Gözlerden kaçmıştır belki. Yukarıdaki bu ilginç diyalog Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile ABD’nin iki numarası Joe Biden arasında geçiyor...

-Babacan: “Artık büyük balık değil, hızlı balık küçük balığı yiyor.”
- Biden: “Krizde de olsak unutmayalım ki genç köpekbalıklarıyla dolu bir denizde ABD hâlâ bir balinadır.”

Gözlerden kaçmıştır belki. Yukarıdaki bu ilginç diyalog Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile ABD’nin iki numarası Joe Biden arasında geçiyor.

New York Times kaynaklı habere göre İstanbul’daki “Küresel Girişimcilik Zirvesi”nde Babacan’ın Avrupa’da kriz yaşayan ülkelerle Türkiye’yi karşılaştırırken sarf ettiği “hızlı balık” göndermesine Biden anında cevap verme gereğini hisseder ve son dakikada konuşmasının metnini değiştirerek “balina” göndermesinde bulunur.

Biden’ın verdiği tepkiyi “Bağları güçlendirmek için Türkiye’de olan Biden, ev sahibinin ekonomiden övünmesini görmezden gelmeyi reddetti” başlığıyla veren New York Times, Washington’un en kudretli isimlerinden biri olan Biden’ın gayri ihtiyari de olsa bir itirafta daha bulunduğunu aktarır.

Buna göre Biden “Bizim ekonomimizin, bizden sonraki en büyük ekonomiden 3.5 kat ve sonraki 4 ekonominin toplamından daha büyük olduğu gerçeği, dünyada olup bitenlere karşı bize bağışıklık sağlamaz” sözlerini sarf eder.

Gazete, Biden’ın “Genç köpekbalıklarının denizinde ABD’nin hâlâ balina olduğunu” anımsatma gereğini hissettiği konuşmasını Babacan’ın sessizce dinlememek zorunda kaldığını yazar.

Dün küçük de olsa bazı gazetelerde kendisine yer bulabilen bu çarpıcı atışma, aynı zamanda küresel emperyalizmin baş aktörü ABD’den “küçük tosuncuklar”a bir anlamda da gözdağıdır.

Emperyalist güç odaklarının da etkisiyle bölgesinde alt emperyalist bir role soyunan ve bu uğurda “kanlı ihaleler” almaktan çekinmeyen "neoosmanlıcılara", ABD’nin iki numarası en kibarından, usulünce, haddini aşmamasını hatırlatmış!

Şişirme rakamlarla kendisini dev aynasında gören hükümete atılmış bir tokat olan bu sözler fazla bir yoruma mahal vermiyor.

Evet iki numaranın da hatırlattığı gibi “genç köpekbalıklarının denizinde ABD hala bir balina” ve önüne geleni yutmaya devam ediyor. Irak, Afganistan, Libya derken sıra Suriye’ye geldi. Suriye üzerindeki uluslararası baskı ve izolasyonlar artırılıyor. Olası bir saldırının ise eli kulağında.

Bir kez daha silah ve şiddet yoluyla “özgürlük ve demokrasi” ihraç edilecek. Tıpkı Irak’ta, Afganistan’da Libya’da olduğu gibi!

Elbette ki “balinamızın” geçmişten çıkardığı önemli dersleri de var. Artık sığ ve tehlikeli sulardaki ihaleler küçük köpekbalıklarını havale ediliyor. İhaleyi kapanların zafer sarhoşluğu içinde çizilen sınırları ihlal etme ihtimaline karşı ise arada bir kulakların çekilmesi yetiyor.

Daha önceki örneklerinden farklı olarak bu sefer “özgürlük ve demokrasi” NATO uçakları yerine, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’dan aktarılan paralarla, Hatay ve Ürdün’de eğitilen silahlı birlikler üzerinden götürülecek.

Ortadoğu ve Arap coğrafyası bir kez daha "balina"larla "köpekbalıkları"nın saldırısına uğrarken, olan her zamanki gibi yoksul bölge halklarına olacak.

****

Bolivar ruhu CELAC’da yaşayacak

Ve bu arada uzak bir diyarda, Güney Amerika'da, Latinler ABD hegemonyasına karşı yeni bir cephe kurdu. Hugo Chavez’in öncülüğünde sağcısı, solcusu, liberali, sosyalisti ve soyal demokratıyla 33 ülke Venezuela'nın başkenti Caracas'da Latin Amerika ve Karayipler Birliği’ni (CELAC) ilan etti. ABD'nin Kanada ile birlikte kendi politik etkisini dayattığı Amerika Devletler Örgütü'ne de (OEA) alternatif bir yapı olarak da okunabilecek CELAC, bölge ülkeleri arasında daha önce kurulan Telesur, Banco de Sur, Unasur, Petro Caribe, Mercosur, ALBA gibi bir çok proje ve oluşumların bir anlamda son aşaması. Yeni birlik toplamda 550 milyonluk bir nüfusa ve 20 milyon kilometrekarenin üzerinde bir yüz ölçümüne hükmedecek. “Kurtarıcı” Simon Bolivar'ın birleşik Latin Amerika projesinin gecikmiş ama güçlü bir tezahürü olarak kuruluşunu gerçekleştiren CELAC, sadece bölge için değil tüm dünya halkları için de tarihi bir adım niteliğinde.