Google Play Store
App Store

Norveçli oyun yazarı Henrik Ibsen’in ‘Nora, Bir Bebek Evi’  adlı tiyatro eseri izleyiciyle buluştuğu 1879 yılında büyük ses getirir. Ailede ve toplumda kadına biçilen rolleri sorgulatan, benlik arayışında özgürlüğün ve öz saygının önemini hatırlatan eserin dramatik ögeleri düşünüldüğünde zamana meydan okuduğu söylenebilir.

Tiyatro Circa’nın yapımcılığında TBWA ve Norveç Konsolosluğu’nun katkısıyla, Selin Şenköken yönetmenliğinde günümüze uyarlanan oyunu geçtiğimiz günlerde izleme şansı buldum. Tuğçe Altuğ, Deniz Celiloğlu, Jak Cem Avnayim, Özlem Öçalmaz, Emrah Özdemir ve Işıl Dayıoğlu sahnedeydi. Eser, babasının düzeninden kocasının düzenine geçmiş ve onların tasarladığı dünya içinde masumiyetle hareket eden çocuk ruhlu bir kadının uyanışının izlerini taşıyor. Eşi ve babasının iyiliğini gözeterek giriştiği bazı resmi çözüm arayışlarında, yasaların Nora’nın iyi niyetini okumak gibi işlevi olmadığını görüyoruz. Hayatın keyif dolu anlarının arkasında çoğu zaman karanlık ve kasvetli bir perde asılı duruyor. Ta ki anlaşılmadığını idrak edip özgürlüğün ve gerçek sorumluluğun kendi özgürlük ve mutluluğunu tahsis etmekten geçtiğini anlayana kadar…İzlerken olay örgüsünün yazıldığı dönemin gerçekliğinden günümüz aklına adapte edilmesinin çok da kolay olmadığını düşündüm. Diğer taraftan kadınlık halinin açmazları zamansızlığını koruduğundan eserin duygusu da olağan karakteristiğini koruyordu. Yeni nesil sahne uyarlamalarında sadelik esas fakat dile getirdiğim nedenlerden olacak ki oyunu izlerken gözlerim mekana dair izler aradı. Sahne geçişlerinde kulağım boşlukları dolduran melodiler duymak istedi. Tuğçe Altuğ’un bir kadının varlığını anlamlandırma arayışını yeniden yorumlamak istemesi ve bu klasik eseri günümüz izleyicisi ile buluşturma düşüncesi güzel, Deniz Celiloğlu’nun etkileyici oyunculuğu da izlemeye değerdi.

Kapalı kapıların ardında küçük bebek evlerine sıkışmış olan, hep aynı cici kız rolunü oynaması ve daima anlayışlı olması beklenen kadınların uyanış sesiyle dilerim duvarlar kırılır. Kadınların “kovalanan bir güvercini korur gibi korunmaya ihtiyacı yoktur.” Hayattaki kanat çırpışları erkeklerin vicdanına bağlı değildir. Kadınlar bağışlanmaya da muhtaç değildir. Bir kadın hayatta bir şey olamadıysa bunun ardında erkek egemen kararların etkisini görmek sürpriz olmasa gerek.

Kız çocukları, yaşamın doğurgan, üretken, şefkatli, inatçı ve ayrıntıcı ruhlarıdır… Bugün paylaşacağım kitaplarda -masal, kurmaca ya da gerçek-başrolde kız çocukları ve kadınlar var; bebek evlerinden dışarı çıkabilmiş olanlar...

Maceraperest Böcek Bilimci Evelyn, Dünyayı Dolaşan Bir Böcek Dostunun Hikâyesi ilgi alanlarıyla Viktoria döneminin kız çocuklarından ayrılan, kadınların oy hakkının olmadığı bir dönemde veterenerlik fakültesine giremese de hemşireliğe adım atarak ideallerini kovalayan bir kadının hikâyesi. Evelyn Cheesman’ın böcekbilimci olma yolundaki azim dolu serüvenine çocuğunuzun düş dünyasını dahil edebilir araştırmacı ruhunu herekete geçirebilirsiniz. (Vakıfbank Kültür Yayınları)

Vahşi Yaşam koruyucusu Trang Nguyen tarafından gerçek bir maceradan esinle kaleme alınan Sorya’yı Kurtarmak, Chang ve Malaya Ayısı adlı grafik romanda bulduğu küçük ve ürkek ayıcığı ait olduğu yağmur ormanlarına götürmek için elinden gelen her şeyi yapmaya söz veren küçük bir kızın kararlı hamlelerini izleyebilir, doğa koruyucularının cesaret yüklü dünyası hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. Doğanın görkemini idrak eden çocuklar, onun  dengesini bozanlara karşı dur diyebilecek, geleceğin akıllı ve vicdanlı aktivistleri arasında yerlerini alabilecektir. (Dinozor Çocuk Yayınları)

Dünya’nın Etrafında Bir Yarış, ataklığı ve korkusuluğuyla tanınan gazeteci Nellie Bly ile, muhabir Elizabeth Bisland’ın dünyayı dolaşmakla kalmayıp -yaşadıkları dönemin koşulları düşünüldüğünde- dünyanın kadının gücüne bakışını değiştirdikleri bir meydan okuma hikâyesi. Jules Verne’in ölümsüz eseri 80 Günde Dünya Turu kitabını okuyup  farklı ülkeler görmenin hayalini kuran yüzbinler arasında  zamanla yarışıp hedefine ulaşan ilk kişilerin kadın olması, kadın doğasının boyutlarını anlamaya yeter. Ayrıca kadını kadına rakip gösteren yıkıcı eril akla verilebilecek güzel de bir cevaptır. (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları)

Kıvırcık Kate ile kız çocuklarımıza başkalarının onlar hakkında ne düşündüğünün bir önemi olmadığını, kişinin kendisini anlatmasının binlerce yolu olduğunu hatırlatabiliriz. Hayatın önlerine çıkaracağı engellere başı dik ve gülümseyerek cevap verebilen kız çocukları başkalarına benzemeye çalışmadan özgün kalmayı başaracaklardır. Hayal gücüyle desteklenmiş zihinleri aynaya baktıklarında onlara ne görmek istediklerini söyleyecektir. (Kelime Yayınları)

Doğumgününde muhteşem bir moda mağazasına götürülen ve kendisine önerilen yüzlerce renk, desen ve gösterişe sahip elbiseyi geri çeviren küçük kızın hayalini neden bir Cepli Elbise’nin süslediğini öğrenmek ister misiniz? Çocukların tercihlerine kulak vermenin, amaç ve hedeflerini desteklemenin önemini hatırlatan bu resimli kitap sayesinde ceplerin maceraya sürüklediği kız çocuklarından biri de sizin çocuğunuz olabilir. (Nobel Çocuk Yayınları)

∗∗

Çerkes halkının kadim anlatıları olan Nart destanlarının en önemli karakteri yaratıcı, akıllı ve bilge bir kadın olan Seteney Guaşe’dir. Nartlar Seteney’e danışır ve ondan akıl alırlar. Yola çıkana yoldaşlık eden, yolunu aydınlatan ve  dertlerine derman olan Seteney haklı bir saygınlığa sahiptir. Koyu Siyah Yayınları etiketiyle basılan Seteney Çiçeği adlı resimli kitapta kendisinin Seteney’den daha bilge olduğunu ileri süren genç Nart Şokal kibirli sözleriyle Seteney’in kalbini kırar. Artık istenmediğini düşünen ve varını yoğunu toplayıp uzaklara giden Seteney’in ardından Nartların yurdunda kuraklık baş gösterir. Hikâyede kuraklıkla başa çıkmak için çözüm arayışına girip yola düşenler yine genç kadınlardır. Onların kulağına ilişen melodiye ve vardıkları yerde gözlerini büyüleyen çiçeklere nartlar da varlıklarıyla eşlik ettiği zaman  anlatı demini alır, lezzetlenir. Seteney çiçeği nedir? Ne zaman açar? Kimlere hayat verir? Bunu yalnızca kadının kalbini kırmayan, şafkatini küçümsemeyen, varlığını hor görmeyenler bilebilir…