Tartışmasız şampiyon!

Seyrantepe’de derbi zamanı… Bir tarafta şampiyon Galatasaray, diğer yanda takipçisi Fenerbahçe. Gazozuna bile oynasalar, kıyamet kopar bu ülkede. Türkiye’nin bütün dertleri unutulur, gündem değişir. Oscar Wilde’ın da dediği “İnsan sevdiğini öldürür.” Oysa ezeli rakipler varlıklarını birbirine borçlu!

Sezon boyunca yaptıklarıyla ayakta alkışı hak eden Okan Buruk, kapanış maçında değişikliklere gitmiş. Oliveira’nın yerine Berkan’ı tercih eden muzaffer hoca, belli ki orta sahada direnci güçlendirmeyi hedeflemiş. Mertens’in yerine memlekette biraz “küstüm çiçeği” şeklinde takılan Zaniolo sahada. İtalyan yıldızın yaz transfer dönemi için kendisini hatırlatmasında fayda bulunuyor. Kadıköy’de sürpriz bir şekilde 11 başlayan, son haftaların formda ismi Barış Alper de derbiye başlıyor. Icardi’yle Kerem’in uyumu taraftarları heyecanlandırıyor.

Sezona harika başladıktan sonra kendi sahasında aldığı Galatasaray yenilgisiyle irtifa kaybeden Fenerbahçe’de Jorge Jesus, sezonun son maçında son haftalardaki ilk 11’i sahaya sürmüş. Gözler yine Arao’nun önündeki Zajc’la Arda da olacak. Genç maestronun bu ambiyansta ne yapacağı merak ediliyor. Portekizli hocanın yazın kalıp kalmayacağı papatya falı baktırıyor tıpkı rakibin golcüsü Icardi gibi. Derbiden alınacak puan, Avrupa açısından bir şey fark etmese de ikincilik anlamına geliyor.

Ağzına kadar dolu tribünler önünde ilk düdük çalıyordu. Santra öncesinde merak edilen soru da cevabını bulmuştu; Fenerbahçe, başka ülkelerdeki gibi şampiyon rakibini alkışlamamıştı. Okan Buruk, Barış Alper’i her pozisyonda koşturuyordu.

28. dakikada savunma arkasına sarkan Zaniolo, takımını öne geçirmişti. İsteneni tam veremeyen İtalyan yıldızın pozisyondaki kalitesi netti. Derbide ilk yarının ortalarından itibaren gerginlik hâkimdi. Ya bu maç şampiyonu tayin etseydi…

Devreden tel gol çıkmıştı. İkinci yarı sanki her şeye gebeydi…

İkinci 45 dakikada da Galatasaray kaçırmaya devam ediyordu. Kerem’in ortasına Icardi kafayı vurduysa da top kaleyi yalıyordu. 61’de Icardi’nin pasıyla buluşan Zaniolo, Luan Peres’in müdahalesiyle yerde kalınca, Fenerbahçe 10 kişi kalıyordu.

71’de fark ikiydi! Kerem’in kornerinde meşin yuvarlağı önünde bulan Icardi, soluyla fileleri bulmuştu. 79’da günün yıldızı Zaniolo muhteşem bir gole imza atıyordu. Kalan dakikalar formaliteden ibaretti. Gomis, Mata gibi son maçlarına çıkan futbolcuları sahaya atan Buruk, elinde olsa herkesi sahaya sürerdi. Abdülkadir Bitigen’in son düdüğüyle Galatasaray, 32 yıl sonra ezeli rakibini hem dışarıda hem içeride yeniyordu. İki maçta da aynı tarifeyi uyguluyordu: 3-0!

Ankara’dan şampiyon olarak dönen Aslan’ın iştahı inanılmazdı. Sanki kazansalar, ipi göğüsleyecek gibi oynadılar tüm maçı. Zaniolo birkaç yıl önce neden İtalyan futbolunun harika çocuğu olduğunu ispatlarken, Seyrantepe’deki resital nefesleri kesti. Buruk’un talebeleri her bakımdan rakibinden birkaç gömlek üstündü. Fenerbahçe’ye gelince… Bu mağlubiyetle belki ligi üçüncü sırada bitirecekler. Galatasaray böyle oynarken, hiç varlık gösteremediler. Başkan Ali Koç yine sil baştan yapacağa benziyor.

Son söz yine Galatasaray’a ait olsun. Tebrikler! Ayrıca Okan Hoca’yı da ayakta alkışlamak gerekiyor. İlk sezonunda öyle başarılı bir sınav verdi ki bu kadar yıldızı bir orkestra şefi gibi yönetmesi asla unutulmayacak!