Turizmci üvey evlat mı?
Serdar KARCILIOĞLU
Bir kez daha anlaşıldı ülke turizminin hiç öneminin olmadığı ve turizmcilerin üvey evlat olduğu. Niçin mi?
Bakın anlatayım ama önce hiç sevmememe rağmen birkaç istatistiki bilgi vereyim. Ülkemizde ekonomik krizin ayak seslerinin hissedilmeye başladığı 2020’den Temmuz 2024’e kadarki rakamlar.
TUİK ve Turizm Bakanlığı’nın yalancısıyım ama ülkemize gelen yabancı turist sayısı: 187 milyon 562 bin 88 kişi, bu operasyon sonucu ülkemize kazandırılan döviz miktarı: 174 milyar 870 milyon 616 bin dolar. Bu sektör tüm bileşenlerinin dişi ile tırnağı ile gece dememiş gündüz dememiş bu ülkeye 200 milyar dolar döviz getirmiş. Bu operasyonu gerçekleştirebilmek için her yıl ülke ülke, kapı kapı dolaşmış, nerede hangi ülkede turizm fuarı ve etkinlik varsa cebinden harcayarak gitmiş, zaman zaman yer bulamamış otel lobilerinde uyumuş, yeri gelmiş snob tur operatörü yöneticilerinin ağız kokularını çekmiş onları yemeklere götürmüş ağırlamış.
PEKİ, NİÇİN?
İşte bu yukarıda devletin TUİK’inin ve Turizm Bakanlığının “Onur Tablosu” olarak her ay başı açıkladıkları sayıları ve döviz kazanımlarını sağlamak için yapmışlar! Bu arada ülkemizden vize isteyen yabancı ülkelere gidebilmek için günlerce kimi zaman bir servet ödeyerek verilen vize sürelerini de o ülkelerin kaprislerini çekmek pahasına vize kuyruklarında bekleyerek gerçekleştirmişler. Şimdi gelelim zurnanın zart dediği konuya, Meclis’te ileriki günlerde görüşülmesi beklenen “yeşil pasaport” verileceklere ilişkin 19 kanun teklifindeki meslek grubu arasında işte bu turizm sektörü yer almıyormuş. Olabilir. Önceliği olan daha önemli şahsiyetler var. Anlarım!
Ama bakın sayılan meslekler arasından kendimce bu öncelikli şahsiyetleri çıkardım. Kimler var da turizmciler yok görelim! Bekçiler, 20 yıldır ticaret yapan iş insanları, 10 yıldır uluslararası nakliye işi yapan TIR şoförleri, mühendis ve mimarlar, köy ve mahalle muhtarları, serbest muhasebeciler, infaz koruma memurları, sendika yöneticileri.
Şaka gibi değil mi? Bu arada anlamadığım bir şey var! Eminim ki bu konu mutlaka mevcut atanmış Bakanlar Kurulunda görüşülmüş olmalı değil mi? Veya bu kanunu hazırlayanlar o makamlarda oturan sayın şahsiyetlerimiz ile bir görüş alışverişi yapmadılar mı? En azından kanun hazır olduğuna göre bir taslak bu sayın şahıslarımıza dağıtılmadı mı?
Peki o koltuklardan birisinde üstelik meslektaş olan ve unvanı “Turizm Bakanı” yazan birisi oturmuyor mu? Arkadaş, bu kanun taslağını okumadın mı? Anlamadın mı? Okudun da atladın mı? Yoksa! Tüm bunları geçtin de sözünü mü dinletemedin! Eğer bu sonuncusu ise durum çok vahim demek. Ne yapılacak bakalım, izleyip göreceğiz Bu ülkenin onurlu ve gerçek evlatları mıyız? Yoksa topyekûn hep birlikte üvey evlat mı?
