İttifak partilerinin parlamento seçimleri için buldukları çözüm yolları aynı zamanda hedeflerini de ortaya koyuyor. Cumhur İttifakı’nda AKP dışında yer alan partiler yenilgi sonrası döneme hazırlanan bir görüntü çiziyor.

Yenilginin şifresi listelerde saklı
Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanları adayları kesinleşti. Muharrem İnce faktörü dışında her şey çok net. Neredeyse tüm anketlerde Kemal Kılıçdaroğlu rakibi Erdoğan’ın 5 ile 10 puan önünde gözüküyor. Burada kritik olan İnce’nin durumu. İnce’nin alacağı oy bir anlamada seçimi ikinci tura taşıyıp taşımayacağını da belirleyecek. Bu alanda fotoğraf netleşmiş durumda. Belirsiz olan taraf parlamento seçimleri kısmı. Seçimler aynı zamanda ittifaklar yarışı olacak. Cumhur İttifakı, Millet ittifakı, Emek ve Özgürlük İttifakı, Sosyalist Güç Birliği ve Ata İttifakı şu ana kadar YSK’ye başvuran yapılar.

Bundan bir yıl önce seçim yasasıyla oynayan ve kendisi için elverişli bir zemin yaratmaya çalışan Cumhur İttifakı yine çuvalladı. Kendisini en güçlü ittifak ve sadece iki parti olarak düşünen Erdoğan-Bahçeli ikilisi kendi istekleri ile girdikleri çuvaldan çıkmaya çalışıyor.

CUMHUR ANLAŞAMAZSA

Son derece uyumlu bir görüntü çizen AKP-MHP sürpriz sayılabilecek bir anlaşmazlık yaşıyor. Bir yandan cumhurbaşkanlığı seçimleri için Yeniden Refah Partisi, BBP ve Hüda Par’la geniş bir ittifak zemininde yer alırken diğer taraftan parlamento seçimleri için anlaşamadılar. Milletvekillerinin YSK’ye ulaştırılmasına sadece 72 saatlik bir süre kalmışken hâlâ tüm partilerin ayrı listelerden seçime gireceği konuşuluyor.

Erdoğan bu konuda net konuşmasa da kurmayları durumun değişmediğine dair açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın sesiz kalması konunun üzerinde çalışıldığını gösteriyor. Ama süre çok kısaldı bu an itibarıyla ortaklaşsa bile listelerin sorunsuz hazırlanması oldukça zor. Parlamento seçimleri için ayrı listelerle girilmesi hiç kuşku yok ki milletvekili sayılarını etkileyecek. Ama bundan daha da önemli bir yanı var. O da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ı destekleyen bu partilerin konu parlamentoya gelince neden uzak durduklarıdır.

Bunun iki nedeni olabilir. Birincisi herkesin ilk aklına gelen mesele yani milletvekili pazarlığı. Partilerin AKP’den verebileceğinden çok vekil istediği bu da iktidar partisini zorladığı kulislerde zaman zaman dile getirilen bir başlık oldu. Ama bu olasılık daha önce bu durumu mesele etmeyen BBP’nin şimdi neden ayrı girmek istediğini açıklamıyor. Ya da neredeyse alacağı oy belli olan YRP’nin taleplerinin karşılanamam durumunu da açıklamıyor. Geriye ikinci ve daha güçlü olasılık kalıyor. Partiler esas olarak 14 Mayıs sonrasının hesabını yapıyor ve bu hesapta yenilgi olasılığı çok daha güçlü duruyor.

YENİLGİYİ HİSSETMEK

Anlaşılan o ki MHP, YRP ve BBP bir yandan Erdoğan’la yürüme konusunda karar almakla beraber diğer yandan da tüm geleceklerini ona bağlamak istemiyor. Seçimlerden sonra kendilerine bir hareket alanı istiyor. Yeni durumu en güçlü şekilde karşılamak istiyor. MHP kurmaylarının “Seçmenimizde 3 hilal duyarlılığı var” açıklamasının arkasında yatan gerçek tam da bu. AKP listelerinde girilecek, sadece milletvekili olarak görünür olunacak bir seçim çalışmasının var olan tabanını da İYİ Parti ve Zafer Partisi’ne kaptırma ihtimalini yakın bir tehlike olarak görüyorlar. Erbakan nerdeyse tüm yatırımını seçim sonrasına yaptı. Naz yaparak geldiği ittifakta özgün ama AKP tabanına yakın bir görüntü çizerek Erdoğan sonrası seçmene “sahipsiz kalmayacaksınız” mesajı verdi. MHP, BBP ve YRP’nin seçimden sonrasına dair pozisyon almaya yönelik tutumunu çok da yadırgamamak lazım. İktidar partisinin tüm bakanlarının vekil adayı olacağı bir fotoğrafta küçük partilerin refleksleri çok makul.

MUHALEFETİN RAHATLIĞI

AKP dağınık görüntüyü yok etmek ve milletvekili seçimlerinde yeniden avantajlı hale gelmek için şansını son ana kadar zorlayacaktır. Ama bunu başarsa da “birlik” görüntüsünde çok ciddi bir yara aldıklarını söylemek mümkün.

İşinin çok daha zor olacağı düşünülen Millet İttifakını oluşturan partiler sorunu daha rahat çözüyor. Dört partinin CHP listelerinden girmesi ve bazı illerin de İYİ Parti ile paylaşılması ellerini rahatlatmış görünüyor.

Millet İttifakı’nın nispeten karmaşık olan bu denklemden en az zararla çıkmasının arkasında da seçim sonrasına dair yatırım var. Ama cumhur İttifakı’nı oluşturan partilerden başka bir motivasyonla 15 Mayıs’ı karşılıyorlar. Parti yetkililerine devletin yeniden inşasında rol oynamak milletvekili sayısından daha cezbedici geliyor ve öyle hareket ediyor. 9 Nisan’la birlikte fotoğraf biraz daha netleşecek. Listelere giremeyen AKP’li vekillerin tantanasına da hazır olmakta fayda var. Artık iktidarda olmayacak bir partiden uzaklaştırılmış olmanın rahatlığı ile konuşacak ve tavır alacaklardır. Erdoğan’ın şapkası hangi bir soruna yetsin.