Yılın son yazısında ne olursa olsun güzel şeylerden bahsedeceğim diye kendime söz vermiştim. Artık ne kadar olursa...

Öncelikle, başta Gezi tutukluları olmak üzere, yeni yıla esir girecek tüm dostlara selam olsun. Gelecek güzel günler yakındır. Yalnız olmadığınızı bir kere daha buradan söyleyeyim. Çok yakında sıkıca sarılmak üzere.

Piiz grubunun davulcusu Mehmet Dudarık, bir şehir magandasının saldırısına uğramıştı. Mehmet önce yoğun bakımdan, sonra da hastaneden çıktı. İyileşiyor. Geçmiş olsun kardeşim. Davan, davamdır. Yeni yılda tüm süreci takip edeceğim.

Gelen yıl kenetlenip 2. Kurtuluş Savaşı'na devam etme yılıdır. Bırakın umutsuzluğu, umudun bile çok daha fazlasına sahibim. Hak eden kazanacak!

Yeni yıl, aydınların, aydınlatanların yılı olsun. Büyük bir eğitim, bilim, kültür, sanat hareketi yeni yılın ilk günleriyle hemen başlasın diye umuyorum. Geçici çözümler değil, kalıcı bir aydınlık inşaa etmek boynumuzun borcudur. Çocuklarımızın zihinleri öyle aydınlık, öyle berrak olsun ki, bir daha dışı ampül, içi irin kandırmacalara tenezzül etmesinler.

***

Biraz yaptığımız, yapamadığımız, yapmadığımız, yapacağımız işleri anlatayım...

Pandemiden önce Burçin Büke ile birlikte yirmiye yakın şarkı kaydetmiştik. Gerek pandemi döneminde, gerekse sonrasında ancak iki, üç tanesini yayınlayabildim. Çünkü içimizden hiç bir şey yapmak gelmiyordu. “Haydi bugün” diye başladığımız her günde bir felaketle karşılaştık, yeni şarkı çıkartmak için falan parmak kıpırdatmaya halimiz yoktu. Yeni yılda bu şarkılar hızlı bir şekilde çıkacak. Yine Burçin ve viyolonselci dostum Çağ Erçağ ile kaydettiğimiz şakılar var. Onlara beş tane düet ekliyoruz ve çıkacaklar.

Beni çok heyecanlandıran iki iş var. İki libretto hazırladım. Orhan Veli'nin şiirlerinden oluşan sahne eserini Burçin besteliyor. Çok güzel oluyor.

İkincisi işe bir Hippokrates eseri. Prof. Selçuk Basa ile birlikte hazırlıyoruz. Çok heyecan verici. Hippokrates ve Basa'nın sesini ülkemizden tüm dünyaya haykıracağız.

Geride bıraktığımız yılın en büyük hediyesini bana Burçin Büke verdi. Bana hiç sormadan beni bir konsere mecbur bıraktı. “Nasıl oluyor bu iş” diyeceksiniz. Yazın ortasıydı. Buçin aradı “17 Aralık'ta bir konser yapıyorum, sen de solistsin ve opera aryaları söylemeni istiyorum” deyiverdi. “Yapamam” demek istedim çünkü uzun zamandır bu repertuarı söylemiyordum, yıllar olmuştu. Zaten o da bu cevabı kabul etmiyordu. Oturdum, tekrar öğrenci oldum, çalıştım. O konserde yedi opera aryası söyledim. Benim için çok önemli bir geri dönüş. Bunu sağladığı için Burçin'e çok teşekkür ederim. Yeni yılda bir “İtalyan Şarkıları” repertuarının çalışmalarına da başlıyoruz. Eserleri seçtik. CD olacak.

***

Yeni yıl romantizmi yaptım. Kendimden beklemezdim, başkası yazsa şu yazıyı dalga geçerim. Ama bir kerelik olsun.

Yarına dair umut ve umuttan daha da fazlasıyla, yeni yılınız kutlu olsun..