Google Play Store
App Store

Nasrallah’ın öldürülmesinin Ortadoğu’da çok geniş kapsamlı sonuçları olabilir. Devlet terörünün her türlüsünü dünyanın gözleri önünde sergileyen İsrail, bir yıl sonra odağını Gazze’den Lübnan’a ve Hizbullah’a çevirdi. ABD emperyalizminin desteğiyle İsrail’in saldırıları İran’ı çekecek daha büyük bir savaşı tetikleyebilir.

Tel Aviv, ABD’ye suikastı önceden söylememiş

Phil STEWART

Idrees ALI

ABD başkanı Joe Biden ve diğer devlet yetkililerinin aktardıklarına göre, İsrail Nasrallah’ın öldürüldüğü Hizbullah’ın Beyrut’taki merkezine yönelik saldırı için önden uyarılmadıklarını söylemesi, hükümetin en yakın müttefiki üzerindeki etkisine dair soru işaretleri yarattı.

Biden cuma günü ABD’nin İsrail’in bir sonraki gün Hasan Nasrallah’ı hedef alan hava saldırılarına dair ne önden bilgi aldıklarını ne de dahil olduklarını açıkladı. Amerikan savunma bakanı Lloyd Austin de önden uyarılmadıklarını ancak İsrailli mevkidaşı ile saldırı sürerken konuştuğunu söyledi.

Austin Cuma günü Nasrallah’ın ölümüne dair spekülasyonlar devam ederken, saldırıya dair herhangi bir değerlendirmede bulunmaktan kaçındı. Austin, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile “yakında” bilgi paylaşımında bulunacağını açıklamıştı.

Austin, Londra gezisi dönüşü Washington’daki Andrews ortak üssünde gazetecilere yaptığı açıklamada “Hiçbir şekilde önden uyarılmadık. Bakan Gallant ile telefon görüşmem sürerken operasyon çoktan başlamıştı” dedi.

Nasrallah’ın öldürülmesinin, Ortadoğu’da çok geniş kapsamlı sonuçları olabilir, İsrail’in bir yıl sonra odağını Gazze’den Hizbullah’a çevirmesi ve Lübnan’a yönelik saldırılar İran’ı çekecek daha büyük bir savaşı tetikleyebilir.

İsmini vermek istemeyen bir Beyaz Saray yetkilisi, sürecin nasıl evrileceğinin henüz belirsiz olduğunu itiraf etti:

“Tabii ki bu sabahtan bu yana konuya eğilmiş vaziyetteyiz. Ve bildiğiniz gibi, işin bundan sonra nereye gideceği çok net değil.”

Biden yönetimi son bir yıllık süreçte İsrail’i hizaya getirerek sivil kayıpları azaltma ve orta doğunun çok daha geniş bir çatışma sarmalına sokulmasına engel olma konusunda çok zorlandı.

Yorumcular, Cuma günkü saldırıların bu çabaları çok daha zorlayacağına işaret ediyor.

NASRALLAH’IN ÖLÜMÜNÜN ABD’YE ETKİLERİ

Defense Priorities isimli düşünce kuruluşunun Ortadoğu programı direktörü Rosemary Kelanic, “Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın Lübnan’ı hedef alan bir İsrail hava saldırısında öldürülmesi, çatışmanın gidişatını büyük oranda değiştirmeyecektir” dedi.

“Nasrallah’ın öldürülmesi ABD için de bir şey değiştirmeyecektir, ancak İsrail ve Hizbullah arasında daha fazla kan dökülmemesi adına bir ateşkese yönelik Amerika’nın çabaları çok daha zora girdi.”

Saldırının zamanlaması da İsrail lideri Binyamin Netanyahu’nun Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun gerçekleştiği New York’a konuşma yapmak için gittiği günde gerçekleştiği için, İsrail-ABD ilişkilerinde yeni kırılmalar yaratabilir.

Reuters’a konuşan Amerikalı emekli bir devlet yetkilisi, Netanyahu’nun saldırı emrini Amerikan topraklarında vermiş olmasının ABD için ayrıca gücendirici olduğu yorumunda bulundu.

Beyaz Saray konuya ilişkin yorumda bulunmadı.

Ürdün Dışişleri bakanı, Netanyahu’nun bölgeyi tam teşekküllü bir savaşa sürüklediği yorumunda bulundu.

‘TOPYEKÛN BİR SAVAŞTAN KAÇINILMALI’

Austin, Hizbullah ve İsrail arasında topyekun bir savaşın her iki taraf için de felaket olacağı uyarısını açıkça birden fazla kez tekrar etti, Cuma günü diplomasi çağrılarını yeniledi.

Austin, “topyekûn bir savaştan kaçınılmalı” dedi.

“Diplomasi ilerlemek için en iyi seçenek ve sınırın her iki tarafında yerinden edilmiş olan İsrail ve Lübnan vatandaşlarının evlerine dönebilmesinin en çabuk yolu.”

Cuma günü, İsrail’in saldırısının ABD’nin İsrail ve Hizbullah arasında ateşkes çabalarına etkisi göz önüne alındığında Austin ve Gallant arasındaki iletişime ne türden bir etkisi sorulduğunda, Pentagon sözcüsü Sabrina Singh detay vermekten kaçınsa da savunma bakanının İsrailli mevkidaşı ile samimiyetini sürdürdüğünü söyledi.

Singh, İsrail’in önden uyarıda bulunmamasının bir güven eksikliği yaratıp yaratmadığı sorusuna yönelik olarak; “Diyaloglarına bakarsanız, Austin ve Gallant’ın son iki haftadır düzenli olarak iletişim halinde. Eğer en ufak bir güven sorunu olsaydı, bu seviyede ve sıklıkta bir iletişim olmazdı” dedi.

Reuters’tan çeviren: Yusuf Tuna KOÇ