Sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim: Hablemitoğlu cinayetiyle ilgili iddianameden, Sedat Peker çıktı.

Akademisyen Necip Hablemitoğlu 18 Aralık 2002’de öldürüldü. Cinayetle ilgili dava, tam 20 yıl sonra açıldı, “bir numaralı sanık” Fethullah Gülen. Yani bu bir “FETÖ davası”…

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, tutuklu sanık Nuri Gökhan Bozkır’ın ifadeleri geniş yer tutuyor.

27 Ocak 2022’de gözaltına alınan Nuri Gökhan Bozkır, Ankara Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğünde 7 Şubat 2022’de verdiği ifadesinde, yurtdışına kaçtığından kendisine destek olan isimlerden birinin Sedat Peker olduğunu ileri sürdü: “2021 yılı Eylül ayı içerisinde beni Romanya ülkesine kaçıran Aytaç Ocaklı isimli şahıs Romanya’da benim kalış süresince ikametimi, rahat hareket etmemi Sedat Peker’in talimatıyla oradaki adamı olan Beynur isimli şahıs aracılıyla benim Romanya’da kalmamı sağladı.”

Bozkır ayrıca, “Sedat Peker isimli şahıs Aytaç Ocaklı ile yaptığı görüşmelerde benim kesinlikle Türkiye’ye iade olmamam gerektiğini söylediğini belirtti” diyor.

Peker’le ilgili iddiasının gerekçesini ise açıklamıyor ama dolaylı olarak Romanya’da “onun himayesinde olduğunu” söylüyor: “Romanya’da Beynur isimli şahsın (Romanya da mafya lideri) korumasında kaldığım dönemde Can Dündar bana ulaştı. Eşimin bile Romanya’da olduğumu bilmediği halde Can Dündar isimli şahıs Sedat Peker’den öğrendiğini söyleyerek, Romanya’ya gelerek röportaj yapmak istediğini söyledi. Ben bu görüşmenin tehlikeli olduğunu söyledim ve Ukrayna’ya döneceğimi orada görüşebileceğimi söyleyerek savuşturdum. Buradan anladım ki Ukrayna’da yaşayan ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından hakkında FETÖ konusunda yakalama kararı bulunan aynı zamanda Zekeriya Öz’ü Avrupa’ya kaçıran Aytaç Ocaklı isimli şahıs Can Dündar ve Sedat Peker’in ortak hareket ederek Türkiye Cumhuriyeti aleyhine faaliyetlerde bulunduğunu tespit ettim.”

Yani ifade Zekeriya Öz’den Can Dündar’a, oradan da Peker’e bağlanıyor ancak bu ilişkilerin nasıl kurulduğuna dair bir açıklama yok.

Ancak Peker ile cinayetin diğer bir sanığı, Levent Göktaş arasında tartışma hepimizin malumu…

İFADESİ ALINMADI

Belki bu ifadeler daha erken alınsaydı bu bağlantılar da sorulurdu ama bu fırsatın kaçtığını da yine Bozkır’ın kendisi, savcılık ifadesinde anlatıyor.

İfadesinde, 2014 yılında tanıştığı bir kişiye Hablemitoğlu suikastıyla ilgili bilgi sahibi olduğunu söylediğini, o kişinin yönlendirmesiyle İstanbul TEM Şube Müdürlüğüne dört kez gittiğini söylüyor. Oradaki amirlerin yönlendirmesiyle de dönemin İstanbul Başsavcısı İrfan Fidan ve Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan ile görüştüğünü iddia ediyor.

Hatta MİT Tırları dosyasında önemli bir tanık olduğunu düşündüğü birini, İrfan Fidan’a götürdüğünü söylüyor ve devam ediyor: “Necip Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili burada Turgut isimli bir emniyet amiri benimle ilgilendi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının konuyla ilgilendiğini söyledi, ancak bu cinayetle ilgili resmi bir ifadem alınmadı.”

Bu anlattığı olay 2014 yılında, yani iddianame hazırlanmadan 8 yıl önce gerçekleşiyor. İddialarıyla ilgili detayları herhalde dava süresince öğreneceğiz. Ancak iddianameye baktığımızda, Bozkır’ın oldukça “kullanışlı” bir ifade verdiğini söylemek mümkün.