Google Play Store
App Store
Berkay Sağol

Berkay Sağol

berkaysagol@birgun.net

Ulaştırma Bakanlığı’nın, Datça’da birinci derece arkeolojik sit alanının yanına yapmak istediği yat limanına tepkiler büyüyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi, Datça Belediyesi ve Datçalılar liman yapımına karşı dava açtı.

Yat limanı Datça’yı bozar
Fotoğraf: BirGün

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın Datça’nın İskele Mahallesi’nde hayata geçirmeyi planladığı Datça Yat Limanı projesi için geçen ocak ayında ‘Çevre Etki Değerlendirme ÇED olumlu’ kararı verdi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 98 milyon lira bütçe ayırdığı projeyle Azganlı mevkiine 270 yat kapasiteli bir iskele ve yat limanı yapmayı planlıyor. Başlangıçta 272 yat olarak belirlenen kapasitenin sonradan 600 yata yükseltilmesi üzerine oluşan tepkilerle sayının geçen yıl 272’ye düşürüldüğü ve 30 Ocak 2024’te ‘ÇED olumlu’ kararıyla projenin onaylandığı öğrenildi.

Tanıtım dosyasında yer alan bilgilere göre içinde 50 yatın onarımı yapılacak bir bakım yeri de bulunan ve 126 bin 154 metrekarelik alanı kapsayan projede 555 metrelik taş dolgu dalgakıranla toplam uzunluğu 700 metreyi bulan iskeleler yer alacak.

Kara sahasında ise gümrük binası, otel / fitness, satış birimleri, idari bina, kafe-restoran, yat kulübü, yatçı depoları gibi yapılar inşa edilecek.

İLK ÇED DURDURULDU

Projenin ilk ÇED süreci, Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü ile Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü görüşlerinin eksik olması ve projenin çevresel etkilerine ilişkin eksik değerlendirmelerin tamamlanması nedeniyle durdurulmuştu.

Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırlarında kalan yat limanı sahasının yanı başında birinci derece arkeolojik sit alanı bulunması tepkilere yol açmış, daha sonra proje revize edilerek yeniden ÇED süreci başlatılmıştı.

Datçalılar yat limanı inşaat alanı önünde bir araya gelerek açıklama yaptı. MUÇEP Datça Meclisi’nden Aydın Bodur, yat limanının zararlarının bilinerek ÇED onayı verildiğini belirtti. Bodur, “Şimdi yeni bir aşamadayız. Büyükşehir Belediyesi davacı oldu… Datça Belediyesi davacı oldu… Yaşam savunucuları davacı oldu. Datçalılar davacı oldu... Şimdi haklarımızı mahkemelerde arıyoruz. İtirazlarımıza devam ediyoruz. Çünkü zarar görüyoruz. Sadece biz değil, miras bıraktığımızı söylediğimiz çocuklarımız da zarar görüyor. Seçilen alan, korunan alan sınırları içinde, denizin temiz, balığın bol olduğu bir sayfiye alanıydı. Sadece insanlar değil, orada yaşayan bitki örtüsü, toprak, sahil, denizimiz, kıyılarımız, midyesi, sübyesi, denizi havayı temizleyen deniz çayırları, yosunlar tüm canlılar… Az ötede kent parkımız, Ilıca Göletimiz, tarihi kalıntılarımız, korunması gereken tüm doğal ve kültürel varlıklarımız hepsi tehdit altında” dedi.

Verilecek zararların saymakla bitmediğini vurgulayan Bodur, “Değer mi bile bile bu zararların müsebbibi olmaya? Kim inanır gerçekleri bu kadar eğip bükenlerin koruma amaçlı iş yapacağına? Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı asıl görevini unutup, tüm kültürel ve doğal değerlerimizle birlikte yaşadığımız çevreyi korumayı hep gözden kaçırıyor. Rant peşinde, inşaat peşinde koşuyor. Doğal yaşam alanlarımızı yeni satılacak, inşaat yapılacak inşaat arsaları olarak görüyor. Yaşam alanlarımızı yap-işlet-devret mantığıyla hep zenginlere peşkeş çekiyor. Yaşama değil, ölüme davet çıkarıyor. Bu kez mahkemelerden sesleniyoruz, projede belirtilen büyüklükte bir yat limanı, Topan Adayı, denizdeki balığı nasıl bitirdiyse, Datça’nın denizini de, denizdeki çayırlarını da, tehdit altındaki türlerini de, plajını da, kıyılarını da, tüm ekolojik sisteme verdiği zararlarla çocuklarımızın geleceğini de bitirecek. Datça’da yaşamı savunanlar olarak tüm Datçalılar için, Datça için, Yerküre için sadece adalet talep ediyoruz, umut ediyoruz” diye konuştu. Yat limanının yapılmasını isteyenler de bir araya gelerek bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, “Bu proje Datça’nın gelişimi için faydalı olacak bir projeden öte, zaruret haline gelmiş ve ihtiyacı karşılayacak bir proje niteliğindedir. Antik liman kenti olan Datça Yarımadası’nın merkezinde tekne bağlayacak yalnızca küçük bir balıkçı barınağı olmasını karikatürize bir durum olarak görüyor, deniz medeniyettir diyoruz” denildi.