Gençlerle Baş Başa: Sayıları Sevelim Sayalım’, kablosuz internet teknolojilerinden kulağımızın aşina olduğu 4G, 5G kısaltmalarını sayılarda kullanarak daha ilk satırlarda okuyucuda merak uyandırıyor. ‘Sayıları Sevelim Sayalım’, isteyen herkese istatistiğin temel kavramlarını öğrenebilecekleri eğlenceli bir okuma olanağı sunuyor.

Sayıları sevelim sayalım

BANU YOBAŞ

Son yıllarda veri bilimi, büyük veri, yapay zekâ gençlerin ilgisini çeken teknolojik konuların başında geliyor. Sadece gençlerin mi? Üniversitelerde peş peşe Veri Bilimi, Büyük Veri Çözümlemesi (Analitiği) konularında lisans dersleri, yüksek lisans programları açılıyor. Farklı üniversitelerde bu konularda lisans, master ve doktora dersleri veren biri olarak şunu belirtmeliyim: Gençler bu konulara yoğun ilgi duyuyorlarsa da, ne yazık ki aynı gençler istatistik ile temel sayısal veri çözümlemesi konularına ise bir o kadar mesafeliler. Oysa büyük veri, veri bilimi istatistik temeli de gerektiriyor. Bu konulardaki temel bilgileri derli toplu anlatan Türkçe kaynakların eksikliğini duyan biri olarak, ‘Gençlerle Baş Başa’ dizisinde bu konuya yer verilmesinin önemli bir boşluğu doldurduğunu vurgulayarak başlamak isterim.


Sayıların gizemi

‘Gençlerle Baş Başa: Sayıları Sevelim Sayalım’, kablosuz internet teknolojilerinden kulağımızın aşina olduğu 4G, 5G kısaltmalarını sayılarda kullanarak daha ilk satırlarda okuyucuda merak uyandırıyor. Nedir sayıların 4G’si? Sayıların Gazabı, Sayıların Gizemi, Sayıların Gücü, Sayıların Güzelliği. Sonuncu yani beşinci G de Sayıların Gerekliliği. Sevmediğimiz konuyu hakkıyla anlayamayız, hele ki korkuyorsak işimiz daha da zor çünkü korkunun öğrenmeye ket vuran etkisi bizim o konuyu öğrenmemizin önündeki en büyük engeldir. Bu nedenle kendine özgü merak uyandırıcı anlatımıyla kaleme alınmış ‘Sayıları Sevelim Sayalım’, isteyen herkese istatistiğin temel kavramlarını öğrenebilecekleri eğlenceli bir okuma olanağı sunuyor. Sayıları ölçme düzeylerini, farklı sayı ölçeklerini bir şiir üzerinden açıklaması, gelir dağılımındaki çarpıklığı ‘Cücelerin (ve bir kaç Devin) Geçit Töreni’ni aktararak anlatması akılda kalıcı örneklerden sadece ikisi. Fibonacci sayı dizilerinin ortaya çıkmasında tavşanların rolü, matematikte bilinmeyenlere neden hep x denildiği gibi okuyucuların ilgisini canlı tutacak kimi bilgiler de ustaca aralara serpiştirilmiş.

Kitapta zaman zaman sorulara verilen cevaplardan adlarını öğrendiğimiz Berivan, Ceki, Ece, Erlin ve Viktor bu topraklardaki farklı dinsel ve etnik azınlıkları temsil edecek şekilde Ümit Şenesen’in kendi öğrencileri arasından seçtiği isimler. Öğrencilerinin sorduğu sorulara verdiği yanıtlarla altın orandan 7 sayısının özelliklerine, Covid aşılarının etkililik oranının nasıl hesaplandığından üniversite giriş sınavlarından alınan puanların eğer aynı yıla ait değillerse neden karşılaştırılamayacağına, yuvarlatmanın neden yapıldığından hangi aşamada yuvarlatma yapılacağının çoğunlukla bilinmemesinden kaynaklanan hatalara, harmonik ortalama kullanılarak yanıtlanabilecek sorulardan, cari fiyatlarla sabit fiyatların ne anlama geldiğine birçok konu sade bir dille açıklanmış. Örneklem seçiminde dikkat edilmesi gereken noktalar, dağılımın çarpıklığının sonuçlar üzerindeki etkilerinin de anlatılması yanında rastgele ile rassallık gibi yanlış kullanılan, sıklıkla karıştırılan bazı terim ve kavramların farkları üzerinde durulması da çok isabetli olmuş.

Veri bilimi için bir rehber

‘Sayıları Sevelim Sayalım’, veri bilimine giden yolda dış kapının anahtarını okuyucusuna altın bir tepside sunuyor. Bu anahtarla kapıyı aralayanlar sihirli 5G özelliklere sahip sayılara eziyet etmeden, onlardan nasıl faydalanabileceklerini, hangi soruları ne şekilde sorabileceklerini, aldıkları cevapları nasıl yorumlayabileceklerini, bir anlamda veri bilimine giden düzgün taşlarla döşenmiş yolun önlerinde uzandığını görecekler. Bu kapıdan geçmeden, istatistik ve sayılara ilişkin temel özellikleri bilmeden, veri bilimine ulaşmaya çalışanları yolu-izi olmayan dikenli bir arazide el yordamıyla ilerlemeye çalışanlara benzetiyorum.

Aritmetik, geometrik ve harmonik ortalama tanımlarını her yerde bulmak mümkün, öğrenciler çoğunlukla bu tanımları belliyor, ancak ne yazık ki anlamadıklarından çarçabuk da unutuyorlar. Ümit Şenesen, ortalama çeşitlerini günlük hayatta karşılaştığımız, sadece geometrik ya da harmonik ortalama ile çözülebilen sorular üzerinden açıklayarak kavramların anlaşılmasını sağlıyor. Ne yol uzunluğu, ne de yolculuk süresini bilmeksizin sadece gidişle dönüşteki ortalama hızlar bilindiğinde yolculuk boyunca geçerli ortalama hızın nasıl hesaplanacağını (çoğumuzun sandığı gibi geliş ile gidişin ortalama hızlarının ortalamasını alarak olmuyor) okuyan kolay kolay unutmayacaktır, zira neden ortalamaların ortalamasını almanın işe yaramadığı da açıklanmış.

Sayılar ve günlük hayat

Anlatılan temel kavram ve istatistik terimlerine gerçek hayattan seçilen olay ya da durumlardan örnekler eşlik etmesi, tüm örneklerde güncel verilerin kullanılması da kitabın öne çıkan özelliklerinden. Üstelik verilen örneklerin tamamına yakınında sadece dört işlem kullanılmış. Gençlerle Baş Başa serisindeki soru-cevap tasarımı akıcı dille birleşince ortaya kolay okunan bir metin çıkmış. Gri kutucuklardaki ilginç bilgiler, öyküler, anekdotlar metne renk katmış. Kavramların ve terimlerin özünü yakalayan, kısa tutulan anlatımların güncel verilerin kullanıldığı örneklerle açıklanması, samimi soruların yönlendirdiği akış kitabın bir solukta okunmasını sağlıyor. Son olarak bu konulara ilgi duyanlar için, adı geçen tüm kaynaklar kitabın sonunda toplu olarak verilerek kullanışlı bir okuma listesi yapılmış.

Kitabı başta öğrencilerime, bu konulara ilgi duyan her kesimden, her yaştan öğrenmeye hevesli gençlere tavsiye ediyor, Ümit Şenesen’in öğüdü ile bitirmek istiyorum: “Sayılardan korkmayın, onları anlamaya çalışın, onlarla konuşun. Merak ettiğiniz konularda anlamlı sorular sorun, size anlamlı yanıtlar vereceklerdir.”