Yürüyeceğiz haklarımızı geri alana dek
Tüm dünyada iktidarlar giderek baskıyı artırırken kadınların direnişleri de sönmeden sokağı ısıtmaya devam ediyor. Dünyanın dört bir yanından kadınlar, artan saldırılara karşı direniyor.
BirGün Kadın Kolektifi
ABD’de 5 Kasım’da yapılan seçimlerin kazananı Demokrat Parti adayı Donald Trump oldu. Trump, önceki başkanlık döneminde olduğu gibi bu dönem de kadınlara yönelik düşmanca politikalarını sürdürecek. Emperyalist politikalarıyla dünyayı şekillendirme çabasında olan ABD’nin başkanının yeniden Trump olması, kadın düşmanlığını da tetikleyecek. Bu politikaların önü ancak kadın mücadelesiyle alınabilir.
Trump’ın önceki başkanlık döneminde icraata geçirdiği politikalar, bu dönem yapacakları için bir örnek teşkil edebilir. Trump, ilk başkanlığı sırasında eşit işe eşit ücreti garanti altına alan yasaları geri çekti. Yine aynı dönemde, işverenlerin dini gerekçelerle doğum kontrol kapsamını sigorta planlarından çıkarmasına izin veren düzenlemeler yaptı.
ROE V. WADE BOZULDU
Önceki Trump döneminde, kadınların kürtaj erişimini zorlaştıran uygulamalar hayata geçirildi. Kürtaj hizmetleri sunan kuruluşlara verilen fonlar kesildi. Bu, düşük gelirli kadınların üreme sağlığı hizmetlerine erişimini zorlaştırdı. Ayrıca kürtaj karşıtı yargıçları yüksek mahkemeye atayarak kürtaj hakkını anayasal güvence altına alan Roe v. Wade kararının bozulmasını sağladı.
Trump’ın yeni vaatleriyse geleneksel değerlere vurgu yapıyor ve “radikal cinsiyet ideolojisine” karşı olduğunu belirten geniş muhafazakâr hedefler içeriyor. Roe v. Wade’in iptal edilmesinden sonra federal düzeyde daha fazla kısıtlama getirilmesinden endişe ediliyor. Kürtaj dışında, federal kurumlar kullanılarak doğum kontrolüne erişimin kısıtlanması da bir başka tehlike.
KADINLAR YİNE AYAKTA
ABD’li kadınlar, Trump’a karşı ilk günden beri ayaktaydı. Trump’ın başkanlık koltuğuna oturmasından hemen sonra, 21 Ocak 2017’de Kadınlar Yürüyüşü düzenlendi. Bu yürüyüşe sadece ABD’den değil dünyanın her yerinden milyonlarca kadın katıldı. Başkent Washington’da yaklaşık 500 bin, ABD genelinde ise 4 milyondan fazla kadın sokaklara çıktı. Bu eylem, dünya çapında kadın hakları savunucularını da harekete geçirdi ve kalıcı bir direniş hareketinin başlangıcı oldu
Trump’ın atadığı Yüksek Mahkeme Yargıcı Brett Kavanaugh’a karşı da büyük çaplı protestolar da organize edildi. Kavanaugh’un geçmişindeki cinsel saldırı iddiaları, kadın örgütlerinin tepkisini çekti. Bu dönemde artan kürtaj kısıtlamalarına ve Roe v. Wade kararının iptali gibi gelişmelere karşı da eylemler düzenlendi.Kadınlar Yürüyüşü organizasyonu, eylemleriyle kadınların siyasi katılımını artırmayı başardı. 2018 ara seçimlerinde, kadın adayların rekor sayıda seçilmesi ve oy kullanma oranlarındaki artışta bu hareketin etkileri olduğu biliniyor. Kadın haklarına yönelik eğitim programları ve yerel düzeyde aktivizm teşvik edilmeye devam ediliyor. Öte yandan kadınlar, Trump’ın göreve başlamasından iki gün önce, 18 Ocak’ta yine geniş çaplı bir yürüyüş düzenleyeceklerini duyurdu.
Birleşen kadınların gücünden daha güçlü bir politika dünyada henüz yok. ABD’de, İran’da, İtalya’da ya da Hindistan’da da olsa kadınların mücadelesi birbirine ışık olmaya devam edecek. Her bir kadın özgür olana dek…
∗∗∗
AFGANİSTAN: “SESİMİ YASAKLAYAMAZSIN”
Afganistan’da Taliban iktidarında 3 yılı aşkın süre geride kalırken kadınların hakları da devamlı saldırı altında. Taliban son olarak, kadınların toplum içinde duyulacak sesle konuşmasını da içeren bir dizi yasak kararı duyurdu. Kadınların evlerinin dışında yüzlerini göstermesi yasaklandı. Afganistanlı kadınlar, tüm baskılara rağmen bir kampanya başlatarak şarkılar seslendirdi. Binlerin katıldığı kampanyayla kadınlar, “Sesimi yasaklayamazsın!” diyerek seslendirdiklerini sosyal medyada paylaştı.
POLONYA: KÜRTAJA ERİŞİM MÜCADELESİ
Polonya’da kürtaj yasaklarına karşı kadınların mücadelesi devam ediyor. Daha önce Avrupa’nın en katı kürtaj yasasına sahip olan Polonya’da direniş geri adım attırdı. “Kadın Grevi” ve “Kara Pazartesi” eylemlerini yıllarca sürdürmekten vazgeçmedi. Son olarak geçtiğimiz ağustosta, hükümet kürtaja güvenli erişimi kolaylaştırmayı amaçlayan yeni yönergeler açıkladı. Kadın örgütleri, kürtaja erişim hakkını tam olarak kazanana kadar eylemlerini sürdürmekte kararlı.
İTALYA: “KUTSAL AİLE”YE HAYIR
Giorgia Meloni’nin İtalya Başbakanı olarak göreve başlaması, kadın hakları konusunda çeşitli tartışmaları beraberinde getirdi. Meloni’nin partisi, kürtaj karşıtı hareketlerle işbirliği halinde. Meloni, “kadınların birbirleriyle dayanışma duygusu olmadığını, birlik olmak yerine rekabeti tercih ettiklerini” dahi söyledi. Anneliği ve “kutsal aile”yi önceleyecek politikalarda ısrarcı aşırı sağcı Meloni iktidarına karşı, öğrenciler “No Meloni Day” eylemleriyle sokağa çıktı. Eylemlerde en önde kadınlar, haklarını tehdit eden iktidara karşı ses yükseltti.
HİNDİSTAN: GECEYİ GERİ ALACAĞIZ
Hindistan’da ağustos ayında, Batı Bengal’in Kalküta şehrinde 31 yaşındaki stajyer bir kadın doktorun fakültede tecavüze maruz bırakılarak öldürülmesi, ülkede yankı uyandırdı. Her 15 dakikada bir tecavüz suçunun işlendiği ülkede on binlerce kadın sokaklara çıktı. “Geceyi Geri Al” sloganıyla düzenlenen eylemler, Hindistan’da kadına yönelik şiddete karşı bugüne dek en büyük kadın yürüyüşleri oldu. Protestolarda kadınlar “Jin, Jiyan, Azadî” sloganıyla dünya kadınlarıyla dayanışma gösterdi.