Yakın tarihi ve bugünü anlatıp çözümlediği kadar, yakın gelecekle; eşitlikçi, özgür, sosyal adaletin sağlandığı yeni bir toplumsal düzenle, sosyalizmle de yakından ilgilendi Samir Amin.

Yapıtlarıyla yaşıyor...

Hayri Erdoğan - Yordam Yayınları Genel Yayın Yönetmeni

Ortadoğu, Afrika, Latin Amerika ve Asya’nın ezilen ulusları/halklarının, ne kadar ileri gitmeye ve gelişmeye çalışırlarsa çalışsınlar, “sistem” içinde kaldıkları müddetçe bu “ezilmişlik” konumlarını aşamayacaklarını, “sistemin mantığı, iç bağlantıları, dışsallıkları, sistemin çeperlerinden merkezine doğru değer aktarım yolları” vb. bağlamında kapsamlı bir biçimde önümüze serebilen bir düşünürdü Samir Amin. Türkiye hariç değil…

Kuzey’deki ya da Batı’daki zenginlikler tarihsel olarak nasıl birikti, hangi sömürge/sömürü ve eşitsiz mübadele ilişkilerini kendisine dayanak yaptı, bugün bu ilişkiler nasıl devam ediyor ve gelecekte neler olabilir? Derinlemesine araştırıp paylaştı. Bir örneği, bu yıl Nisan ayında yayımladığımız Emperyalizm ve Eşitsiz Gelişme’dir.

Liberal toplum anlayışını, liberalizmin ideolojik temellerini ve postmodernizmi tartıştığı Liberal Virüs’te küreselleşmiş liberalizmin vaatlerine ve günümüz liberalizminin tehditlerine odaklanırken, Modernite, Demokrasi ve Din’de bir yanda doğduğu topraklara, Ortadoğu’ya, Araplara ve politik İslam’a bakarken, diğer yandan Hardt ve Negri’nin yaklaşımlarını eleştirmeyi de ihmal etmedi.

Yakın tarihi ve bugünü anlatıp çözümlediği kadar, yakın gelecekle, eşitlikçi, özgür, sosyal adaletin sağlandığı yeni bir toplumsal düzenle, sosyalizmle de yakından ilgilendi Samir Amin. Kapitalizmden Uygarlığa’da, 21. yüzyıl sosyalizminin nasıl olması gerektiğine, geçişin ya da kopuşun nasıl yaşanabileceğine, bugünkü Roma İmparatorluğu’na benzer “üretim fazlasının aşırı merkezileşmesi” sürecinin ve onun getirdiği çürümenin nasıl sonlanabileceğine, yeni bir sosyalizm tartışmalarına katıldı.

yapitlariyla-yasiyor-501035-1.

Ortadoğu coğrafyası başta olmak üzere dinin ağırlığı ve modernleşme tartışmaları bir yanda, bu coğrafyadaki “geri kalmışlığa/bıraktırılmışlığa” dönük eleştirileri “Avrupa-merkezciliğe” düşmeden geliştirebilmek diğer yanda, Avrupa-merkezcilik kavramını ortaya atıp tüm Marksist çevrelerde tartıştıran yazar da o oldu. Sıradaki kitabımız da onun Avrupa-Merkezcilik çalışması zaten.

Bu değerli kitabının yeni basımını yaptığı haberini alamadan göçüp gitti aramızdan. Tabii düşünceleri ve kitaplarıyla hep burada. Avrupa-Merkezcilik’in ardından, Küreselleşmiş Değer Yasası var gelecek ay için yayın planımızda. Ve onlara yenileri eklenecek ve Samir Amin’i yitirsek de, bu dünyada iz bırakan kimliği ve kitapları ile hepimize yol göstermeye devam edecek…