Günümüzde sıkça adını duyduğumuz, hatta gün geçtikçe daha çok kullanılacak bir “aygıt” olan Yapay Zeka (AI) kısaca şöyle tanımlanıyor: “Yapay zeka, insan zekasını taklit ederek elde ettiği verilerle yinelemeli olarak kendisini geliştirme niteliklerine sahip sistemler veya makineler anlamına gelir. Bir başka deyişle yapay zeka söz konusu robot ya da bilgisayar sistemlerinin insan zekasına özgü davranışları taklit etme yeteneği olarak da tarif edilebilir.”

Her geçen gün daha da tımarhaneleşmekte olan ülkemizin gündemini bir kaç gündür bir “seccade” konusu meşgul ediyor. CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz günlerde katıldığı bir iftar programının ardından yerde duran bir seccadenin üzerine ayakkabıyla bastığı fotoğrafı kamuoyunun gündemine getirildi. Yine “koca koca adamlar” günlerdir bu konuyu konuşuyorlar. Başka derdimiz yokmuş gibi! İnanılır gibi değil! İçinde ilahiyatçılar da olan aklı başında bir çok kişi bu konuda açıklama yapmak zorunda bırakıldı. Onlardan birisi ilahiyatçı ve felsefeci Prof. Dr. Şahin Filiz konu hakkında şöyle diyor: “Haram yiyen, yolsuzluk yapan, ihalelere fesat karıştıran, 5 maaş alanlara bir çift sözü olmayan siyasi iktidarın, halkı muhalefete karşı kışkırtmasının hiçbir anlamı yoktur. Ayrıca iktidarın İslam dininin pek çok kutsalını çiğnediği halde Kılıçdaroğlu’nun söz konusu fotoğrafını eleştirmeye hakkı yoktur. Ayrıca İslam’da seccadeye yüklenen bir kutsiyet anlayışı da yoktur. Bu durum dinine saygılı muhafazakâr insanları kışkırtmaktan başka bir amaç taşımıyor.”

***

Kemal Kılıçdaroğlu “Farkında değildim, özür dilerim” açıklaması yapmak zorunda kaldı. Bu durum bile tek başına bu ülkenin özetidir. Ben merak ettim ve “seccâde kutsal mıdır?” sorusunu bir de en popüler yapay zeka uygulamalarından Openai Chat’e sordum. Kendisi şöyle yanıtladı: “Seccâde İslamiyet’te namaz kılarken kullanılan bir örtüdür. Namaz kılmak, İslam dininde önemli bir ibadet olarak kabul edilir ve bu nedenle seccâde, namaz kılarken Allah’a yönelen Müslümanların önünde yer alır. Ancak seccade bir obje olarak kutsal değildir, yani kendisi başlı başına bir ilahi güç taşımaz. Kutsallık, İslamiyet’te yalnızca Allah’a aittir. Dolayısıyla, seccade kendisi kutsal değil, ancak üzerinde yapılan namaz kutsaldır.

Ne güzel bir icat değil mi şu yapay zeka? Bin “doğal zeka” kuyuya bir taş atmış, bir “yapay zeka” hemen çıkarmış.

Ülkemizin yüz aklarından 115 yaşındaki Kabataş Erkek Lisesi bu sene bitmeyen(!) bir soruşturma ile çalkalanıyor. Konu seccaâde konusu kadar önemli görülmüyor olacak ki okulun mezunlar derneği başkanı Anıl Cansızoğlu ve arkadaşlarının mücadelelerini örselemek için her yol deneniyor. Ülkenin en kıymetli öğrencilerinin yatakhane tadilatı sorunu 7 yıldır kasıtlı olarak bitirilmiyor. Türkiye’nin bu önemli eğitim kurumunun 400 öğrencisi, ikisi Üsküdar’da ve biri Ortaköy’de olmak üzere 3 ayrı yurtta zor şartlarda konaklatılıyor.

En önemlisi şimdi geliyor! Bu yurtlarda tarikat toplantıları düzenlenmeye çalışılması ve öğrenciler bu toplantılara katılmaya zorlanması aklın alacağı bir konu değil. Bu tarikat toplantılarından rahatsız olan öğrenciler okul yönetimi tarafından tehdit ediliyor. Dernek, bunları dile getirdiği zaman okul müdürü Muharrem Bayrak ve baş müdür yardımcısı hemen okul aile birliği ile bir toplantı yapıyor, derneğin açıklamalarının asılsız olduğunu söylüyor ve dernek yönetimini yalancılıkla suçluyor. Ancak okul yönetiminin atladığı bir konu da şu: Derneğin elinde bu tarikat toplantılarından fotoğraflar ve ses kayıtları var. Dernek başkanı Cansızoğlu, İlçe Milli Eğitim Müdürü’ne sosyal medyadan şöyle sesleniyor: “Bu fotolarlarda ve ses kayıtlarında açıkça öğrencileri yönlendiren diğer din öğretmeni B. Bey ile ilgili süreç, öğrencilerimizi bu konu dışında günlük her konuda sindirmek için her tehdidi yapan baş müdür yardımcımız ve kendisine bilgi verildiği halde bunu engellemeyen sayın okul müdürümüz hakkındaki sümenaltı edilen soruşturmaları unutmadığımızı ve bu olayın tekrarını asla kabul etmediğimizi hatırlatmak isterim Kabataş Erkek Lisesi camiası göreceksiniz ki korku kültürü ile yönetilebilecek, sindirilebilecek bir yer 115 yılda hiç olmamıştır. Toplantı ve değerlendirmelerimizde fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür eğitim hakkı olan kardeşlerimize bunun aksi her uygulamada sahip çıkacağımızı bilmenizi isterim. Binde 6’lık kardeşlerimizi sınavda soru kaydırsalar kazanamayacakları okullardan mezun kişilere emanet ettiğinizi okul tarihine yazacağız. Onlar da emin olun ki çok zor hatırlanacak ama ektikleri ile anacağız. Ev sahibi olmanın bilinci ile istenmeyen misafirlerimizin desteğinizle gitmesini sabırla bekliyoruz.”

Bu konu “seccâde” konusu kadar konuşulur mu acaba ne dersiniz?