Google Play Store
App Store

Her savaşta olduğu gibi bu savaşta kitlesel nüfus hareketlerine yol açıyor. Yakın dönemde Irak, Afganistan ve Suriye’de gördüklerimizden farklı olarak bu savaşın iki tarafı da çok büyük ülkeler. İşgalin başında Rusya 144 milyon, Ukrayna ise 44 milyon nüfusa sahipti. Birleşmiş Milletler’in bildirdiğine göre halihazırda 6 milyondan fazla Ukraynalı ülkeyi terketmiş durumda. Bir o kadar insan da ülke içinde yerinden olmuş. Son iki ay içerisinde ikiye katlanan sığınmacı sayılarının 10 milyonun üzerine çıkacağını beklemek çok karamsar olmaz.

Başlığı atarken Ukraynalı mülteciler dememeye özen gösterdim. Çünkü bu savaş ciddi sayıda Rusyalıyı da yeriden eden bir güvensizlik ortamı yarattı.

***

Burada bir parantez açıp kısaca kitlesel akınlarla ilgili yaygın kullanılan ‘düzensiz göç’ kavramına değinelim. Görece yeni sayılabilecek bu kavram geçmişte kaçak göç, yasadışı göç, kayıtdışı göç ve benzeri terimlerle konuşulan nüfus hareketlerine son 10 yılda biraz ahlaki biraz da daha doğru tarif etme olanağı veriyor.

Ancak aslına bakılırsa bu kavram da sorunlu. Çünkü düzensiz göç denildiğinde kabaca göç alan ülkelerin istemediği ya da istemeyerek razı olduğu göçlerden bahsediliyor. Bu anlamda kapsamı da oldukça geniş. İçine sığınmacılar da giriyor, insan kaçakçılığı da. Neredeyse hiçbir ülke sığınma başvuru kanalını açık bırakmadığı için içinde bulunduğu çekilmez ortamdan kaçan neredeyse herkes otomatik olarak bu kategoride değerlendiriliyor.

Bilimsel açıdan baktığınızda ‘düzensiz göç’ diye bir şeyden bahsetmek çok zor. Çünkü bütün bu nüfus hareketleri içinde çok net ve düzenli örüntüler mevcut. Suriye’den, Irak’tan, Afganistan’dan, Yemen’den, Sudan’dan kaçan milyonlarca insanın neden ve nasıl göç ettiklerinin algoritmasını yazmak mümkün iken bunlara düzensiz göç demek çok da yerinde değil. Dolayısıyla düzensiz diye bahsedilen göçmenlerin ekseriyeti elinde vizesi veya oturumu olmayan kişiler. Barış zamanında dahi vize almanın ne kadar meşakkatli bir iş olduğunu düşünürsek takdir edersiniz savaş sırasında insanların belge toplayıp vize almasını beklemek absürd.

Düzensiz göçle ilgili kayıtlar ve istatistikler değişkenlik gösterebiliyor ve sıklıkla farklı kaynaklar arasında tutarsızlık da oluyor. Bunun bir nedeni göç edenlerin yasal statülerindeki değişiklikler ve ülkelerin ve kurumların farklı tanımlar kullanması. Ancak üç aşağı beş yukarı düzensiz göç vize rejimleri ve sınır yasalarıyla ilgili idari bir durum.

***

Ukrayna’nın işgali ve Rusya’da ağırlaşan otoriterlik ve uluslararası yaptırımlar kitlesel göçe yol açabilecek yoğun güvensizlik ortamı yaratıyor. Rusya’nın Ukrayna politikasına karşı çıkan bazı muhalifler, Rusyalı kozmopolitler, liberaller ve süper zenginler ülkedeki genel ortamı ‘yaşanılası’ bulmayarak yurtdışına gitmeyi tercih ediyorlar ve edecekler. Finlandiya ve diğer Baltık ülkelerine geçiş yapan veya vergi avantajı sağlayan ülkelere yönelen Ruslara ilişkin raporlar medyaya fazlasıyla yansıdı.

Ukraynalıların göçünü izah etmek daha kolay. Savaş var ve kentiniz köyünüz bombalanıyor. Hayati riskler apaçık ortada. Ancak neredeyse tüm eski Sovyet ülkelerinde olduğu gibi Ukrayna’da da etnik olarak karma bir nüfus yapısı olduğunun hatırlanması gerek. İşgal başladıktan bu yana geçen sürede BM verilerine göre 1 milyonu aşkın sığınmacının da Rusya’ya gittiğini biliyoruz. Rusya’da işgal öncesinde de 2 milyon dolayında Ukraynalı azınlık olduğu gibi Ukrayna nüfusunun da yüzde 15 kadarının etnik Rus olduğunu düşünürsek çok yönlü nüfus hareketlerini anlamak daha kolay olabilir.

İşgal ve mülteci akını ister istemez eski defterleri açtırdı. Ukraynalılara kucak açanlar Suriyelilere kapıları kapatmıştı diyenler yerden göğe kadar haklı. Ortada bir Avrupalı, hatta Doğu Avrupalı dayanışması olduğu kesin. Dindaşların birbirine sahip çıkmasından da bahsedilebilir. Ancak sanırım bu noktada 1 milyondan fazla Suriyeli mülteci ve milyonlarca müslüman sığınmacı ve göçmene ev sahipliği yapan Avrupa’ya ‘Neden daha çok Suriyeli almadınız?’ diye kızmak yerine ‘islam alemine’ iğneyi batırmak gerekli.

Bu ‘düzensiz göç’ içinden milyonlarca insan hayatlarını yeniden kuracaklar. Düzen özellikle o süreci kolaylaştırmak için gerekli.