Google Play Store
App Store

Belirsizliklerle geçen 538 gün… Ataması yapılmayan öğretmenler 538 gün boyunca atanmayı beklerken beş gün önce sonuçların gece açıklanacağı duyuruldu. Sonuçların açıklanması ile mülakatın adaletsizliği bir kez daha kanıtlandı. Aylarca süren bekleyiş, bin bir umut paramparça edildi. Mülakat denilen adaletsizlik aygıtı sonucu KPSS’de ilk 20 bine giren çok sayıda öğretmenin umutları ellerinden alındı.

Genel seçim öncesi söz verildi. Neden mülakat kaldırılmadı?

Yaşanılan süreci bir kez daha hatırlayalım. Genel seçim öncesi siyasetin ana gündemlerinden biri mülakat meselesiydi. Artık mülakatın eşit, adil, objektif kriterlere dayanmadığını, siyasal kadrolaşma aracı olduğunu dağ, taş, tüm memleket biliyordu. Eğitim, gençlerin gelecek yaşantısını değiştirmek için tek umuttu ve mülakat ile yılların emeği ellerinden alınıyordu. Seçmen tercihi ne olursa olsun herkes tarafından mülakatın kaldırılması ortaklaşılan bir mesele haline gelmişti. Mülakat savunusu ciddi oy kaybı demekti.

Erdoğan’ın “Kamuya işe alımları, mülakatı kaldırarak gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız” cümlesi ile genel seçim öncesi kamuda atama bekleyen tüm gençlere bir söz verildi. Seçim sonrası atılan her adım, yapılan her açıklama ise bu söz hiç verilmemiş gibi ilerledi.

∗∗∗

2023-2024 eğitim öğretim yılında yalnızca 71 ilde ücretli öğretmen sayısı 66 bin 780’di. Norm kadro ihtiyacı ise 69 ilde 91 bin 484’tü. Geçtiğimiz yıl içerisinde 23 bin öğretmen emekli oldu. En az yüz bin öğretmen ataması zorunluluk iken yalnızca 20 bin öğretmen ataması yapılacağı açıklandı. Kamusal bir hizmet olan eğitimi bin bir zorlukla sürdürmeye çalışan, yoksulluk, açlık sınırı altında çalıştırılan ve atama bekleyen tüm öğretmenler “kamu tarafından fonlandırılmakla” suçlandı. Eğitimin temel bir hak ve bir kamu hizmeti olduğunun unutulduğu ve unutturulmaya çalışıldığı yılları yaşıyorduk çünkü.

Bakan değişimi ile yapılan ilk açıklamalardan biri mülakata devam edileceği oldu. Öğretmenler aylarca KPSS puanlarına yakın puan verileceği, yuvarlama yapılacağı, adaletli davranılacağı gibi gerekçeler yaratılarak oyalandı, mülakat meşrulaştırılmaya, tepkiler sönümlendirilmeye çalışıldı. Atama, mülakat sonuçlarının açıklanmasının uzama süreci için yargı kararları gerekçe gösterildi.

Ve bir gün “yanlışlıkla sızan” mülakat sonuçları ortaya çıktı. Mülakat komisyonlarının verdiği puanlar arası fark mülakat adaletsizliğinin açık kanıtı oldu. Hangi komisyon, hangi objektif kriterlerle bu puanları vermişti? Bu sorunun akılcı, bilimsel hiçbir açıklaması yoktu ve sonuçta bu ve benzer sorulara ilişkin bir açıklama da yapılamadı, yapılmadı.

Mülakat sonuçları ve atama takvimi açıklaması ile eş zamanlı yapılan açıklama bugüne kadar bakanlığın yaptığı tüm açıklamaların yine kendi açıklamaları ile çürütülmesi oldu. Mülakat puan adaletsizliği gün gibi açıktı. Yargı kararı gerekçe gösterilerek bugüne kadar açıklanmayan sonuçlar yargı kararı beklenmeden açıklanmıştı. Adayların KPSS puanlarının, mülakat puanlarının, mülakat öncesi ve sonrası sıralamalarının açıklanmaması mülakat adaletsizliğinin gizlenmeye çalışılmasının açık göstergesi oldu.

∗∗∗

Bakan dün “Tek bir torpil, kayırma olmaksızın mülakatları tamamladık. Elleri, avuçları boş kaldı arkadaşlarımızın duygularını istismar ediyorlar” dedi. Binlerce öğretmenin emeğini, duygularını, umutlarını aylardır istismar edenler; kamusal sorumluluklarını yerine getirme uyarısı yapanları, sonuçların açıklanmasından sonra yüzlerce atama bekleyen öğretmenin emeklerinin, umutlarının nasıl çalındığını paylaştıkları açıklamalarıistismar nedeni olarak ilan etti.

Mülakat ile emekleri çalınan öğretmenler sonuçların açıklanması sonrasında İstanbul İl Milli Eğitim önündeydi. Bir kez daha emeklerine, mesleklerine, liyakate sahip çıkacakları çağrısını yaptılar.

Geçtiğimiz hafta yedi yıldır atama bekleyen bir öğretmen arkadaşımız daha yaşamına son verdi. Geleceğe dair bir umut kırıntısı bırakılmayan öğretmenler ülkesi yaratılmaya çalışılıyor. Mülakat ile akademi ile öğretmenlik mesleği, atama bekleyen binlerce öğretmenin mesleğine, öğrencilerine kavuşma hayali hedefte.

Emek vererek, çalışarak bir gelecek yaratabilirim umudu yok ediliyor. Yok edilen liyakat, yok edilen adalet, yok edilen emek vererek bir gelecek var etmeye çalışan tüm gençlerin umudu.

Yaşatılan tüm haksızlığa, adaletsizliğe rağmen meslektaşlarım mesleklerine sahip çıkma kararlılığından vazgeçmiyor. Bu kararlılık mutlaka kazanacak.