Yatırım kararı alınırken zamanlama önemlidir. Mesela borsaya ne zaman gireceğini, ne zaman hisseleri satıp çıkacağını iyi bilmek gerekir. Zamanlamayı doğru yapamazsanız genellikle beklediğiniz sonucu da elde edemezsiniz.

Tabii bu durum sadece yatırımcıların dikkat ettiği bir şey değil. Siyasetçiler, özellikle ekonomi yönetiminde olanlar, alacakları kararların altına, kendileri açısından siyaseten olumlu sonucu doğuracağını düşündükleri zamanlara dikkat ederek imza atarlar. Diğer bir ifade ile siyasetçilerin aldıkları da bir “yatırım” kararıdır. Bu nedenle zamanlamaya dikkat ederler.

Bunun en son örneğini emeklilikte yaşa takılanlar(EYT) konusunda yürütülen süreçte görüyoruz.

Hatırlayalım, EYT konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan Kasım 2019’da çok net bir biçimde konuşmuştu: Niçin erken emeklilik? Ne zaman emekli olması gerekiyorsa o zaman emekli olsun ve parasını en güzel şekliyle alsın. Tutturmuşlar erken yaşta emeklilik, İskandinav ülkeleri bu sistem yüzünden battı. Bizim ülkenin başına da bu erken emekliliği dolayanlar maalesef bunun bedelini ödeyecekler ve ödediler. Milletimin zararına olan bir şeye seçim kaybetsek de yokum.

Bu açıklamanın yapıldığı tarihe dikkat edin, Kasım 2019. Seçimlere neredeyse dört yıl var. Zaman su gibi akıp giderken seçim tarihi de yaklaştı. Yukarıda alıntıladığım konuşmanın üzerinden üç yıl geçtikten sonra, Aralık 2022’de, yine aynı Erdoğan şunları söyledi: Bugün ülkemizin tüm tartışma alanlarını, milletimizin her kesiminin beklentilerini çözmüş olarak 2023’e girme kararlılığımızın son örneği olan emeklilikte yaşı bekleyenlerle ilgili düzenlemenin müjdesiyle sizlerin huzurundayım.

Demek ki ne neymiş? Zamanlama önemliymiş. Ortada seçim yok iken rahatlıkla “Seçimi kaybetsek de yokum” diyebilen Erdoğan, seçim ufukta görününce kaybetme riskini göze alamayacağını açık bir biçimde göstererek, daha önce itiraz ettiği bir konuyu “müjde” olarak duyurmuş oldu.

Ama siyasette zamanlama manevrası yıllarla sınırlı değil, ayların, hatta günlerin bile dikkatli bir biçimde hesaplanmasını gerektiriyor.

EYT konusunu “yılbaşına kadar” bitireceklerini sık sık ifade eden, bu konuda çok detaylı çalışmalar yaptıklarını söyleyen Çalışma Bakanı Bilgin, çarşamba günü kendisine EYT düzenlemesinin ne zaman sonuçlanacağına ilişkin yöneltilen soruya yanıt verirken “Mart ayında neticelenir diye düşünüyorum” dedi.

Aylarca üzerinde çalıştıkları bir konunun Meclis gündemine gelmesinin gecikmesi ve mart ayında yasalaşmasının beklenmesinin zamanlaması sadece bana manidar gelmemiştir sanırım.

Meclis’te kimsenin itiraz etmeyeceği EYT düzenlemesinin mart ayında yapılacak olmasının nedeni ne olabilir? İşte yazının başlığında kullandığım “zamanlama” kavramı burada bir kez daha kendisini gösteriyor.

Düzenleme mart ayında yapılınca hemen emekli aylığı bağlanmayacak. Çünkü bu düzenlemeden yararlanmak isteyenler önce SGK’ye başvuracaklar, işlemlerin yapılması zaman alacak ve emekli olma hakkını kazanlar hakkında bir karar verilecek. 2 milyon 250 bin kişi olarak tahmin edilen bu başvuruların incelenmesi ve sonuçlandırılması, büyük olasılıkla mart sonunu belki de nisan ayının ortalarını bulacak. Tüm iş ve işlemler bittikten sonra, bazıları ilk emekli maaşlarını nisan ayında, büyük çoğunluğu ise mayıs ayı başında alacak.

Bilin bakalım mayıs ayında ne var? Evet, çarşamba günü yapılan açıklamadan anlıyoruz ki seçimler 14 Mayıs’ta yapılacak.

Yıllarca beklemişsiniz, mücadele etmişsiniz ve seçimlere birkaç hafta kala ilk emekli maaşınızı almışsınız.

Üstelik bir de emeklilere yapılan “bayram ikramiyesi” ödemesi miktarı artırılsa ve bu da hesaplarınıza yatırılsa güzel olmaz mı? Bence de olur.

Önce aldığınız emekli aylığıyla bir miktar harcama yapın, ihtiyaçlarınızı karşılayın ardında da sandığa gidin ve oyunuzu kullanın.

Sandığa gidip oyunuzu kullanırken EYT konusunda zamana oynayanları da aklınızda tutun.

Unutmayın, onların amacı sizin hakkınızı teslim etmek değil, kararınız etkilemek.