Kabine üyeleri üzerine yapılan tartışmalar günler öncesinde tahminlerle başlamıştı. Şimdi geçtiğimiz günlerde açıklanmasıyla birlikte yeni dönem kabinesi tüm kamuoyu gündemine oturmuş durumda. Bakanların özgeçmişleri ile önceki görevlerinde yapıp ettikleri paylaşılıyor. Bir yandan hafızalar tazeleniyor bir yandan da gelecek için senaryolar yazılıyor.

Tüm bunlar yapılırken kişilerin kendinden menkul ideolojik politik bir program uygulama imkânları varmış gibi davranılıyor. İsimler netleşmeden önce bu tür tartışmaları gördüğümde, örneğin tarım bakanının kim olacağının tarım politikalarını etkileme olasılığı olmadığı gerekçesiyle bir önemi olmadığını düşünmüştüm.

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı olarak görev yapmakta olan İbrahim Yumaklı, yeni Tarım Bakanı ve Orman oldu. İmamhatipli Yumaklı’nın işletme lisans mezunu olması öz geçmişinin en çok sorgulanan, liyakate aykırı, tarım bakanlığı için uygunsuz bulunan yanı oldu. Yumaklı’nın öz geçmişinde dikkat çeken başka görevleri arasında Marshall Boya A.Ş’de ithalat işlemleri uzmanlığı ile yöneticilik görevleri, Aljazeera Türk televizyon yöneticiliği ve Anadolu Ajansı uluslararası operasyonlar direktörlüğü gibi görevlendirmeler var.

***

Bu profilden hareketle Yumaklı’nın yönetici vasfıyla tercih edildiğini anlıyoruz. “Devleti şirket gibi yönetirsek netice alırız” sözüyle özetlenen bir düzlemde Yumaklı’nın iş tecrübesi de eğitimi de ihtiyaçlara yaraşır görünüyor. Elbette Yumaklı tarıma da yabancı sayılmaz. 2016 itibariyle Genel müdür ve İcracı Yönetim Kurulu Üyesi olarak GÜBRETAŞ’ta görev yapmış.

GÜBRETAŞ, 2005 yılında kamunun elini tamamen çekmesiyle şirketleşen gübre üretiminin önemli kuruluşlarından biri. Necdet Oral hocanın yazdığı gibi gübre fabrikalarının özelleştirilmesiyle birlikte gübrede fiyat istikrarı bozulmuş, özel sektör tekelci hakimiyet kurarak kârına kâr katmış, ithalat cazip hale gelmiş, gübreye erişimdeki güçlükle ilişkili biçimde üretim azalmış ve çiftçinin geliri düşmüş; verimsizlik, kaynak israfı ve çevre kirliliği artmıştı[1].

Şirket, gübre piyasasının yüzde 80’ini elinde tutan 6 şirketten (Gübretaş, Toros Gübre, İGSAŞ, Bagfaş, Ege Gübre, Gemlik Gübre) biri olarak da anılıyor[2]. Aynı zamanda benzer bir sebeple Rekabet Kurumu’nun gübrede kartelleşmeden dolayı 2021 yılında soruşturma başlattığı 7 gübre firmasından biri[3]. Geçtiğimiz aylarda açıklanması beklenen soruşturma sonuçları deprem nedeniyle ertelenmişti. Yumaklı’nın bu soruşturma sonuçlanmadan bakan yardımcılığı görevi yapması etik olmadığı gerekçesiyle üreticiler tarafından zaten sorgulanıyordu. Şimdi bu kaygının artması kaçınılmaz.

***

Elbette biliyoruz ki kim gelirse gelsin uygulayacağı politikanın sorumluluk sahibi olmayacak. Bu nedenle kabinede liyakat talep etmenin anlamlı bir karşılığı olduğunu söylemek de mümkün değil. Zira günümüzde liyakat tek başına ne eşitliği garantiliyor ne adaleti ne demokratikleşmeyi. Yumaklı’nın yardımcılığını yaptığı bakan Kirişçi’nin eğitimi ve birikimi de ziraat üzerineydi örneğin. Ama bu özgeçmiş tarım emekçilerine çözüm üretmeye yetmedi. Çünkü uyguladığı program yapısal sorunlara meydan okumadığı gibi yeniden üretilmesine ve sürmesine izin veriyordu.

Tıpkı bu önümüzdeki döneme miras bıraktıkları gibi. İktidarın bu dönemki tarım politikaları zaten seçimden önce ilan edilmiş, gereken yasal düzenlemeler yapılmıştı. Çiftçilerin gerçek ve güncel sorunlarının herhangi birini teğet dahi geçmeyen “Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile yapılan değişiklikler bir yanda “Kırsal Dönüşüm Projesi” adı altında ortaya konulan kırsalı pazarlama projesi diğer yanda, Yumaklı küçük çiftçileri ve köylüleri bekleyen bu büyük tehlikeleri yönetecek kişi ihtiyacına tezat oluşturmuyor.

[1] https://www.birgun.net/haber/gubre-fiyatlari-uretimi-dusurecek-386451

[2] https://www.gercekgundem.com/ekonomi/302763/dr-necdet-oral-gubre-piyasasinin-yuzde-80i-6-sirketin-elinde

[3] https://www.rekabet.gov.tr/tr/Guncel/gubre-sektorunde-faaliyet-gosteren-7-tes-c0456bea6b0aec11813800505694b4c6