Son yıllardaki ABD karşıtı söylemini seçimler yaklaştıkça artıran Erdoğan, İsveç meselesinde NATO’ya bağlılığını kanıtladıktan sonra bulduğu ilk fırsatta ABD Başkanı Joe Biden ile kucaklaştı. 2 ay önce kendisini devirmeye çalışmakla suçladığı Biden ile samimi bir hava yakalayan Erdoğan’ın “Yeni bir süreç başlatıyoruz” sözleri, yandaş medya tarafından manşetlere taşındı. Erdoğan’ın son hamlesi, siyasal İslamcı iktidarın bazı destekçilerinde ise hayal kırıklığı yarattı.

Biden ile kucaklaşma: Tarihin en Amerikancı iktidarı yine şaşırtmadı
ABD Başkanı Joe Biden ile Erdoğan, oldukça sıcak bir görüşme gerçekleştirdi.

birgun.net

Seçim öncesi meşruiyet sağlamak için ABD karşıtı bir söylem çizgisi izleyen, “Talimatla Türkiye'ye boyun eğdiremezsiniz” gibi sözlerle Beyaz Saray yönetimine yüklenen, komünist şair Nazım Hikmet’in “Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim” dizelerini kürsülerden okuyan AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Washington’a yine istediğini verdi.

Erdoğan, İsveç’in NATO’ya üyelik sürecini bir fırsat olarak kullanarak emperyalist ittifaka bağlılığını bir kez daha tescilledi. Bir süre “ayak direyen lider” imajı çizen Erdoğan, Litvanya’daki görüşmelerin ardından Stockholm’ün NATO üyeliğine yeşil ışık yaktı.

Siyasal İslamcı iktidar bu mutabakatı bir “diplomasi zaferi” gibi sunmaya çalışsa da Türkiye, Avrupa Birliği (AB) üyeliği ve vize serbestisi gibi konularda resmi bir teminat alamadı. AB yetkilileri tarafından yapılan açıklamalarda, İsveç’in NATO üyeliği ile Türkiye’nin AB üyeliğinin birbirinden bağımsız iki ayrı süreç olduğu vurgulandı.

Bu gelişmenin ardından, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi nedeniyle Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta bulunan Erdoğan, mayıs ayında “Biden Erdoğan’ı devirin emrini verdi, bunu biliyorum. Bütün halkım bunu biliyor. Eğer durum buysa sandıklar yarın Biden’a da bir karşılık verecek” dediği ABD Başkanı Joe Biden ile 1 saat 15 dakika görüştü.  Memnuniyeti yüzüne ve beden diline yansıyan Erdoğan’ın devamlı gülümsemesi dikkatlerden kaçmadı.

BUNDAN ÖNCEKİ BULUŞMALAR ISINMA TURUYMUŞ

Erdoğan görüşmenin başında “Stratejik mekanizma kapsamında artık sıranın devlet başkanları düzeyinde istişarelere geldiği kanaatindeyim. Bu görüşmeyi bunun ilk adımı olarak görüyorum. Bundan önceki buluşmalarımız adeta ısınma turları gibiydi. Şimdi yeni bir süreci başlatıyoruz. Benim için bu 5 yıllık bir süreç” açıklamasını yaptı.

Bu sözler, iktidarın kontrolündeki medya organlarında da karşılık buldu. Henüz birkaç hafta önce Erdoğan’ın ABD’ye ve Biden’a yönelik sarf ettiği eleştirel sözleri manşetlerine çıkaran yandaş gazeteler, Erdoğan’ın Biden ile arayı ısıtmasının ardından süratle çizgi değiştirdi. Hürriyet, Sabah ve Akşam gibi gazeteler, Erdoğan’ın “Yeni bir süreci başlatıyoruz” sözlerini sanki bir müjde verilmiş gibi manşetlerine taşıdı.

AYDINLIK HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADI

Erdoğan’ın Atlantikçi karakterinin yeniden görünür hale gelmesi, iktidarı anti-Amerikancı bir pozisyona çekebileceğini düşünen Vatan Partisi cephesinde ise hayal kırıklığına neden oldu.

Partinin yayın organı Aydınlık gazetesi, bugünkü manşetinde “Hükümet boyun eğdi, ABD istediğini aldı” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın İsveç’in NATO’ya katılımını Meclis’e sunma kararının tepki topladığını kaydeden Aydınlık, “ABD dayatmalarına teslim olunduğunu belirten uzmanlar İsveç’in hiçbir somut vaadin altına girmediğini vurguladı. NATO’nun genişlemesinin Türkiye’ye yönelik tehdidi büyüttüğüne dikkat çekildi” dedi.

Haberde, Vatan Partisi yöneticisi emekli asker İhsan Sefa’nın “Türkiye’ye sunulan vaatler birer havuçtur. Maalesef ABD istediğini almış, hükümet boyun eğmiştir. Türkiye’nin yüzünü eğdirmek çok yanlış” şeklindeki görüşleri de aktarıldı.

ERDOĞAN ZATEN BÖYLEYDİ

Erdoğan kitleleri etkilemek için zaman zaman ABD karşıtlığını ana politikası gibi gösterse de geçmişten bu yana hep Atlantik yanlısı bir çizgi izledi.

İktidarının ilk yıllarında kendisini ve partisini ABD ile en iyi şekilde çalışacak iktidar olarak pazarlayan Erdoğan, muhalefeti de ABD’ye mesafeli olmakla eleştirdi. Örneğin Erdoğan, ilk ABD seyahatine giderken gazeteci Hasan Cemal’e uçakta verdiği mülakatta “Türkiye'nin en büyük sorunu, CHP'nin anti Amerikancı tutumudur” ifadelerini kullanmıştı.