Sarığıburma ile huri
Tıpkı kefen pazarlayanlar gibi cennet pazarlayanlar! Ortaçağda cennetin hisse senetlerini satan kilise babaları gibi bizdeki sarığıburmalar da cennet pazarlama a.ş. kurmuşlar, hayal satıyorlar! RTÜK efendi hazretleri ise nasıl görmüyor...
Onları görünce Amerikan western ya da bizdeki yaygın adıyla kovboy filmlerini hatırlıyorum. O filmlerde sıklıkla karşımıza çıkan şifa ve sahte ilaç satıcılarını. Yuvarlak uzun şapkalı, uzun ceketli, yüzleri fazla konyak ya da viskiden şişmiş, toparlakça orta yaşlı şarlatanları. Kızılderililerle karşılaşmazlarsa, kasabadaki esas oğlan olan kovboy tarafından kovalanacaklardır. Sonra da insanları kandırmaya başka yerlerde devam edeceklerdir.
Bizdekiler, yeni Türkiye’nin söylemiyle “alkol” kullanmıyorlar hesapta, haram saydıkları için tümden karşılar, fakat yine şu klişeyle, artık ne kullanıyorlarsa uçmuş vaziyetteler! Benim anlatmama gerek yok, televizyonlarda, sosyal medyada her gün karşımıza çıkıyorlar! Hemen hepsi günümüzün erkek modası ya da saygın giyimi sayılan şalvar, cübbe, sarık üçlüsü ile arzı endam ediyorlar, bir bakıma görücüye çıkıyorlar. Genci var, ortası var, yaşlısı olmaz mı o da var, kösesi, sakalları yeni bitmiş olanı, sakalı kapıp koyvermiş olanı var. İbadullah yani!
Bunların bazıları kader okuyor, rüya tefsir ediyor, bal tutup parmak yalıyor, aktarlık yapıyor, baharat türünden çeşitli karışımları pazarlıyorlar, eskiden mahalle arasındaki nefesi kuvvetli hocaların dükkan açmış halleri bir nev’i. Gülüp geçilecek hallerden de, gülüp geçemiyoruz, çünkü her yerde her an karşımıza çıkıyorlar, bunları ciddiye alanların çokluğunu düşününce gülüp geçmek de pek kolay olmuyor!
Asıl korkunç olanı, tıpkı kefen pazarlayanlar gibi cennet pazarlayanlar! Ortaçağda cennetin hisse senetlerini satan kilise babaları gibi bizdeki sarığıburmalar da cennet pazarlama a.ş. kurmuşlar, hayal satıyorlar! Yalnız bu hayalleri ona buna, ota bota müdahale eden, bir kadının ayakkabısından viski içenlerin görüntüsüyle bile ilgilenen, demek ki üstüne vazife olmuş oluyor, RTÜK efendi hazretleri nasıl görmüyor... Şaşılmayacak şey! Halkın değerleri, dinî değerler deyip karışmadıkları şey yok, en çok da müstehcenlik suçlamasıyla karartıp yasaklıyorlar her şeyi!
Ekranlardaki, sosyal medyadaki, artık ne öğretiyorlarsa, hepsi de kendilerine “hoca” diyen bu zevatın sözümona kutsal kitaplardan, dinî metinlerden naklettikleri hikâyeleri, vaatleri duyunca, nerdeyse porno metinler dinlemiş kadar oluyorsunuz! Birini dinlerken not aldım, onlardan da bir şiir yaptım, şarkının “dediğim aynıyla vaki” dediği gibi, nerdeyse pek az dokundum ve muhterem hoca efendinin söylediklerini kâğıda ya da kayda geçirdim. O güzelim böreğin ve tatlının adını kullandığım için, o nefis lezzetlerden de özür dileyerek buraya yazıyorum. Adı “Huri ile Sarığıburma”, şiirse şöyle: “Sarığıburma diyor ki:/-Bir huri dünyaya tükürse/dünyadaki bütün göller, nehirler,/okyanuslar bal olur/tadından içilmez!/.../Sarık zevkten çözüldü çözülecek:/- Bir huri başındaki yaşmağı/dünya üzerine sallasa/onun kokusu dünyadaki herkesi/keyiften bayıltır!/.../Sarık aldı başını gidiyor:/-Bir huri kolundaki bilezikleri/dünyaya sarkıtsa/parlaklığından göz kamaşır/güneş söner, ay söner, yıldızlar söner/.../Şeyh uçar da sarık durur mu?/-Bir huri dünyaya inse/dünyadaki tüm erkekler/onunla evlenebilmek için/birbirlerini öldürürler!/.../Sarık da uçkura kadar mı ne?/-Huriler huriler/hepsi onsekiz yaşında/hepsi bakire/tekrar bakire oluyorlar/her ilişkiden sonra/hepsi tomurcuk memeli/yetmiş kat libas üstünde/ama hepsi şeffaf/hepsi aynı renklerde/o kadar ince ki/aynı sinek kâğıdı gibi/teni gözüküyor/bembeyaz teni/.../Ahhh huriler hurileeeer/tutmayın beniiiiii!”
Cennet Pazarlama A.Ş.’nin din tüccarları, sahte ilaç satanlardan daha şarlatan değil mi?