeler için 97,6 milyar TL’si otoyol, köprü ve tüneller olmak üzere 204 milyar TL aktarmayı planlıyor. 2025-2026 dönemi için toplam rakamın 689 milyar TL’ye ulaşacağı tahmin ediliyor.
ALTI YILDIR GİZLİLİK DAHA DA ARTTI
Bu projelerin sözleşmelerinin içeriği, verilen yabancı para cinsinden garantilerin tutarları, zaman içinde yeni garanti süreleri verilip verilmediği her zaman merak edilen, yanıtı aranan sorulardan. Bunun izleri de her yıl yayımlanan Kamu Özel İşbirliği Raporu’nda görülebiliyordu.
Ancak 2018 yılına kadar yayımlanan ve yeni rejimde Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın açıklamakla görevlendirildiği Kamu Özel İşbirliği Raporu, altı yıldır açıklanmıyor. Bu projelerle ilgili sınırlı da olsa fikir veren bu raporların duyurulmaması ile KÖİ projeleri ile ilgili karartma daha da arttı. CHP’nin bütçe teklifi için hazırladığı muhalefet şerhinde de bu duruma dikkat çekilerek “Söz konusu raporun güncellenerek yayımlanmamasının nedeni tarafımızca anlaşılamamaktadır” denildi.
SINIRLI BİLGİ
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın internet sitesinde sadece yatırım değeri ve kamuya ödenecek işletme hakkı bedeli ile ilgili bilgiler yer alıyor. Yani 200 milyar gibi devasa bir kaynağın ayrıldığı bu projelerle ilgili sadece şu kitabi bilgiler kamuoyu ile paylaşılıyor:
“Ülkemizde Yap-İşlet-Devret (YİD), Yap-İşlet (Yİ), Yap-Kirala-Devret (YKD) ve İşletme Hakkı Devri (İHD) olmak üzere dört temel Kamu Özel İş birliği (KÖİ) modeli uygulanmaktadır. Söz konusu modellerle 1986 yılından itibaren, Eylül 2024 itibarıyla 272 KÖİ projesi için uygulama sözleşmesi imzalanmıştır. Uygulama sözleşmesi imzalanan projelerin toplam yatırım büyüklüğü Eylül 2024 fiyatlarıyla 102,72 milyar dolara ulaşmaktadır. Bu tutar içinde ulaştırma sektörü 62,38 milyar dolar yatırımla ilk sırada yer almakta olup bunu 22,31 milyar dolarla enerji, 13,43 milyar dolarla sağlık sektörü takip etmektedir. Mevcut durumda, 254 proje işletmeye alınmış olup 18 projenin yapımına devam edilmektedir.”
Gizlilik; yeni garantiler verildiği, sözleşmelerde değişiklik yapıldığı söylentilerinin yol açtığı kaygıları daha da büyütüyor. Bu bilgilerin bütçede de yer almaması “İktidar ile sermaye arasında kurulan iş ortaklığı ülkenin gelir dağılımını küçük bir azınlık lehine bozucu nitelikte mi?” sorusunun sorulmasına yol açıyor.