Rahmi Öğdül

Rahmi Öğdül

Çağrılmayan halk

“’Daha hiç çağrılmadım/Biri olsun “Yakup!” diye seslenmedi hiç”’ (Edip Cansever). Boşuna beklemeyin, bu yıl da güzel günlere çağrılmayacaksınız. Hâlâ bekleme...

İyi seneler mutlu nesneler

Nesnelerle aramız eskisi gibi değil, çok değiştiler. El altındaydılar; gerektiğinde kullanırdık. Protezdiler; bir bedene eklendiklerinde, o bedenin kuvvetini arttırırlardı. Artık...

Sımsıkı kavrandınız

Kavram sözcüğü kavramaktan geliyor. Ancak kavradığınızı kavramlaştırırsınız ya da kavramlaştırılmışsanız, kavranmışsınızdır demektir. Kavramanın dereceleri var. Hafifçe kavrayabilir, kavradığınız şeye hareket...

Olay tende gerçekleşir

Olay tende gerçekleşir, bedenlerin bedenlere dokunduğu yüzeyde. Duyu organlarımız tenin yüzeyindedir. Ten görür, ten koklar, ten işitir, ten dokunur, şeylerin...

Hayal gücü iktidar olabilir mi?

Kaldırım taşlarının altında kumsalın olduğu zamanlardı. Taşı kaldırdığınızda deniz kokusu gelirdi burnunuza. Her beden bir kum tanesiydi; her kum tanesinin...

Önce yeryüzü çarmıha gerildi

İlk önce yeryüzünü çarmıha gerdiler, İsa henüz ortalıkta yoktu. Ardından yeryüzünün sakinlerini. Yerleştirildik. Yeryüzünün sömürgeleştirilmesi, yeryüzünün ve bedenlerinin...

Ayna kırıcılar

“Evin bütün aynalarını kırmakla başlayın işe, kollarınızı salıverin, dalgın dalgın duvara bakın, kendinizi unutun” (J. Cortazar, Açıklayıcı Bilgiler El Kitabı,...

Düzlemin çölünde bir nokta

Geometri noktayı, boyuttan yoksun terim olarak tanımlıyor. Yine, bir noktadan sonsuz sayıda doğru geçtiğini geometriden biliyoruz. Demek ki, sonsuz sayıda...

Eşyalar masallarda konuşur

Her gece sabaha karşı, hava ağarmadan çok önce, bedenimin çatırdamasıyla uyanıyorum. Bir zamanlar ormanda yaşarken, bir marangozun elinde ahşap bir...

Karanlık değil ışık öldürür

Yeryüzü bir boyama kitabı olsaydı, hangi renge boyardınız? Ben ışıklı, beyaz bölgeleri siyaha boyardım. Yeryüzünün geriye kalan kısmı, doğa karanlıkta...

Tüm yollar hücreye çıkıyor

Daha önceleri de yolunuz, yolların çatallandığı yol ağızlarına düşmüş olabilir; yine yol ağzındayız. Daha önceleri de defalarca hangi...

Bir ânın içine neler sığdırabilirsiniz?

Blake bir kum tanesinde dünyayı, bir çiçekte cenneti görebiliyor ve bir ânın içinde sonsuzluğu ve sınırsızlığı kavrayabiliyordu. Borges ise bir...

Telematik kâbuslar

Zaman çürüdü, akmıyor artık. Çürüyen zaman, bir tren gibi kompartımanlara ayrılmış, mekânsallaştırılmış zamandır; aynı trenin ayrı ayrı kompartımanlarında, bir türlü...

Su çürüdü, zaman da…

Marc Chagall zamanı, keman çalan kanatlı bir balık olarak resmetmiş ve “kıyısı olmayan nehir” olarak adlandırmıştı. Artık zaman, o bildiğimiz...

Yürüyüşe çıkmanın zamanı gelmedi mi?

Hayaletlerdik, heyulalar; henüz biçime sokulmamış, sınır tanımayan hayalleri olan havai çocuklar. Metinler tarafından kıskıvrak yakalandık: Yasalar, yönergeler, komutlar, bildirgeler, talimatlar,...

Mekânların en kötüsü

Charles Dickens’ın İki Şehrin Hikâyesi şöyle başlar: “zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü”. Bir de şöyle başladığını düşünelim: “Mekânların en...