Yabancı diller ile sınavımız
Deneme tahtasından farksız olan eğitim sistemimiz, aileleri ve sivil örgütleri kendi çözüm arayışlarını bulmaya itiyor. Ekonomi ve politikadaki istikrarsızlıklar çocukların eğitimini yurt dışına kaydırma yönünde açık/gizli bir baskı yaratıyor. Hedef yurtdışında eğitim almak olduğunda da öğrenci popülasyonunun büyük bir kısmı için yabancı dil engeli ortaya çıkıyor. Türkiye’nin büyükşehirlerinde yabancı dil öğrenim istatistikleri bir miktar umut verici olsa da stratejik ve coğrafi konumu düşünüldüğünde insan kaynağı, üretim ve turizm potansiyeli bu denli yüksek olan ülkemizde en az bir yabancı dil bilme oranı yüzde 20’ye dahi ulaşamıyor.
Akademik çalışmalara ilave olarak, sosyal medya ve iletişim teknolojileri uygulamaları ile konuya dair çözüm arayışları sürüyor. Yabancı dil öğrenme yolculuğunun hangi evresinde olursanız olun farklı yöntemler ve uygulama seçenekleri sunan, geçmiş deneyimleri sorgulayıp eleştirel bakışı destekleyen içeriklere ulaşabilmek mümkün. Ağırlıklı olarak çocuk kitaplarından örnekler verdiğim yazılarımda zaman zaman rehber kitaplara da değiniyorum. Bugün bunlardan ikisini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bebeklik ve Erken Çocukluk Dönemlerinde İki ve Çok Dilli Çocuk Yetiştirmek adlı kitap polyglot ve dil gelişimci Kerem Kitay ile çok dilli çocuk yetiştirmeyi tecrübe etmiş uzman psikolog Elif Selin Uçal’ın kaleme aldığı bir ebeveyn rehberi. Dünya genelinde çok dilli çocuk yetiştirme amacı güden ebeveynlerin en sık sorduğu sorulara yanıtlar bulmayı hedefleyen kitapta Kitay, dil gelişimi ve eğitim sürecinin ayrıntılarına değinirken Uçal da çocuk ve ebeveyn odaklı psikolojik gelişim süreçlerini açıklıyor. Dünya genelindeki araştırmalar ışığında kendisi ve çocuğu için en iyiyi hedefleyenlere verilen tavsiyeler, “bir yerde hata mı yapıyorum?” hissinin önüne geçen ve hassasiyetleri gözeten bir bakış sunuyor. Çok dilli çocuk yetiştirme bir gereklilik midir? Dil seçimi, ebeveynler arası iş bölümü ve süreç planlaması ne şekilde olmalıdır? Sorular 0-12 ay, 1 yaş, erken çocukluk, kreş ve okul dönemine özel hem bilişsel hem psikolojik olarak değerlendiriliyor. Yazarların paylaştığı bilimsel ölçütler ebeveynlerin çocuklarını gözlemlenmesini kolaylaştırıyor. Dilin rutinleri kırma evresi ne zaman? İki dilli sürece üçüncü bir dil ne zaman eklenebilir? Okul seçimi süreci ne şekilde etkiler? Multilingual yolculukta son düzlüğe hangi yaşta varılır? Tüm bu soruların yanıtlarını bulacağınız kitabın anne-babalar için hazırlanmış psikolojik tavsiyeler bölümü kilit niteliğinde. Tükenmişlik, mükemmeliyetçilik gibi kavram ve yaklaşımların masaya yatırıldığı bölüm sadece dil öğreniminde değil genel eğitim/öğretim süreçlerinde de dikkate alınması gereken unsurların altını çiziyor.
∗∗∗
Kişi içinde bulunduğu sosyo-ekonomik koşullar nedeniyle erken yaşta yabancı dil eğitiminden mahrum kalmış olabilir. Yeni Nesil Dil Öğrenme adlı kitap ‘kendi başına dil öğrenmek’ isteyen yetişkinlere rehberlik edebilecek kitaplardan biri. Dil edinimi ve dil becerilerinin tümleşik öğretimi konusunda akademik dersler veren Prof. Dr. Cem Balçıkanlı ile YouTube’da dijital çağın dinamizmine uygun içerikler üreten İngilizce öğretmeni Çilem Akar’ın pandemi döneminde çevrim içi kaynaklar üzerinden konuya ilişkin sohbetlerinin deşifre edilmesiyle kitabın çerçevesi çizilmiş. Video içeriklerinin literatürdeki karşılıklarının incelendiği, teorilerin uygulamaya katkısına dair çıkarımların bulunduğu kitapta, bilgi kaynağına ve uygulamadaki örneklerin referanslarına ulaşmayı kolaylaştıran karekod bağlantıları yer alıyor. Bölümlerin sonunda ‘Ne konuştuk?” başlığı altında ana fikir özetleniyor. Öğrenmenin gerçekleşmesi için konfor alanından çıkılması gerektiğini düşünen yazarlar bu konuda okurlarını yüreklendirmenin önemini vurguluyorlar. Türkiye’de yapılan çalışmalarda ebeveynlerin çocuklarının bağımsız kişiliklere sahip olma konusunda pekiştirici bir tavır içinde olmadığı gerçeği, sorumluluk almadan net bir öğrenmenin mümkün olmayacağı düşüncesine netlik kazandırıyor. Eğitim ve eğlence temasını birleştiren “edutainment” kavramının eğitim süreçlerini etkilediği şu dönemde, yeni neslin merak duygusu, iletişim bilinci, iş birliği ve yaratıcılığı hayatlarının bir parçası haline getirme zorunluluğunun altını çizen Balçıkanlı, kullandığımız yeni nesil araçların dili derinden etkilediğini belirtiyor. Web teknolojileri ile dil öğrenme arasındaki bilgi fayda ilişkisi, dizi, film ve şarkıların rolü ve kültürel farklar sohbet akışının diğer temel başlıklarını oluşturuyor. Çok sorulan sorulara az verilen cevaplar bölümü ise tüm akışı özetler nitelikte. Etkili kelime ezberleme yöntemleri, beyin çipi ve yapay zekâ etkisi gibi gelecek perspektiflere de değinen kitap nereden başlayacağını, nasıl bir çalışma programı çıkaracağını bilmeyenlere fikir vermeyi hedefliyor. Usta çizer Hicabi Demirci karikatürleri ile kitaba katkı sunuyor.
∗∗∗
Evrensel barışın, iyiliğin, sanatın ve zarafetin dilini unutmadan kendimizi istediğimiz yabancı dilde ifade edebileceğimiz günlere…