Google Play Store
App Store

İkinci Abdülhamid’in kızı Hatice Sultan 1898 yılında henüz sekiz aylıkken difteriden, kuşpalazından ölür. Padişah bunun üzerine hayrat olarak bir çocuk hastanesi yaptırmaya karar verir ve bu iş için doktor İbrahim Paşa’yı görevlendirir. Hastanenin arazisi için de Balmumcu’daki arazisini bağışlar.

İhtisasını Avrupa’da yapmış olan İbrahim Paşa Almanya’dayken gördüğü Kaiser und Kaiserin Friedrich Kinderkrankenhaus hastanesinin planlarını getirtir. Hastane bir yıl içinde tamamlanır ve “Hamidiye Etfal Hastanesi” ismiyle 5 Haziran 1899 tarihinde hizmete açılır.

Pavyon sistemi ile inşa edilen hastane on binadan oluşmaktadır. Hastanenin simgesi haline gelen ve halen ayakta kalan saat kulesi ile mescit ünlü İtalyan mimar Raimondo D’Aronco’nun çizimleri esas alınarak 1907 yılında binaya eklenir.

Otuz yıllık İstibdat Rejimine 1908 Devrimi ile son verip Abdülhamid’i Selanik’e süren İttihatçılar hastanenin ismini “Osmanlı Etfal Hastanesi” olarak değiştirir. O dönem İstanbul Belediyesi’ne devredilen hastane Cumhuriyet döneminde ise Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı’na bağlanır.

Zamanla ilk pavyonlar yıkılıp yerlerine bloklar dikilir, uzun yıllar hizmet veren mevcut merkez bina hizmete açılır, hastanenin ismi de “Sağlık Bakanlığı Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi” olur.

***

Hastanenin bu kısa tarihine bakınca 2002’de iktidara gelen Abdülhamid hayranı siyasal İslamcıların Şişli Etfal’e göz bebekleri gibi bakmaları beklenirdi, değil mi?

Hiç öyle olmadı. Hastanenin ismine tekrar “Hamidiye” kelimesini eklemenin dışında tek bir çivi bile çakmadılar. Tersine, söz konusu maddiyat olunca din işleri ile devlet işlerini ayırmayı gayet iyi beceren İslamcıların gözden çıkardıkları ilk kamu hastanesi Şişli Etfal oldu.

Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan 26 Ocak 2005’te Acıbadem Kozyatağı Hastanesi açılışında grubun patronuna şöyle seslendi: “Mehmet Ali Aydınlar Bey gel, Şişli Etfal`i sana verelim. Yer de gösterelim, orada devlete modern bir hastane yap. Şişli Etfal`i ister hastane yap, ister alışveriş merkezi.”

O proje gerçekleşmedi ama Şişli Etfal’in başındaki kara bulutlar da o günden sonra eksik olmadı.

***

Hastanenin depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle Seyrantepe’de yeni yapılmaya başlanan binasının 2013’te açılması öngörülmüştü. İlk müteahhit 2015 yılına gelindiğinde hala inşaatı bitiremeyince yeniden ihaleye çıkıldı. İkinci müteahhit de yapamayınca 2020’de üçüncü bir ihale daha yapıldı. Sonunda 2021 yılında Şişli’deki hastane hemen tamamen boşaltılıp Seyrantepe’ye taşındı.

Bu arada Sarıyer’de yeni yapılan ve normalde müstakil olması gereken 350 yataklı hastane de personel tedariki amacıyla Şişli Etfal’e bağlandı.

Garip ama gerçek; halen İstanbul’da üç farklı Şişli Etfal Hastanesi var.

Birincisi, tarihi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi. İkincisi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Seyrantepe Yerleşkesi. Üçüncüsü Sarıyer Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi.

***

Peki tarihi Şişli Etfal şimdilerde ne durumda derseniz; resmi olarak kapatılmadı. Acil ve bazı poliklinikleri, hatta bir yataklı servisi açık görünüyor. Ancak fiili olarak kapatılmış durumda.

Depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle boşaltıldığı söylenmişti ama binada hala güçlendirme çalışması da yerinde yenileme çalışması da yok.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun İstanbul Sağlık Müdürü iken “Şişli Etfal’i biz kültür olarak aynı şekilde devam ettireceğiz, bu bölgede sağlık hizmeti sunmaya devam edeceğiz. Abdülhamit’in yaptığı hastanenin fiziki olarak benzeri bir sağlık tesisini inşallah yakında burada insanlarla paylaşacağız." demesinin üzerinden ise altı yıl geçti. Tık yok.

Neticede yüz yirmi beş yıllık bir tarihi hastane çürümeye terk edilmiş vaziyette.

Öte yandan gündüz nüfusu beş milyonu bulan, mebzul sayıda özel hastanenin bulunduğu Şişli’de Okmeydanı’nın dışında bir hastane bulunmuyor.

O halde bir kez daha soralım; Şişli Etfal neden hâlâ kapalı?