Trump asıl yetkiliyi öğrendi
Kapitalizmin kendisine yönelik bir saldırıya niyetlenmeyen Trump’ın ekonomik milliyetçiliği, kendisini kazara normalde sola ayrılan bir noktaya sürüklemiş oldu: Sermayenin hareket özgürlüğünü sınırlamak. Alışılmadık bir durum ancak açıklanamaz değil. Sermaye partisizdir, tek bağlılığı faydasınadır.

Meagan DAY
Donald Trump, geniş kapsamlı gümrük vergileri sonucu borsaların çökmesinin ardından, bir anda bu yeni politikanın 90 günlüğüne dondurulduğunu açıkladı. Sermaye, kârını tehdit eden her türden önleme direnir, bu hafta olan da buydu.
2 Nisan’da, Donald Trump yeni gümrük vergileri rejiminin ilk gününü “Kurtuluş Günü” ilan etti ve bunun Amerika’nın hem ekonomisini hem de dünyadaki konumunu dönüştüreceğini vaat etti. Kurtuluşun ömrü kısa olmuş gibi duruyor, 9 Nisan itibarıyla Trump, gümrük vergisi politikalarını 90 günlüğüne dondurduğunu açıkladı, bunun ardındaki bir haftalık gürültü içerisinde milyarderler, CEO’lar, finans piyasalar açık bir mesaj verdi: Bu gümrük vergileri kârları tehdit ediyor, bu kabul edilemez.
EGEMENLERİN İSYANI
Trump’ın ilk gümrük vergileri küresel piyasaları beklenmedik bir ölümcüllükte sarstı. Çokuluslu şirket hisselerinde trilyonlarca dolar tutan yatırım firmaları, portfolyolarının bir günde değerinin göçtüğünü izledi. Borsalar dikey düşüş yaşadı, Dow 1300 puan düşerken S&P 500 düşmekte olan piyasalar bölgesine girdi. Milyarderlerinin net servetlerinin 270 milyar dolardan fazlası tek bir günde yok oldu, Trump’ı destekleyen en zengin on milyarder geçen Perşembe 10 milyar dolar kaybetti. Pazartesi günü JPMorgan Chase, durgunluk riskini %40’tan %60’a çıkardı.
Finans egemenleri isyan etti. Ocak ayında insanların Trump’ın gümrük politikalarına tepki vermemesi gerektiğini söyleyen JPMorgan Chase CEO’su Jamie Dimon, hissedarlara yazdığı aylık mektubunda tavır değiştirerek gümrük vergilerinin “büyümeyi yavaşlattığını” belirtti. BlackRock CEO’su Larry Fink “Konuştuğum çoğu CEO şu an resesyona girdiğimizi söylüyor” dedi. Trump’ın önde gelen destekçilerinden ve danışmanlarından biri Musk bile gümrük vergisi karşıtı içerikler paylaştı ve söylendiğine göre Trump’ı bu politikadan vazgeçirebilmek için doğrudan diyaloğa geçti. Trump’ın betimlemesiyle, “Millet çizgiyi aşmaya başladı. Biraz delirmeye, korkmaya başladılar.”
Deliler korosu her geçen saat daha da arttı. Trump destekçisi bir diğer milyarder Bill Ackman, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda gümrük vergilerinin Amerika’yı “kendiliğinden oluşacak bir ekonomik nükleer kışa” götüreceğini yazdı. Citadel kurucusu Ken Griffin gümrük vergilerini “büyük bir politika hatası” olduğunu söyleyerek insanları karşı lobi yapmaya çağırdı. Fisher Investments’ın baş direktörü Ken Fisher, Trump’ın gümrük vergilerinin “aptalca, yanlış, kibirli biçimde aşırı ve ticari olarak cahilce” olduğunu söyledi.
Virgin Grup kurucusu milyarder Richard Bronson, hükümeti “bu dev hatayı kabullenip yön değiştirmeye” çağırdı. Home Depot kurucusu Ken Langone gümrük vergilerinden şikâyet ederek, bıkkın bir tonla “Bu saçma formülü anlayamıyorum” dedi. Muhafazakâr milyarderler Charles Koch ve Leonard Leo Trump’ın Çin’e gümrük vergisi dayama yetkisini dava etti.
Kamuya açık açıklamaların ardında, Beyaz Saray’a açılan telaşlı telefonların hepsi aynı mesajı veriyordu: Geri bas, ya da sonuçlarına katlan. Çarşamba günü Trump tam olarak bunu yaparak, çoğu ülkeye yönelik karşı gümrük vergilerin 90 günlüğüne durdurulduğunu açıkladı.
Eğer Trump es kaza bir Marksist okuma grubuna denk gelmiş olsaydı, sermayenin çabuk ve radikal tepkisine şaşırmazdı. Eğer bir önlem karları tehlikeye atıyorsa, sermayeden güçlü bir direniş görür ve sermaye yatırım durdurmak gibi istikrarsızlaştırmaya yönelik ekonomik sonuçlar dayatabildiği için de bu direniş yok sayılamaz.
Kabinesi oligarklarla dolu milyarder başkan Trump yetkinin kimde olduğuna dair hızlandırılmış bir ders almış oldu, esas söz sahibi düşmanlaştıramayacağı tek grup: kendi sınıfı.
DİSİPLİN VE CEZA
Charles E. Lindblom, “Hapishane olarak piyasa” başlıklı makalesinde kapitalizmi “sistemi değiştirmeye yönelik tüm eylemleri cezaların takip ettiği, otomatik cezalandırma tepkisine sahip zalimce zeki bir sistem” olarak betimlemişti.
Kapitalist kârlara yönelik dikkate değer her türden zorluk ekonomiyi yıkacak bir yatırım çekme dalgasını tetikler. Sermaye kolektif biçimde yatırım durdurmaya ya da azaltmaya karar verirse işsizlik fırlar, krediler donar, tüketim düşer, vergi gelirleri geriler ve her şey cehenneme gider. Bu “otomatik cezalandırma tepkisi” birçok göze batan eksikliğine rağmen kapitalizmi bu kadar dayanıklı hale getiriyor.
Bu türden bir cezalandırma, sermaye saldırısı olarak adlandırılıyor ve yakın tarihimizde Fransa’dan Yunanistan’a, Şili’ye nasıl meydana geldiğine tanık olduk. Ancak sermaye saldırıları temelde etkili olmak zorunda da değil. İster açık olsun ister üstü kapalı, yalnızca tehdidi bile seçilmiş yetkilileri kapitalist sınıfı ciddiye almaya ve arzularına peşinen diz çökmeye zorlar.
Kapitalizmin kendisine yönelik bir saldırıya niyetlenmeyen Trump’ın ekonomik milliyetçiliği, kendisini kazara normalde sola ayrılan bir noktaya sürüklemiş oldu: Sermayenin hareket özgürlüğünü sınırlamak. Alışılmadık bir durum ancak açıklanamaz değil. Sermaye partisizdir, tek bağlılığı faydasınadır. Trump’ın gümrük vergileri, kurulu küresel tedarik zincirlerine zarar verip, girdi maliyetlerini artırarak ticari ortakların misilleme önlemleri alma riskini yaratarak, bu faydayı tehdit etmiş oldu.
Trump sermayenin bu saldırısına dayanabilir miydi? Eğer arkasında örgütlü bir emek hareketi ve kapitalistlerin tüm yatırımlarını çekebilmesini önleyebilecek sermaye kontrolleri olsaydı belki. Dolayısıyla tüm kuru gürültüsüne, gümrük vergisinin “sözlükteki en güzel terim” olduğuna yönelik inancına, kendi milyarlarca dolarlık servetine rağmen Trump kendisini tarih boyunca sol hükümetlerden alışık olduğumuz bir duruma soktu: Piyasanın isteklerine boyun eğme mecburiyeti.
Çeviren: Yusuf Tuna Koç
Kaynak: Jacobin.com