Attila Aşut

yazievi@yahoo.com

Prof. Dr. Naci Görür’ün ardından KKTC Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Oğuz Vadilili de Kıbrıs’ın deprem adası olduğunu söyledi ve Karpaz-Hatay arasındaki Kıbrıs yayında hareketlenme beklendiğini açıkladı. Kıbrıs halkı, merkez üssü Kahramanmaraş olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler sırasında yitirdiği Gazimağusa Maarif Koleji öğrencisi 12-14 yaşlarındaki 24 sporcu ile 6 veli ve 5 öğretmenin yasını tutarken, bir yandan da sorumlulardan hesap sorulmasını istiyor.

Deprem korkusu Kıbrıs’ı da tedirgin etti

6 Şubat sabahı Adıyaman’daki depremde çoğu çocuk, 35 yurttaşını yitiren Kıbrıslı Türkler, henüz bu olayın şokunu atlatamamışken, dün akşam Hatay’da meydana gelen 6,4 büyüklüğündeki yeni sarsıntının şiddetli etkisiyle bu kez de kendi topraklarında deprem korkusu yaşadı. Başta Dipkarpaz olmak üzere Kıbrıs’ın birçok bölgesinde duyulan sarsıntı sonrası Prof. Dr. Naci Görür’ün “Kıbrıs’ta da büyükçe bir deprem bekliyoruz” açıklaması kaygıyı daha da artırdı. Türkiye Bilimler Akademisi Üyesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Naci Görür, Hatay'da meydana gelen 6,4 ve 5,8 büyüklüğündeki iki depremin ardından gelişmeleri değerlendirirken, “Ölü deniz fayı da büyük ölçüde kırıldı. Enerjisini boşalttı. Bir Adana Havzası kaldı. Kıbrıs’tan da endişe ediyoruz. Ancak, zamanı ve büyüklüğünü bilmiyoruz” dedi.

KKTC Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Oğuz Vadilili de Karpaz-Hatay arası ile Kıbrıs yayında bir hareketlenme beklendiğini açıkladı.

KIBRIS DA DEPREM KUŞAĞINDA

Kıbrıs adası deprem gerçeğine yabancı bir yer değil. Burada 1906 yılından günümüze irili ufaklı binlerce deprem yaşanmış. Ada’daki en yeni sarsıntı ise geçen yıl 6,6 büyüklüğünde gerçekleşmişti.

KKTC Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Oğuz Vadilili, Kıbrıs adasının geçmişten bu yana büyük depremler ürettiğini anımsatarak, “Lütfen korkmayın, panik olmayın, bilime inanın. Tedbiri elden bırakmadan, panik yapmadan olası bir Kıbrıs depremine hep beraber hazırlanalım” uyarısında bulundu. “Biz yerbilimcilere felaket tellalı olarak bakmayın” diyen Vadilili, “Deprem olasılığı bilinmeyen bir şey değil. Bu doğa olayı hep olacak. Deprem dünyanın nabzı gibidir. Önemli olan, depremin felakete dönüşmesini engellemektir” diye konuştu.

KKTC Cumhurbaşkanlığı Deprem Komitesi Başkanı, YDÜ Deprem ve Zemin Araştırma- Değerlendirme Merkezi Başkanı, Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Cavit Atalar da Kıbrıs’ın “deprem ülkesi” olduğunu vurgulayarak “Depreme dayanıklı yapılar yapmamız lazım" dedi.

Hatay’da dün akşam meydana gelen 6,4 büyüklüğündeki depremin ardından, KKTC’nin doğusundaki yerleşim birimlerinde insanlar şiddetli sarsıntı yüzünden evlerinden dışarı çıktı ve deprem korkusuyla geceyi sokakta geçirdi.

deprem-korkusu-kibris-i-da-tedirgin-etti-1129324-1.

YARIYIL HÜZÜNLÜ BAŞLADI

KKTC Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı’nın ikinci döneminin başlaması nedeniyle Gazimağusa Türk Maarif Koleji’ni ziyaret etti. Yarıyıl dolayısıyla okulda düzenlenen törende öğrenci ve öğretmenlere seslenen Çavuşoğlu şöyle konuştu:

“Meslek ve siyaset yaşamımda bugüne kadar zor günlerim olmuştur. Ama en zorunu bugün yaşıyorum. Maarif Kolejimizin pırıl pırıl öğrencileri şampiyonlık için gittikleri Türkiye’de depreme yakalanarak yaşamlarını yitirdiler. Bugün, ders zilinin çaldığı, okulun açıldığı en zor günlerden biri. Türkiye’deki depremde yaşamlarını yitiren kız ve erkek voleybolcular için bütün Kıbrıs gözyaşı döktü, yürekler yandı. Yaralarımızı sarmak kolay olmayacak.”

KIBRIS HALKI: “HESABINI SORACAĞIZ!”

Merkez üssü Kahramanmaraş olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler sırasında KKTC Gazimağusa Maarif Koleji öğrencisi 12-14 yaşlarındaki 24 sporcu ile 6 veli ve 5 öğretmen Adıyaman’daki İsias Oteli’nin yıkıntıları arasında kalarak can vermişti. Kıbrıs halkı, günlerdir bu büyük acının yasını tutarken bir yandan da sorumlulardan hesap sorulmasını istiyor.

Maarif Koleji’nin kız ve erkek voleybol takımı oyuncularının cansız bedenleri, KKTC’den gönderilen arama-kurtarma ekiplerinin yoğun çalışması sonucu otel enkazından çıkarılmış ve kendi bölgelerinde devlet töreniyle toprağa verilmişti.

Adıyaman’daki İsias Oteli’nin enkazında 5 gün boyunca çalışan Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı Arama-Kurtarma ekibinde görev yapanlar, “betonsuz kum yığını” dedikleri otel yıkıntısı için “ölüm tuzağı” benzetmesi yaptılar.

Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri tarafından hazırlanan öninceleme raporunda da, “Bina alanında bulunan molozlar yakından incelenmiş ve beton kalitesinin bariz bir şekilde düşük olduğu, dere çakılı ve kumu kullanıldığı tespit edilmiştir" değerlendirmesi yer almıştı.

deprem-korkusu-kibris-i-da-tedirgin-etti-1129325-1.

“GİZLİLİK KARARI” KARMAŞASI

İsias Oteli soruşturmasına Adıyaman Savcılığı’nca “gizlilik kararı” konduğu haberi Kuzey Kıbrıs’ta büyük tepkiyle karşılanmıştı. Burada konuştuğumuz gazeteciler, gizlilik kararını otel sahiplerinin AKP ile ilişkisine bağlayarak, “Gizlik kararını endişeyle karşılıyoruz. Türkiye’de deprem dolayısıyla yürütülen soruşturmaların hiçbiri için böyle bir karar alınmamışken bu farklı uygulamanın AKP’li İsias Oteli sahiplerini koruma amaçlı olduğunu düşünüyoruz” dediler.

Türkiye ve KKTC’den yükselen tepkiler üzerine Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı dün akşamüstü bir açıklama yaparak İsias Oteli dosyasında gizlilik kararı bulunmadığını bildirdi. Savcılığın kısa açıklamasında, “İsias Otel dahil hiçbir dosyada gizlilik kararı olmadığını belirtiriz” dendi. İki savcının çelişkili açıklamaları kafaları karıştırırken, KKTC’deki meslek örgütleri temsilcileri ve hukukçular, belirsizliğin bir an önce giderilerek durumun açıklık kazanmasını beklediklerini söylediler.

İsias Oteli’nde Gazimağusa Türk Maarif Koleji öğrenci, öğretmen ve velilerinden oluşan toplam 35 kişinin yaşamını yitirmesiyle ilgili otel sorumluları Ulviye Bozkurt, Şule Özbek, Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Efe Bozkurt gözaltına alınmıştı. Mahkemeye çıkarılan Efe Bozkurt, Ahmet Bozkurt ve Mehmet Fatih Bozkurt tutuklanarak cezaevine gönderilirken, Ulviye Bozkurt ile Şule Özbek yurtdışına çıkış yasağı ve adli denetim koşuluyla salıverilmişti.

“ZORUNLU DEPREM KESİNTİSİ”NDEN VAZGEÇİLDİ

Türkiye’de Kahramanmaraş merkezli ilk depremlerin ardından tüm dünyada yardım ve dayanışma kampanyaları başlatılmış; Kıbrıs’ın iki yakasında da bu amaçla komiteler kurulmuştu. Sivil girişimlerin başlattığı bu kampanyalar gönüllü bağış toplamaya başlamışken, KKTC Hükümeti bu girişimi yok sayarak “zorunlu deprem vergisi” getiren yasa gücünde bir kararname yayımlamıştı. Buna göre çalışanların aylıklarından yüzde bir ile yüzde beş arasında kesinti yapılacaktı.

Muhalefet partileri, sendikalar ve demokratik kitle örgütleri, hükümetin bu kararına sert tepki gösterdi. Çeşitli işkollarından 14 sendika da konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Maaş kesintileriyle ilgili Yasa Gücünde Kararname’nin iptali istemiyle açılan dava bugün görüşülecekti. Ancak muhalefet partilerinin ve sendikaların şiddetli itirazı karşısında geri adım atmak zorunda kalan hükümet, dün akşam kararnameyi geri çektiklerini açıkladı. Böylece Anayasa Mahkemesi önündeki dava da düşmüş oldu.

Konuştuğumuz Kıbrıslılar, bu konuda şöyle dediler: “Biz Türkiye’ye yardım yapılmasına değil, bağış adı alında aylıklarımızdan zorla kesinti yapılmasına karşı çıktık. Bağışta bulunmak, gönüllük işidir. Türkiye’deki kardeşlerimizle her zaman dayanışma içindeyiz. Kıbrıs halkı depremin ilk gününden beri Türkiye için seferber olmuştur.”

Ana muhalefet partisi CTP’nin Genel Sekreteri Asım Akansoy da şöyle konuştu:

“Deprem nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaçların karşılanması konusunda Kıbrıs Türk halkı, Türkiyeli kardeşleriyle tereddütsüz dayanışma içindedir. Bu ruhu baltalayacak adımlara CTP olarak bizler müsaade etmeyeceğiz.”