Yüksek tempolu bir eğlencelik
‘Kabin Bagajı’, beklentileri yüksek tutmadan izlenmesi gereken bir yapım. Eğlencelik bir aksiyon arıyorsanız, bu film tam size göre. Ancak, klasikleşmiş bir aksiyon filmi bekliyorsanız, aradığınızı bunda bulamayabilirsiniz.

Netflix’in 2024 yapımı aksiyon-gerilim filmi ‘Kabin Bagajı’ (Carry-On), havalimanı güvenlik görevlisi Ethan Kopek’in (Taron Egerton), gizemli bir yolcunun (Jason Bateman) şantajıyla tehlikeli bir çantayı havaalanı güvenliğinden geçirmek zorunda kalmasını konu alıyor. Film, yayınlandığı ilk 5 gün içinde 42 milyon izlenme elde ederek platformun bu yılki en iyi açılış yapan yapımı olmasının sebebi, hem konusuyla hem de nostaljik aksiyon tarzıyla dikkat çekmesi diyebiliriz.
KLASİKLERE ÖYKÜNEN BİR HİKÂYE
‘Kabin Bagajı’, Los Angeles Uluslararası Havalimanı’nda geçen, yüksek tempolu bir aksiyon sunuyor. Ethan, sıradan bir TSA (Ulaştırma Güvenliği İdaresi) görevlisi olarak hayatında büyük değişimler peşinde olan biri olarak karşımıza çıkıyor. Kız arkadaşı Nora’nın (Sofia Carson) hamile olduğunu öğrenmesi, ona yeni sorumluluklar yüklüyor. Ancak bu yeni durum bile, başarısız polis akademisi geçmişinden kaynaklanan pişmanlıklarını ve işine olan ilgisizliğini tam olarak telafi edemiyor. Kariyerinde bir adım ileri gitmek adına bagaj tarama görevine talip olan Ethan, kendisini tehlikeli bir suç komplosunun ortasında buluyor. Gizemli bir yolcunun (Jason Bateman) hamile sevgilisinin hayatını tehdit ederek Ethan’ı şantaja zorlaması, hikâyenin temel gerilim unsurunu oluşturuyor.
T.J. Fixman’ın senaryosu, kahramanın insani zaaflarını etkili bir şekilde kullanarak izleyiciyi hikâyenin zorlayıcı inandırıcılığına ikna edebiliyor. Yönetmen Jaume Collet-Serra da tempoyu düşürmeden olayları hızla harekete geçiriyor. O yüzden filmin ilk bölümleri son derece heyecanlı ve oldukça keyifli. Özellikle Ethan’ın, bunun bir şaka olduğunu düşünerek şantajcıya inanmaması ve şantajcının, onu aksine ikna ettiği sahneleri sevdim. Ve Ethan’ın, çevresindeki meslektaşlarını durumu fark etmeye yönlendirecek birkaç akıllıca girişimini de buna ekleyebilirim.
EGERTON VE BATEMAN KARŞI KARŞIYA
Taron Egerton’ın canlandırdığı Ethan Kopek karakteri, bir nevi kahramanlık hikâyesinin merkezinde yer alıyor. Ancak Ethan’dan elbette, Bruce Willis’in Die Hard serisindeki John McClane gibi ikonlaşmış bir kahraman yaratmasını beklemek pek doğru değil. Egerton, karakterin karar anlarındaki duygusal derinliğini yansıtmada başarılı olsa da, aksiyon türünün gerektirdiği karizmatik liderlik hissiyatını izleyiciye tam anlamıyla geçiremiyor. Buna karşılık, Jason Bateman’ın "şantajcı yolcu" karakteri, filmde daha güçlü bir iz bırakıyor. Soğukkanlı, zeki ve ukala tavırlarıyla Bateman, hem gerilimi artırıyor hem de filme ironik bir mizah katıyor. Özellikle Ethan üzerinde psikolojik üstünlük kurarak kontrolü elinde tuttuğu sahneler, filmin en dikkat çekici anları arasında yer alıyor. Ancak Bateman’ın karakteri, hikâyenin büyük bir bölümünde yalnızca gerilimi taşıyan bir unsur olarak kalıyor ve derinlemesine işlenmiyor. Filmin zayıf noktalarından biri de, yan hikâyelerin ana akışla yeterince bütünleşememesi. LAPD’den polis memuru Rachel Smith (Danielle Deadwyler), ana hikâyeye önemli bir katkı sağlama potansiyeline sahip bir karakterken’ hikâyeye dahil olması oldukça geç gerçekleşiyor. Ve bu durum, karakterin gereksiz bir ekleme gibi hissettirmesine neden oluyor. Rachel’ın hikâyesi, aksiyon türünün polisiye ile birleştiği anlarda etkileyici olabilecek bir yapı sunarken, senaryonun zayıflığı nedeniyle bu fırsat kaçırılıyor.
AKSİYONU BOL
‘Kabin Bagajı’, aksiyon sahnelerinde inişli çıkışlı bir ilerleyiş sergiliyor. Havalimanındaki bagaj taşıma sistemi içindeki kovalamaca sahnesi, filmin gerçek mekân hissiyatı yaratmayı başardığı anlardan biri. Ancak CGI ağırlıklı araba kovalamaca sahnesi, yapaylığıyla filme zarar veriyor. Görsel efektlerin fazlalığı, aksiyonun inandırıcılığını zedeliyor ve izleyiciyi filmin atmosferinden koparıyor.
Noel teması ise hikâyeye yalnızca yüzeysel bir katkı sağlıyor. Mekân süslemeleri ve sahnelerde kullanılan müzikler, Noel ruhunu hissettirmeye çalışsa da, bu detaylar hikâyeye organik bir şekilde entegre edilemiyor. ‘Kabin Bagajı’, aksiyon ve gerilim türünü seven izleyiciler için ilgi çekici bir seçenek. Netflix’in 2024’teki en popüler filmlerinden biri olsa da, ‘Kabin Bagajı’ (Carry-On), beklentileri yüksek tutmadan izlenmesi gereken bir yapım. Eğlencelik bir aksiyon arıyorsanız, bu film tam size göre olabilir. Ancak, klasikleşmiş bir aksiyon filmi bekliyorsanız, aradığınızı bunda bulamayabilirsiniz.