Toprak talanı hangi kamunun yararına?
Elli binden fazla insanın hayatını kaybettiği 6 Şubat depremlerinde en çok yıkımın yaşandığı yer oldu Hatay. Geçen iki yılın ardından yakınlarını kaybedenlerin adalet mücadelesi, barınma sorunu, enkaz kaldırma ve yeni konut inşaatları sürüyor. Yurttaşlar, şehri kaplayan yoğun tozun sağlık sorunlarına neden olduğunu anlatıyor. Binalardaki asbest içerikli malzemeler de halk sağlığı için ciddi risk oluşturmaya devam ediyor.
Depremzedeler, başta barınma olmak üzere, eğitimden sağlığa, çözüm bekleyen daha pek çok sorun varken, bir de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın olur kararıyla belirlenen ‘rezerv yapı alanı’ uygulaması ve yol açtığı mağduriyetle uğraşmak zorunda kalıyor. 2023’un aralık ayında mecliste kabul edilen yeni düzenlemeye göre, rezerv yapı alanı tanımındaki ‘yeni yerleşim alanı’ ifadesi yasadan çıkarıldı. Böylece gerekli görülen tüm alanların rezerv yapı alanı ilân edilebilmesinin önü açıldı.
***
Kahramanmaraş’ta, etrafındaki hemen hemen bütün yapıların yıkılmasına rağmen ayakta kalan İnşaat Mühendisleri Odası’na (İMO) ait bina, bilimsel gerçekliğe göre hareket edildiğinde ölümlerin önüne geçilebileceğinin kanıtı ve sembolü olmuştu. İlân edilen ‘rezerv alan’ içinde kalan ve yıkılmasına karar verilen İMO binası için mühendislerin bakanlığa yaptığı itiraz kabul edilmedi ve yıkım gerçekleşti. Yeni düzenlemede, binaya biçilen bedel dışında, yurttaşa itiraz hakkı tanınmıyor.
Hataylılar, Antakya ve Defne’ye göre hasarın daha az olduğu Samandağ çarşı bölgesi ve tek katlı müstakil evlerin de yer aldığı Gazi Mahallesi’nin rezerv yapı alanı ilân edilip, hasarsız evlerin de yıkılacak olmasına karşı eylemler yaptı. Durumdan, tapu müdürlüğünden telefonlarına gelen mesajla haberdar olan yurttaşlara önce sağlam binaların yıkılmayacağı söylendi, birkaç ay sonra da tebligat gönderilerek, kendilerinden binaları boşaltmaları istendi.
‘Mülkiyet gaspı’ tartışmalarına sebep olan ‘rezerv alan’ uygulamasına karşı tepki gösteren yurttaşlar, sağlam evlerinin yıkılıp yerine yenisinin yapılmasıyla üstenmek zorunda bırakılacakları borç yükünü de taşımak istemiyor. Orta ve az hasarlı olduğu tespiti yapıldıktan sonra evlerini güçlendirmek için tadilat yaptıranlar da rezerv alanı içindeki hasarsız yapıların yıkılacak olmasıyla mağdurlar arasında.
Bir yıl önce, rezerv alan içinde kalan hasarsız ve az hasarlı yapılara dokunulmayacağını söyleyen bakanlık bugün tam tersini yaparak, depremzedeyi korku ve endişe içinde bırakan bir kriz ortamı yarattı. Dün, BirGün’den İlayda Kaya, Antakya’daki Odabaşı ve Doğanköy mahallesindeki hasarsız evlerinden çıkmaya zorlanan yurttaşların dava açmaya hazırlandığını duyurdu. Rezerv alana karşı açtıkları dava devam eden mahalleliden evlerini on beş gün içinde terk etmeleri isteniyor, aksi halde tahliye ve yıkımın kolluk yardımıyla yapılacağı söyleniyor.
Depremzedeler, mağduriyetlerinin hızlıca giderilmesini beklerken maalesef yerine yenileri ekleniyor. Hatay Samandağ’da son olarak ‘acele kamulaştırma’ kararıyla yurttaşların tapulu mülklerine el konuldu. Mağaracık ve Hıdırbey mahallelerinde, deprem konutu inşa etmek için kamulaştırılan tarım arazileri iş makinalarıyla talan edildi, üzerinde meyvesi olan çok sayıda ağaç söküldü. Geçim kaynaklarının ellerinden alınmasına tepki gösteren bahçe sahipleri kepçelerin önüne geçerek zeytin ve narenciye ağaçlarının sökülmesine engel olmaya çalıştı ve daha önce de pek çok kez yaşandığı gibi yine karşılarında jandarmayı buldu. Yarın, ‘acele kamulaştırma’ kararının iptali için açılan davanın esasa ilişkin duruşması görülecek.
***
Kamulaştırmanın, kamu yararı gözetilerek gerçekleştirilmesi gerekir. ‘Acele kamulaştırma’ kararlarında, bedelin sonra ödenmesi şartıyla taşınmazlara el konulabiliyor ancak burada mahkemeye yapılan itirazın sonucu beklenmeden, yurttaşın tapulu meyve bahçelerine iş makinalarıyla girildi. Demek ki kolluk ve kaymakamlık, mahkemenin, acele kamulaştırmanın şartlarının oluşmadığını tespit ederek işlemi iptal etmeyeceğinden emin! Canını zor kurtarabilmiş depremzedenin barınma sorununu çözmek adına bağını bahçecisini talan edip ağacını meyvesini sökmenin toplumun hangi yararına olduğu izaha muhtaç.