Attila Aşut

yazievi@yahoo.com

Bir dönem zengin içeriği kadar özenli dil tutumuyla da ülkemizin en saygın ve etkili gazetesi olarak belleklerde yer eden Cumhuriyet’in son yıllarda bu özelliklerinden adım adım uzaklaştığını üzüntüyle gözlemliyoruz. Gazetenin eski kuşaktan demirbaş yazarları dar alanda durmadan kendilerini yinelerken genç muhabir ve yazarların Türkçe bilgisizliği ise hoşgörü sınırlarımızı iyice zorlamaya başladı. Ne yazık ki Cumhuriyet’in çekirdek kadrosundaki kimi kıdemli yazarlar da dil konusunda gençlerden aşağı kalmıyor.

Şükran Soner’e artık ilişmemeye kararlıydım ama onun “Cumhuriyet’in dev düzeltmenlik kadrolaşması” başlıklı yazısı konumuzla ilgili olduğu için es geçmek istemedim. Ama daha ilk tümcede duvara toslamış gibi oldum! İşte o yazının giriş tümcesi:

Adnan Özyalçıner’in, gururla, Nadir Nadi’nin 1959 yılındaki çağrısı ile 212 sayılı yasamız üzerinden kadroya alınması ile başlayan, yaklaşık 22 yıllık Cumhuriyet gazetesi düzeltmenlik servisi çatısı altındaki tanıklıklarını anlatmak, paylaşmış olmanın mutluluğu ile, içerikleri dopdolu, bir o kadar “güle oynaya” izlenimi veren tanıklıklarını, çeşitlendirerek paylaşıyor.” (Cumhuriyet, 12 Aralık 2023)

Dişimi sıkarak okumaya çalıştığım yazıyı bitirdiğimde enikonu yorgun düşmüştüm! Okumasam da olurmuş! Yazının tümü, saç baş yolduracak türden bir bulamaçtı!

OKURLAR DA ELEŞTİRİYOR

Cumhuriyet Pazar, 10 Aralık 2023

Cumhuriyet’teki Türkçe yanlışları, gazetenin kendi okurları arasında da büyük tartışma konusu. Örneğin gazetenin 10 Aralık 2023 tarihli “Pazar” ekinin manşetinde oyuncu Erdal Özyağcılar’a, “Bugüne kadarki en iyi performansınız hangisi?” diye sorulmuş. Ama “kadarki” sözcüğü “kadar ki” diye ayrı yazıldığından, okurlar, “Nasıl olur, belirteçle ‘ki’ bağlacı karıştırılır mı? Cumhuriyet’in editörleri durum ekiyle bağlaçları ayıramıyor mu?” diye sanal ortamda kıyasıya eleştiriyorlar gazetelerini…

Elbette haksız değiller. Ama bu kadarla kalsa yine iyi. Meğer beterin de beteri varmış!

KÖPEKLERİ “İTHAF” ETMEK!

Aynı tarihli (10 Aralık) Cumhuriyet’te “köpek ithafı”ndan (!) söz eden bir haberi okurken gözlerime inanamadım! Habere göre, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Eskişehir’de basın mensuplarına açıklama yaparken başıboş köpekler konusunda şöyle demiş:

"1932 yılında Atatürk’ün onayı ile bir tamim yayınlanıyor ve bu tamimin birinci maddesi şu: ‘Sahipsiz olan bütün köpekler ithaf edilecektir.’ Tabii o döneme göre bizim imkânlarımız daha fazla şimdi. Biz ne diyoruz, direkt o tamim gibi hepsi, sahipsiz olanları ithaf edilsin demiyoruz. Sahipsiz olanlar toplansın, bir hayvan barınağında bunlar muhafaza edilsin ve canları korunsun.” 

Cumhuriyet, 10 Aralık 2023

Görüldüğü üzere, haberde “itlaf” yerine iki kez “ithaf” sözcüğü kullanılmış. Bu yanlış Destici’den mi, haberi yazanın bilgisizliğinden mi yoksa editörün özensizliğinden mi   kaynaklanmış, bilmiyoruz. Ama kimden kaynaklanırsa kaynaklansın, üstelik Atatürk’ün adının geçtiği bir haberde Cumhuriyet gibi köklü bir gazetemizin böyle bir yanlışa ortak olması bağışlanamaz.

GENE “YIL” VE “TARİH” KARMAŞASI

2 Temmuz 1993 yılında başkente beş saat mesafede bulunan Sivas’ta insanlığa karşı suç işlenmişti.” (Miyase İlknur, “İnsanlığa Karşı Suç İşlediniz”, Cumhuriyet, 16 Eylül 2023)

Sayın Miyase İlknur, bari siz yapmayın! “2 Temmuz 1993 yılında” denmez, “2 Temmuz 1993 tarihinde” demeniz gerekirdi.

Cumhuriyet’te düzeltmen yok mu?” diye yıllardır boşuna sorup durmuyoruz!

∗∗∗

HAFTANIN NOTU

Sayıştay’ın İşleri!

AKP’li belediyelerde yolsuzluk, usulsüzlük, yandaşlara ballı ihale haberleri yaygınlaşırken kimse umursamıyor ama CHP’li belediyelerin halktan yana kimi uygulamaları hemen Sayıştay engeline takılıyor!

İBB’nin bayramlarda halka parasız ulaşım hizmeti sunmasını yasaya aykırı bulan Sayıştay, “kamuyu zarara uğrattıkları” gerekçesiyle Ekrem İmamoğlu ile Belediye Meclisi üyelerine 161 milyon liralık ceza kesmiş!

Yerel yönetimlerin halka parasız hizmet sunması nasıl suç oluyor, anlamak güç! Biz bu saçmalıktan dönülür diye beklerken bir de ne görelim? Sayıştay, bu kez de İzmir Anakent Belediyesi’nin kooperatiflerden ürün alımını durdurmuş. Yani üreticinin desteklenmesini kamu yararına uygun bulmamış Sayıştay’ımız! Karara tepki gösteren Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Üzülerek belirtiyorum ki beş yıldır İzmir’de ilmek ilmek ördüğümüz ‘Başka Bir Tarım’ politikamıza hükümet eliyle darbe yapılmıştır!" dedi.

Sayıştay Başkanlığı, kamu vicdanını yaralayan bu yanlış kararlarını gözden geçirmelidir.