Depremin ilk günlerinde KYK, Antep’te yurt yıkılmadığını açıklamış, AA Teyit Hattı da ‘Yurt yıkıldı’ paylaşımlarına ‘manipülasyon’ demişti. Oysa İslahiye’de Süleymancıların kız yurdunda 4 çocuk ve bir görevli öldü. Süleymancılara bağlı üç, Diyanet’e bağlı bir yurt da yıkıldı.

Tarikat enkazında çocuklar öldü

6 Şubat depremlerinden sonra bölgede çok net görülen bir gerçek var: Sistemli şekilde devletin yardım kuruluşları geri plana çekiliyor ve tarikatlara, İslamcı derneklere alan açılıyor.

Depremde yerle bir olan Kahramanmaraş’ın merkezinde AFAD ve Kızılay’dan daha fazla bu tarikat derneklerinin faaliyetleri dikkat çekiyor. Belediyenin hemen önünde Ankara merkezli Verenel Derneği’nin yemek dağıtım merkezi var, onun yanında Verenel Derneği’nin giysi ve gıda yardım çadırı kurulmuş. Dağıtımı derneğin yeşil yeleklerini giymiş cübbeli ve sarıklı kişiler yapıyor. Verenel Derneği, Nakşibendi Tarikatı’nın Yahyalı koluna bağlı Safa Vakfı bünyesinde bulunuyor.

Nakşibendi Tarikatı’na bağlı Yahyalı kolu, Kahramanmaraş’ta en merkezi yerde faaliyet yürütüyorNakşibendi Tarikatı’na bağlı Yahyalı kolu, Kahramanmaraş’ta en merkezi yerde faaliyet yürütüyor



Çadırkentler çevresi ve pek çok noktada ise Menzil Tarikatı’na bağlı Beşir Derneği’ne alan açılmış. TIR’ların, çadırların üzerinde Beşir Derneği’nin büyük logoları yer alıyor. Mavi yelekli, sarıklı, cübbeli tarikat müritleri, yemek ve giysi dağıtıyor.

Menzil Tarikatı’nın Beşir Derneği’ne Kahramanmaraş’ta geniş bir alan açılmış. Menzil Tarikatı’nın Beşir Derneği’ne Kahramanmaraş’ta geniş bir alan açılmış.


Bölgede konumlanmış tarikat dernek ve vakıfları saymakla bitmezken buralara Kızılay’ın halkın vergileri ve bağışlarıyla temin ettiği yardım malzemelerinin aktarıldığı iddiaları kulaktan kulağa yayılıyor. Kentin meydanında ise MÜSİAD’ın büyük bir yemek çadırı bulunuyor.

SOKAKLARDA TARİKATÇILAR GEZİYOR

Bu sırada sarıklı, cübbeli, sakallı müritler çadırkentleri, sokakları gezerek örgütlenme faaliyeti yürütüyor. Depremin kader olduğunu, Allah’a yaklaşmak için şeyhin önemini anlatıp cennet vaat ediyorlar. Belediye Parkı’ndaki bir bankta kır sakallı tarikat müridine bir vatandaşın sözlerini duyuyorum: “… Allah ile kul arasında. İllaki şeyh mi lazım.” Tarikat müridi ısrar ediyor…

Parkın sonunda ise şişman tarikat mensubu parkta oturan çocukların karşısına geçmiş. Neden namaz kılmadıklarını soruyor. “Her şeye zaman buluyorsunuz, Allah’a ibadet için mi zamanınız yok” diyor. Karşısındaki gençlerin sıkıldığı çok belli. Kameraya kaydettiğimi görünce “Hayırdır hemşerim” diyerek çekim yapmamı istemiyor.

Tarikat müritleri sokaklarda özellikle gençleri bulup onları örgütlemeye çalışıyor. Tarikat müritleri sokaklarda özellikle gençleri bulup onları örgütlemeye çalışıyor.

Bunlar sadece sokakta ilk bakışta görünen tarikatlar…

Yıkımın içindeki tarikat gerçekleriyle henüz yüzleşemedik.

DOĞRU HABERİ YALANLADILAR

Depremin yaşandığı 6 Şubat günü sabah 10.06’da bir Twitter kullanıcısı “Antep’te bir kız yurdu çöktü. Sadece bir kızın kurtarılabildiği söyleniyor” yazdı. 7 Şubat günü ise devletin Anadolu Ajansı’nın "Teyit Hattı" bu konudaki tweetleri yalanlayan bir haber geçti. Kredi Yurtlar Kurumu’nun yaptığı açıklamaya dayandırılan haberde Antep’te KYK’ye ait ya da özel hiçbir yurdun yıkılmadığı anlatıldı. “Vatandaşlar bazı hesaplar tarafından gerçek dışı haber ve içeriklerle manipüle ediliyor” denildi.

Ancak "Gaziantep Nurdağı ve İslahiye Deprem Gözlem Raporu"nu hazırlayan Çağdaş Hukukçular Derneği, iki ilçede tarikatlara ait 3 özel öğrenci yurdunun ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı bir yurdun yıkıldığını tespit etti. Yani Kredi Yurtlar Kurumu’nun açıklaması doğru değildi. Anadolu Ajansı’nın teyit hattı da doğru haberi yalanlıyordu. Twitter’da paylaşılan bilgi gerçekti.

Anadolu Ajansı’nın Teyit Hattı, Gaziantep’te yurt yıkıldığına ve öğrencilerin hayatına kaybettiğine dair haberleri yalanladı. Ancak asıl yalanı onlar söylüyordu. Anadolu Ajansı’nın Teyit Hattı, Gaziantep’te yurt yıkıldığına ve öğrencilerin hayatına kaybettiğine dair haberleri yalanladı. Ancak asıl yalanı onlar söylüyordu.



ÖĞRENCİLERİN ENKAZDAN SESLERİ GELİYORDU

Antep İslahiye Cevdetpaşa Mahallesi’nde mezarlık yanındaki 5 katlı Fatih Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu yıkılmıştı. Yurt, Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği’ne (TÇTYD) yani Süleymancılara aitti. Dıştan bakıldığında eski ve çürük olduğu anlaşılan bu yurt binasının enkazında 5 öğrenci ve bir görevli kaldı. Sadece bir kız öğrenci kurtarılabildi. 4 öğrenci ve bir görevli hayatını kaybetti.

Fatih Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu 5 katlı, geniş bahçeli eski bir binaydı. Depremde yerle bir oldu. İki günden uzun süre arama kurtarma ekibi gelmedi.Fatih Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu 5 katlı, geniş bahçeli eski bir binaydı. Depremde yerle bir oldu. İki günden uzun süre arama kurtarma ekibi gelmedi.


Normal zamanlarda yurtta 30’dan fazla öğrenci kalıyordu. Hepsi çevredeki köylerden geliyor ve İslahiye’deki okullara gidiyorlardı. Sömestr tatili kar yağışı nedeniyle uzatılınca çocukların çoğu köylerine dönmüştü. Ancak köyleri uzak olan 5 kız öğrenci yurtta kalmıştı.

Evlerin bir ve iki katlı olduğu arka mahalledeki en yüksek bina bu tarikat yurduydu. Deprem sırasında yurttaki kız çocuklarının çığlıkları duyulmuştu. Çevredekiler kendilerine gelince enkaza koştular. Kız çocuklarının enkazdan sesi geliyordu. Ancak iş makinesi ve kurtarma ekibi yoktu. Bir tarikat mensubunun getirdiği kepçe ile bazı molozlar kaldırıldı ve bir kız çocuğu ilk gün kurtarıldı. Mahalledekiler iki gün boyunca enkaz altından gelen sesleri duydu ama ne arama kurtarma ekibi ne de vinç geldi. Dördüncü gün 4 çocuk ve bir görevlinin cenazeleri çıkarıldı.

"KONUŞA KONUŞA ÖLDÜLER"

Enkazın yanındaki evlerde yaşayanlar gözyaşları içinde dehşeti anlatıyorlar. Çocukların yardım isteyen seslerinin kulaklarından gitmediğini söylerken ağlıyorlar. Yaşlı bir adam “Konuşa konuşa öldü çocuklar. Hiçbir şey yapamadık” diyor ve devam ediyor:

“Çok kar yağıyordu, çok soğuktu. Yurda gelen çocuklara ben okulların tatil olduğunu, evlerine dönmelerini söyledim. Ama 5 çocu��un köyleri uzaktı, onun için burada kaldılar. Bu yurt Süleymancılara ait. Depremden sonra çocukların aileleri geldi. Çok çaresizdiler. Yurttaki hocalara çok kızıyorlardı.”
Yurt enkazının yanında Süleymancıların yardım çadırı var. Badem bıyıklı müritler, su ve gıda dağıtıyor.

İslahiye’de Süleymancılara ait erkek öğrenci yurdu da enkaza dönüştü. Okullar tatil olmasa bu yapı da onlarca çocuk ölecekti. İslahiye’de Süleymancılara ait erkek öğrenci yurdu da enkaza dönüştü. Okullar tatil olmasa bu yapı da onlarca çocuk ölecekti.



ERKEK ÖĞRENCİ YURDU DA YIKILDI

Aslında bu bina tarikat tarafından 15 yıl erkek öğrenci yurdu olarak kullanılmış daha sonra kız yurduna çevrilmişti. Erkek öğrenci yurdu ise 300 metre uzaktaki binaya taşındı. İki yurt arasında sadece bir mezarlık var. Kısa bir yürüyüşten sonra bahçe duvarları arkasında bir tepeyi kaplayan devasa moloz yığınları görünüyor. Duvardan İslahiye Özel Şehitlik Ortaöğretim Erkek Öğrenci Yurdu’nun tabelası sökülmüş. Süleymancıların 5 katlı erkek öğrenci yurdu da büyük bir enkaza dönüşmüş. Burada da enkaz başında tarikatın yardım konteyneri var. Tarikat yurtlarının yıkıldığı alanı terk etmiyor. Mahalleli bu yurdun ilk depremde yana devrildiğini, ikinci depremde tamamen yıkıldığını anlatıyor. Kar tatili olduğu için bu çürük binada ölen olmadı. Tatil olmasa burada 100’e yakın öğrenci barınacaktı.

DİYANET’İN YURDU YERLE BİR

Fetullahçıların el konulan yurdu Diyanet’e verilmişti. İslahiye Müftülüğü’ne ait Hz. Aişe Yatılı Hafızlık Kız Kuran Kursu’nun arkasında Süleymancılara ait yıkılan Özel Şehitlik Erkek Talebe Yurdu görünüyor. Yatılı Kuran Kursu boştu.Fetullahçıların el konulan yurdu Diyanet’e verilmişti. İslahiye Müftülüğü’ne ait Hz. Aişe Yatılı Hafızlık Kız Kuran Kursu’nun arkasında Süleymancılara ait yıkılan Özel Şehitlik Erkek Talebe Yurdu görünüyor. Yatılı Kuran Kursu boştu.



Bu tarikat yurdu, İslahiye Ortaokulu ve Şehit Yunus Emre Ateş İlkokulu’nun yanı başında. Bu iki okulda depremde yerle bir oldu. Tatil olmasa yüzlerce öğrenci hayatını kaybedecekti. Okullarla komşu diğer yurt binası ise eskiden Fetullahçılara aitti. 15 Temmuz Darbe Girişimi’nden sonra el konulup Diyanet’e verildi. İslahiye Müftülüğü Hz. Aişe Yatılı Hafızlık Kız Kuran Kursu adını aldı. Bu devasa binada yüzlerce kıza dinî eğitim veriliyordu. Deprem sırasında binanın boş olması büyük şanstı. Şimdi buranın eski girişinde kırılmış tabela ve arkasında çok büyük bir moloz yığını duruyor.

NURDAĞI’NDA ERKEK ÖĞRENCİ YURDU YIKILDI

Süleymancılara ait Nurdağı’daki Fatih Erkek Öğrenci Yurdu’nun ön kısmı çöktü. Bir çocuk yaralı kurtarıldı. Süleymancılara ait Nurdağı’daki Fatih Erkek Öğrenci Yurdu’nun ön kısmı çöktü. Bir çocuk yaralı kurtarıldı.



Çağdaş Hukukçular Derneği’nin gözlem raporunda yıkıldığı tespit edilen diğer yurt ise Nurdağı İlçesi’nde. Fatih Erkek Öğrenci Yurdu, Nurdağı Eğitim ve Kültür Hizmet Derneği’ne ait görünüyor. Bu dernek de Süleymancılara ait. Ön tarafı tamamen yıkılan yurtta görevli bir öğrenci yaralı kurtarılmış. Bu yurdun yanına da Süleymancılar, çadır kurmuş ve yemek dağıtıyorlar. Yurdun bahçe tarafına asılan pankartta "Nurdağı Talebe Yurtları Yemek İkramı" yazıyor.

ÇHD’nin raporunda “Bu yurtlarda kaç öğrencinin hayatını kaybettiği kamuoyuna açıklanmalı, sorumlular hakkında ‘Olası Kastla Öldürme’ suçundan soruşturma başlatılmalıdır” denildi.

Bu yıkımlar, tarikat ve Diyanet’e bağlı yurtlarda öğrencilerin çürük binalarda barındığını ortaya koyuyor. Acaba devletin halen açıklamadığı yıkılmış kaç yurt var?

ALADAĞ’DA YANGIN, İSLAHİYE’DE DEPREM

İslahiye’de 4 kız öğrencinin hayatını kaybettiği Fatih Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu ise Adana Aladağ’daki yurt katliamını akla getiriyor. Aladağ’ın yoksul köylerindeki aileler, devlet yurdu olmadığı için çocuklarını Süleymancıların ilçe merkezindeki yurduna bırakmak zorunda kalmıştı. Yurdun yangın çıkış kapıları PVC, zemini yanıcı, elektrik tesisatı eskiydi. Denetlenmemişti. 29 Kasım 2016 tarihindeki yangında 11 kız çocuğu ve bir gözetmen hayatını kaybetmişti. Derneğin yöneticileri artık serbest. Çocuklarını kaybeden ailelerin gönüllü avukatlığını yapan Can Atalay’a ise Gezi Davası’nda 18 yıl hapis cezası verildi ve 300 günü aşkın süredir haksız, hukuksuz şekilde Silivri Cezaevi’nde hapsediliyor. Bu sırada Can’ın mücadele ettiği karanlıkta çocuklar tarikatların çürük, güvenli olmayan binalarına mahkûm ediliyor. Bizi bu adaletsizlik de yıkıyor.