Kemal Ulusaler

Kemal Ulusaler

Savulun, ileri demokrasi geliyor...

Bilinebilen ve görülebilen gerçeklikleri ifade etmek için söylenmiş bir söz vardır; “Görünen köy kılavuz istemez” derler. Yine geleceğin ne getireceği...

Dünya turşu piyasaları ve soyalı köfteler…

Pazartesi sabahı saat yedi.. Kapı zili ısrarlı bir şekilde çalıyor. Sabah sabah,  karga kahvaltısını yapmadan kapıya dayanan da kim ola...

Ev yanıyor...

Yayla serinliğine ihtiyaç duyulan günlerden biriydi. Konvoy yeşillikler içinde ağır ağır tırmanırken, doğa tüm güzelliği ile kendini karşılıksız ...

Her yer asker...

İki taş ustasına ne yaptıklarını sormuşlar. Birisi; “Taş bloklar yapıyorum.” derken, diğeri; “Bir katedral inşa eden ekipteyim.” demiş. Askeri...

Hayırlı promosyonlar...

Tarihte Atinalılar az ve öz konuşmaları ile ünlenmişlerdir. Spartalılar ise tam aksi. Spartalılar büyük bir kıtlık ve açlık yaşadıkları...

Maskeleri tanıyan aynalar...

Aynalar ne bilir?Her şeyi…Aynalar bileni bilirler. Dolayısıyla her şeyi bilir, herkesi tanırlar.Ne zaman bilirler? Bir öykünün içinde yer aldıkları zaman...

‘Sarhoştum hatırlamıyorum’ teranesi...

Önce İnegöl, ardından Dörtyol... ‘Sen açıldıkça analarımız ağlıyor’ diyenler, öyle anlaşılıyor ki  Kürt vatandaşların analarını ağlatma peşinde.. Elbette bunu yaparken...

Başka çimse yok miii? Var elbette...

İğneada’dan Hopa’ya Karadeniz’i kim bilmez. Orada doğanlar orada ölmek ister. Hani derler ya, “toprak çeker”. Bir gören, bir daha görmek...

Devrimcilik zamanı...

Onlar sıradan insanlardır.O, evinde, şiddete yer vermeyendir. Çocuklarına, insan sevgisini ve kendini yenilemeyi öğütlemeyip, yaşatandır. Akşam, televizyon karşısında ev halkına...

Sermayeye Şemsiye, Bize Yağmurlar….

“Garip bir düş benimkisi. Anlatayım da dinle! Dinle de hayırlara vesile bir şeyler söyle! Köpek öldüren cinsinden bir bayırın başındayım....

İnek, sermaye...

Salı sabahı, akşamdan salonun orasına, burasına dağılmış gazeteleri toplarken gözüm manşetlerdeki cenaze fotoğraflarındaydı. Aynı anda radyo İstanbul’da askeri...

Yerel zurnalar…

Karga ile tilki hikâyesini bilmeyenimiz neredeyse yoktur. La Fontaine’nin bu fablı, Orhan Veli’nin nefis çevirisi ile taa çocukluktan ...

Derinlik sarhoşluğu...

Nedir derinlik sarhoşluğu? Derin dalışlarda basıncın etkisiyle, fazlaca çözünüp kana karışan azotun neden olduğu sarhoşluk hali.. Bu başlığa ilişkin...

Acil kan aranıyor!..

Bir hayli hareketli geçen bir haftadan sonra ne yazsam sorusu yerini acaba hangini yazsam, hangisine değinsem sorusuna bıraktı. Bir...

Ne Hızır, ne Mehdi...

Televizyonlar, gazeteler ve de radyo. Bu hafta sonu kafamı nereye çevirsem, CHP Kurultayı. Sabahtan beri çevir çevir aynı konu....

Tencere dibin kara...

Yaz iyiden iyiye kendini göstermeye başladı. Zaman zaman otuz dereceye çıkan sıcaklarda şüphesiz en serin yer, koca çınarın altıdır. Bakın,...