Google Play Store
App Store

Bodrum'un Gümüşlük koyunda bir sürü çocuk denize giriyordu. Birine sordum, "biz Ankara Sincan Çocuk yuvasıyız" dedi. Öğretmenleri onları orada denize sokuyordu, çünkü çocuklara uygun ve bedava başka denize girecek yer kalmamıştı koca Bodrum koylarında. Gümüşlük'ü aynı zamanda lüks otellerden, gürültüden uzak, doğal ortamda tatil geçirmek isteyenlerin de son sığınaklarından biri. Ne var ki oranın da sonu yaklaştı gibi. Silah tüccarı olduğu söylenen biri iki yıldır Gümüşlüğü mesken tuttu. Köye okul yaptırdı, bir taraftan da köylülerin arazilerini bir bir satın alıyor. Dediklerine göre büyük bir otel yaptırmak istiyormuş. Bu bildiğimiz Gü-müşlükün sonu anlamına geliyor.

Milliyetçiler ve ulusalcılara tavsiyem Ege ve Akdeniz'de toprak ve ev alan Avrupalıları bırakıp oralarda dolaşan Türk girişimcileriyle ve tabii onlara hukuksal olanak sağlayıp cebini doldurmaya çalışan yerel bürokratlarla ilgilenmeleri. Hoş, zaten atı alan Üsküdar'ı geçti. Turgut Özal'a danışmanlık yapan Can Pulak bile kıyıları ve koyları kurtarmanın tek yolu oraları milli park ilan etmektir diyor. Merkezi hükümet Bodrum yarımadasının talanını önlemek için yerel idarelerin yetkilerini ellerinden almayı bile düşünüyor.

Yabancıların kıyı ve koy yağmasında vebali yok. Onlar mevzuatın izin verdiği yerleri alıp en fazlası mütevazı evler yapıyor. Hem onlar sayesinde yerliler belki çocuklar nasıl yetiştirilir, hayvanlara nasıl davranılır, çevre nasıl korunur, komşu haklarına nasıl saygı gösterilir gibi konularda en azından görgülerini artırmış olurlar. Çocuklarımız iyi bir vatandaş modeli edinir.Daha evvelde değindiğim gibi yabancıların gelmesinin tek olumsuz etkisi ev ve arazi fiyatlarının yükselmesi olabilir. Bununla da nasıl baş edilir, bilemiyorum. Bence çaresi yok. Milliyetçiler ve ulusalcılar toprağın öneminin kendi başına bir anlamı olmadığını göremeyecek kadar fetişist olmuş durumdalar. Türk sıfatının kendi başına savunulması gereken bir kavram olduğunu düşünecek kadar fetişist olmuş durumdalar. Yabancıların toprak alımı konusundaki tutumları içine düştükleri bu illüzyonu çarpıcı bir biçimde sergiliyor.