Hem zor hem de pek çok kulvarda mücadele ettiğimiz bir seneydi.

Parlamenter demokrasinin gözümüzün önünde un ufak edildiğini gördük. Ekonomik koşulların hızla kötüleştiği, savaştan kaçan kadın ve çocukların şiddete açık bir hale geldiği, işsizliğin tavan yaptığı, tarikatlardaki cinsel şiddet açığa çıktıktan sonra tepki gösteren bizlere bir adliye binasının önünde ‘azgın azınlık’ deme cesaretini gösterenlere yine ve yeniden alan açıldığı, 8 Mart ve 25 Kasım’da erkek şiddetini protesto edenlerin ise ağır polis şiddetine uğradığı, ‘LGBTİ+lara dönük hedef göstermelerin arşa çıktığı, 81 ilde cemaat ve vakıfların çağrısı ile aile yürüyüşlerinin gerçekleştirildiği nefret mitingleri düzenlendiği, LGBTİ+ları devlet durdursun, yoksa biz ne yapacağımızı biliyoruz’ tehditleri savrulduğu bir seneydi 2022.

Oysa Birleşmiş Milletler’in Dünya Kadınlar Günü 2022 teması; ‘Sürdürülebilir Bir Yarın İçin, Bugün Cinsiyet Eşitliği idi. Evet, aydınlık yarınlar için cinsiyet eşitliği şarttır çünkü. Nisan ila haziran ayları boyunca İstanbul Sözleşmesi duruşmaları Danıştay’da görüldü.

Süreç bitmedi. Mücadelemizin önemli aşamalarından olan İstanbul Sözleşmesi’ne Türkiye’nin tekrar imzacı olması için haklı olan davalarımızın takipçisiyiz. Sözleşme halen yürürlükte ve regülasyonu her yerde kullanmaya, sözleşmeden kaynaklı taleplerimizi sunmaya devam ediyoruz.

ATAERKİ İLE MÜCADELE HER YERDE

Dünyanın pek çok ülkesinde tek adamlar birbirinin benzeri politikalar üretiyor. Haziran ayında ABD Yüksek Mahkemesi 1973 tarihli Roe V. Wade kararını iptal etti. Yani milyonlarca Amerikalı kadının anayasal güvence altına alınan kürtaj hakkını ortadan kaldırarak trajik bir karar verdi.

Eylül ayında örtüsünden biraz saçı görünüyor diye ahlak polisi tarafından maruz kaldığı işkence sonucu katledildi Mahsa Amini. Ardından direniş başladı, gittikçe büyüdü ve aylardır İran’da kadınların direnişi sürüyor. Tüm tek adamlara inat; özgürlük için kadınların attıkları sloganlar tüm dünyayı sarmaya devam ediyor. 2021’de kontrolü 20 sene sonra ele geçiren Taliban 2022’de Afganistan nüfusunun yarısını yok sayma politikasını gittikçe genişletti. Aralık ayında kız çocuklarının okula gitmesini ve kadınların sivil toplum kuruluşlarında çalışmasını yasakladı.

Aralık ayında Türkiye’de de Diyanet İşleri Başkanlık Müşaviri Zeki Sayar, yalnız başımıza 90 kilometreden fazla seyahat etmemizin caiz olmadığına dair bir kelam etti. Yolculukta kadınlar için kilometre sayan Zeki Sayar çocuk istismarı savunucularına laf etti mi? Rastlayamadık.

Aralık ayını AKP’nin anayasa değişikliği kanun teklifi ile geçirdik. AKP, 20 senelik iktidarı süresince laiklik ilkesini adım adım zayıflattı, şimdi de meclis başkanlığına sunduğu anayasa değişikliği teklifi ile de laiklik ilkesini tamamen terk ettirme teşebbüsünde. Bütün dünyada yükselen sağ otoriter rejimlerine karşı yükselen ses kadın ve LGBT+’ların sesi oldu.

Geriye dönüp bakınca daha iyi anlıyorum; ne çok mücadele, ne çok sığdırdık 2022’ye.

Gelelim 2023’e…

2023’ün ilk ayında bizi anayasa değişikliğine dair tehlikeli bir teklif bekliyor. Muhalefet partilerinin, AKP’nin Anayasa değişikliği teklifini tartışmaya gerek duymadan HAYIR demelerini istiyoruz. Eşit bireyler olarak görmediği erkek ve kadın arasında adaleti sağlamak mümkün değilken; kadınları da inançlı/ inançsız, örtülü/ örtüsüz diye ayırmaya çalışıyor. Madde 41’e getirilen değişiklik teklifi ile LGBTİ+lara yönelik nefret suçu söylemleri oluşturan ortamlar yaratılıyor. Gökkuşağını görünce rahatsız olanların, erkek şiddeti ile mücadele eden kadınları susturmaya çalışanların getirdiği anayasa teklifi ile 2022’yi kapatıyoruz.

Cinsiyet eşitsizliğinin, ayrımcılığın, nefret söylemlerinin, adaletsizliğin,- savaşların olmadığı bir sene olsun.

Yeni yılınız kutlu olsun.