Türkiye 14 Mayıs 2023 Pazar günü “tarihin en önemli seçimi” için sandık başına gidiyor. Hem TBMM Milletvekili seçimleri yapılacak hem de 13’üncü Cumhurbaşkanı seçilecek. 

TBMM eski gücünden yoksun kaldığı için 14 Mayıs’ın ana eksenini Cumhurbaşkanı seçimi oluşturuyor. Dile kolay koca bir ülkeyi 21 yıl gibi uzun bir süre yönetebilmek. Düşünsenize bu ülkenin kurucu Cumhurbaşkanı ve Kurtuluş Savaşı Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk 1923 ile 1938 arasında 15 yıl devletin en tepesinde olabildi. Osmanlı İmparatorluğu enkazı üzerinde yoktan bir ülke var etti. 

Görev süresi itibarıyla Türkiye tarihinde rekor kıran Tayyip Erdoğan 2002-2023 arası tam 21 yıldır bu ülkeyi yönetiyor. 2018’den itibaren de “Tek başına” aldığı kararları uyguluyor. Ona karşı çıkabilecek hiçbir makam, kurum, yasa hatta Anayasa bile yok. Var olsa bile o bunları katiyen dikkate almadan bildiği yolda yürüyor.  

Türkiye’nin ilk Cumhurbaşkanı çağdaş bir ülke olabilmek için nelere önem verip onları var ettiyse, son Cumhurbaşkanı onların tümünü yok etmek için mesai harcadı! 

Şimdi bir dönemin sonu, yeni bir çıkışın başlangıcında bulunuyor Türkiye… 13’üncü Cumhurbaşkanı’nı seçecek. O halde Anayasa’da yer alan “Cumhurbaşkanı kimdir, neler yapar?” maddesine bakabiliriz:

“Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder.”

***

Açık olarak görüleceği üzere görevleri arasında “milletin birliğini temsil etmek” var. Erdoğan’ın bunu yapabildiğine inanan kimse var mıdır? Vatandaşlarını “biz” ve “onlar” diye iki kategoriye ayırıp, her vesile ile bu olguyu büyük bir “ciddiyet” ile körükleyen bir başka devlet başkanı oldu mu? 

Cumhurbaşkanı yemini ederken “Laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma” dedi. Sonra “milli dayanışma ve adalet anlayışı” içinde olacağını söyledi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun pandemi sırasında açtığı yardım kampanyası paralarına el koydu! 

Cumhurbaşkanı olarak “Herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma” dedi. Fikirlerini ve çalışmalarını beğenmediği herkesi içeri attı.

En önemli yerine geliyoruz bu yeminin… Bütün bu ulvi taahhütlerinden sonra da şu şekilde bitirdi:

“Namusum ve şerefim üzerine ant içerim!”

Bunları tümü kolay yapılabilecek şeylerdi. Ama o zoru seçti. Ettiği yemine sadık kalmadı. 

Ayrımcılık konusunda da “tarih” yazdı. Siyasi rakiplerin aşağılamak için sıklıkla dini inançlarına yöneldi:

-O Alevi! dedi.

Şimdi karşısında, inancı konusunda gururla “Ben Aleviyim” diyen bir Cumhurbaşkanı adayı çıktı. Kabul etmek gerekir ki, Aleviler bu ülkede çok örselendi. Kimliklerini gizlemek zorunda bırakıldılar. Çocuklarına sıkı sıkıya tembih ettiler:

-Okulda arkadaşlarına Alevi olduğumuzu söyleme!

Buna uyanlar olduğu gibi en yakın arkadaşına “Ben Aleviyim” diyenler de çıktı. Aldığı cevap arkadaşının nasıl bir şartlanmışlık içinde olduğunu da gösterdi:

-Ama sen çok iyisin!

Alevilerin iyi insanlar olduklarını yakından tanıyanlar böyle anlayabildi yıllar yılı… Şimdi o iyi insanlardan biri Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı olmak üzere olağanüstü bir siyasi performans sergiliyor. Herkesi kucaklayan sıcak samimi ılıman bir dille seçmenlerine sesleniyor. Kavgayı değil sevgiyi öne çıkartıyor. Eski atasözünü hayata geçiriyor:

-Taş atana ekmek at!

***

Türkiye “barışçıl bir devrimin” eşiğinde bulunuyor. Yıllanmış ve yıpranmış iktidarını baskıcı, zorba yöntemlerle devam ettirmek isteyenlere karşı, “ekmek, gül ve hürriyet” vaadeden bir lider geliyor. Anayasa’da yer alan Cumhurbaşkanı şartlarının tümüne uyum sağlayan özellikleri ve de Alevi kimliğiyle Kemal Kılıçdaroğlu! 

Dünyanın en gelişmiş ülkesi olarak kabul edilen ABD, 4 Kasım 2008’de ilk siyahi başkanını seçti. Kenyalı bir aileden gelen Barak Hüssein Obama, Afrika kökenli Amerikalıların “köle” oldukları yılların silinmesini isteyen beyaz seçmenlerin de oylarıyla iki dönem ABD Başkanı oldu. 

Şimdi sıra ülkemizde…14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılacak seçimin niteliğini, (bana aylar önce söyleyen) berber Ahmet Turan açıklasın:

-Türkiye Obama’sını seçecek!