Google Play Store
App Store
Yüzen cezaevi karaya vurdu
İngiliz hükümetinin göçmen politikasına göre sığınmacıların barındırılacağı tartışmalı dev gemi, Bibby Stockholm limanına demirledi. (Foto: AA)

Levent ÖZÇAĞATAY, Londra

‘Bibby Stockholm’ Birleşik Krallık hükümetinin “yasadışı” göçü  engellemek, sığınmacıları adaya ulaşmaktan caydırmak ve sığınmacıların barınak sorununu ucuza getirmek amacı ile yürürlüğe soktuğu son planın ilk mavnası. ‘Bibby Stockholm’ bir gemi ya da gemicik değil. Diğer deniz taşıtları tarafından çekilen ve yönlendirilen üç katlı 222 kamaralı bir konaklama mavnası. İçişleri Bakanlığı'nın şu anda desteklemekten sorumlu olduğu 100.000'den fazla yoksul sığınmacının yalnızca çok küçük bir yüzdesini barındıracak.

Bu mavna 1976'da inşa edilmiş. Almanya ve Hollanda’da evsizlere ve sığınmacılara, İskoçya’da doğal gaz işçilerine ve İsveç’te rüzgar türbini inşaatlarında çalışan işçilere barınak sağlamış. Hatta İrlanda’da üniversite öğrencileri için yurt olarak kullanılması bile düşünülmüş. Nisan 2023'te Birleşik Krallık Hükümeti, mavnayı sığınmacıları barındırmak için kullanmak üzere kiraladı ama mavnayı sularına kabul edecek liman bulmada sorun yaşadı.

Mülteci haklarını savunan kuruluşların, muhalefet partilerinin, liman idarelerinin  ve yerel yönetimlerin, hükümetin mavna planını yalnızca  travma geçirmiş göçmenleri gözaltı benzeri koşullarda barındıracak acımasız ve insanlık dışı bir plan olarak değil; aynı zamanda teknik olarak uygulanması olanaksız bir plan olarak değerlendiren itirazlarına rağmen mavna Dorset'teki Portland Limanına çekildi ve sığınma talepleri halihazırda hükümet tarafından değerlendirilmekte olan 506 sığınmacıyı mavnaya taşıyacak otobüsler hazırlandı.

POTANSİYEL ÖLÜM TUZAĞI

Tekerleklerin dönmesini ise itfaiyeciler engelledi. Dorset İtfaiye Servisi mavnada yangın riskinin yüksek ve yangın güvenliği önlemlerinin eksik olduğunu saptadı. Bunu Financial Times gazetesinde mavnanın çelik gövdesinin tehlikeli derecede ince ve çürük olduğunu iddia eden bir haber izledi. Son darbe de Guardian gazetesinden geldi. Mavna aslında 222 kişi için tasarlanmış olmasına rağmen görevlilerin eklenmesi ile mavnadaki insan sayısı 546’ya çıkacaktı. Bu da dar koridorlar, penceresiz kamaralar ve kilitli kapılarla dolu, yeterli can yeleği ve cankurtaran botundan yoksun olan bu mavnada ciddi güvenlik endişelerine neden oluyor ve onu "potansiyel bir ölüm tuzağına" dönüştürüyordu. Ayrıca sağlık hizmetlerinin, yemek servisinin ve 24 saat güvenliğin nasıl sağlanacağı muğlaktı.  Mülteci haklarını savunan bir kurum mavnaya ‘yüzen tabut’ olarak gönderme yapıyordu.

Cezaevi ya da gözaltı gemisi adada yeni bir kavram değil. Daha önce de hapishane gemisi olarak kullanılmış olan Bibby Stockholm’in dünyanın  en çok hapishane gemilerine sahip olmuş olan İngiltere’ye demir atması şaşırtıcı değil. 18 ve 19’ıncı yüzyıllarda Kraliyet Donanması'na ait yaklaşık 40 geminin imparatorluğun değişik bölgelerinde hapishane gemisine dönüştürüldüğü tarihi bir gerçek. New York City'nin Fort Greene Park'ında yer alan "Hapishane Gemisi Şehitleri Anıtı" Amerikan Bağımsızlık Savaşı sırasında, İngiliz hapishane gemilerinde savaş esiri olarak tutulan ve aşırı kalabalık, kirli su, açlık ve hastalık nedeniyle ölen 11.500 Amerikalının anısına dikilmiş.

IRA ÜYE VE LİDERLERİ DE BU GEMİLERDE TUTULDU

Kuzey İrlanda’da görev yapmış Maidstone isimli bir gemi ise ülkenin en meşhur hapishane gemisi. Denizaltılara destek vermek üzere inşa edilmiş olmasına karşılık 1969’tan sonra Belfast limanına demir atarak cezaevlerine sığmayan tutuklulara ev sahipliği yapmış. Birleşik Krallık  devletine karşı birleşik bir İrlanda için silahlı bir kampanya yürüten İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) ile bağlantılı olduklarından şüphelenilen ve liderleri Gerry Adams’ın da aralarında olduğu yüzlerce tutuklu mahkemeye çıkarılmadan ve yargılanmadan aylarca Maidstone’nda hapsedilmiş. Ocak 1972'de yedi tutuklunun buzlu sularda 300 metre yüzerek gemiden kaçmaları ve akabinde  bir basın toplantısı düzenleyerek gemideki yaşama koşullarını ifşa etmeleri sonucu hükümet Maidstone’ı emekliye ayırmak zorunda kalmış.

Yüzen hapishane planının sığınmacılara karşı nasıl bir caydırıcı işlevi olacağı pek belli değil. Dağları, okyanusları, silahlı muhafızların nöbet tuttuğu sınırları aşarak Fransa’ya erişebilen sığınmacıların bu mavnaları ciddiye alması uzak bir ihtimal. Yalnızca Temmuz ayı içinde 3.299 sığınmacıyı taşıyan 63 küçük bot adaya ulaşmayı başardı. Belki de bu mavna hükümetin Fransa’dan küçük teknelerle Güney İngiltere’ye ulaşan sığınmacılara karşı başlattığı "tekneleri durdur" kampanyası için ‘Küçük tekneleri karşıya geçmekten caydırmak için kullanılan büyük bir tekne’ metaforu olarak düşünüldü. Hükümet ise itfaiye servisinin müdahalesini itfaiyeciler sendikasının ana muhalefet partisine yakınlığına bağlayıp, yangın güvenliği konusunda ortaya çıkan endişelerin giderilmesi için gerekli önlemlerin alınması için planı bir kaç hafta ertelediğini ama planın yürürlüğe konulmasında kararlı olduğunu duyurdu.

Bu arada bu mavnanın sahibi olan ‘Bibby Line’ isimli denizcilik firmasını kuran Bibby ailesinin 18’inci yüzyıl içinde köle ticareti sayesinde zenginleştiği gerçeği de ilginç bir tesadüf.